insan zehir

İnsanlar Gelecekte Zehir Salgılamaya Başlayabilir

Gelecekte, insanlar tıpkı yılanlar gibi zehir salgılayan bir türe dönüşebilir. Pekâlâ, tamamı olmasa bile bir kısmı. Belki de piyango başka bir türe çıkar ve insanlar yerine başka bir memeli zehir salgılama özelliği kazanır. Mesela fareler. Fareler inanılmaz bir üreme hızına sahip ve hemen hemen her yerdeler. İnsanların fark edemeyeceği bir evrim sayesinde tehlikeli bir özellik kazanabilirler. Mesela çok kuvvetli bir nörotoksin salgılayabilmek gibi. Uygun koşullar sağlanırsa, zehir salgılama özelliği olan bir fare ortaya çıkabilir, genlerini gelecek nesillere aktarabilir ve bu farenin soyundan gelenler sayesinde şehirler zehir salgılayan farelerle dolup taşabilir. Teknik olarak insanların da farelerin de zehir salgılayabilme olasılığı var, bunun için gerekli bütün özelliklere sahipler…

Bu düşünce nereden ve nasıl ortaya çıktı? Bir araştırmaya göre, zehir salgılayan bezler ile tükürük bezleri arasında bağ var. Yani bazı hayvanlardaki tükürük salgılayan bezler zaman içinde zehir salgılayan bezlere dönüşmüş olabilir. Zaman ile kast ettiğimiz milyonlarca yıl. Zehir, en basit tabiriyle gelişmiş bir protein kokteylidir. Bu kokteyle sahip olan hayvanlar avlarını etkisiz hale getirebiliyor ya da kendilerini diğer avcılardan koruyabiliyor. Yani bu özellik durduk yere de ortaya çıkmış değil. Zehir salgılayabilenler, kendi türleri arasındaki hayatta kalma yarışında galip gelmiş ve genlerini gelecek nesle aktarabilmiş olmalı.

Şu an doğadaki zehir çeşitliliği çok fazla. Denizanalarından tutun akreplere kadar pek çok hayvan, hatta bazı memeliler bile zehir salgılayabiliyor. OIST ve Australian National University tarafından yürütülen araştırmaya göre insanlar, fareler ve diğer memeliler şimdilerde zehir salgılama özelliğine sahip olmasa bile gelecekte bu durum değişebilir, tabii gerekli koşullar sağlanırsa. Bunu şöyle düşünebiliriz; bir temel kazılmış halde ise oraya bir bina inşa edilecektir ama temel daha inşaat başlamadan terk edilebilir de. Kısacası insanlar zehir salgılama özelliği için gerekli temele sahip… Bu temel hemen ağzın içinde, tükürük bezlerinde saklı.

Peki gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Yoksa bu sadece bir bilimkurgu olarak mı kalacak? İnsan evrimi çok yavaş biçimde hâlâ devam etse de (mesela bazı bebeklerin yirmilik dişleri olmadan doğması gibi) böyle bir özelliğin ortaya çıkıp yaygınlaşması için henüz çok ama çok zaman var. Yine de bilim insanları bu olasılığı tam olarak anlayabilmek için zehrin kökenine iniyorlar. Mesela yılanlar üzerinde yapılan çalışmalar sayesinde bu sürüngenlerin daha zehir salgılamaya başlamadan önce tam takım bir zehir salgılama sisteminin geliştirdiği ortaya çıkartıldı.

Zehir üretebilmek için proteinler doğru hizada oluşması gerekli ve zehirlerin ne denli karmaşık olduğunu düşünürsek böyle bir şeyi salgılayabilmek için çok güçlü bir salgılama sistemine ihtiyaç duyuluyor. Bilim insanları yılanlardaki zehir bezlerini, diğer yandan da insan, köpek ve şempanze gibi memeli hayvanların tükürük bezlerini inceledi. Sonuç şu ki, iki tarafın da sistemleri “temelde” aynı çekirdeğe sahip ama zaman içinde bu sistemler farklılaşarak ayrı versiyonlara dönüşmüş durumda. Yani bu demek oluyor ki, tükürük bezleri binlerce yıl içinde zehir salgılama bezlerine dönüşebilir, bu potansiyel mevcut.

Peki başlangıçta neden farelerden örnek verdik? Çünkü 1980’lerde yapılan bir çalışmada, farelerin tükürüğünde öbür farelere enjekte edildiği zaman zehirli özellik gösteren bir yapı keşfedildi. Yani memelilerde şimdiden az da olsa biraz zehir mevcut. Belki de binlerce yıl içinde daha gelişmiş zehirler salgılayabilen fareler, öbür fareleri baskılayarak üreme yarışında öne çıkacak ve binlerce yıl sonra zehirli fareler şehirlerde cirit atacak. Kim bilir, bu zehir belki de direkt olarak insanları etkisiz hale getirmek için evrimleşmiştir…

Hazırlayan: Tuğrul Sultanzade | Kaynak

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Evrimsel Biyolojinin Öngörü Gücü

Madagaskar’da yaşayan dev atmaca güvesi 1882’de keşfedildi. Fakat varlığı 20 yıl önce – ve yaklaşık …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin