Çok eskiden atalarımız, gökyüzündeki parlak noktaların adeta kendi fikirleri varmış gibi hareket ettiğini düşünürdü. Bu gezegenlerin (gezegen oldukları sonradan anlaşılmıştır) Ay ve Güneş ile birlikte sayısı 7 idi. Bu 7’li eski insanlar için önemliydi ve bunlara tanrıların isimleri verildi. Bu gezegenlerden birine, parlak ve ağır hareket edenine Babilliler Marduk, İskandinavlar Odin, Yunanlar Zeus ve Romalılar Jüpiter; yani hepsi de tanrılar kralının ismini verdiler.
Soluk, hızlı hareket eden ama Güneş’ten uzaklaşmayanına Romalılar, tanrıların habercisi Merkür’ün adını verdiler. En parlak olanaysa aşk ve güzellik tanrıçası Venüs’ün adı verildi. Kan kırmızı renktekine savaş tanrısı Mars’ın ve gruptakilerin en ağır ilerleyenineyse zaman tanrısı Satürn dendi. Atalarımızın elinden gelen en iyi şey bu metaforlardı. Dünya’yla sınırlıydılar ve onun da gezegen olduğunu bilmiyorlardı.
Sıra haftaları tasarlamaya gelince ona yedi gün tahsis edilmiş ve her birine gece göğündeki yedi aykırı ışıktan birinin adı verilmiş. Çünkü bir keresinde bu yedi ışık aynı zaman diliminde gökyüzünde sıralanmıştır. Tıpkı 2000’lerde bir benzerine rastladığımız gezegen sıralanması gibi. Bu eğilimin kalıntılarını kolayca bulabiliriz.
İngilizcede Cumartesi (Saturday), Satürn’ün günüdür. Pazar ve Pazartesi (Sunday & Mo’o’nday) yeteri kadar açıktır. Salı’dan Cuma’ya kadar bütün günlere Kelt/Roma Britanya’sını istila eden Saksonların ve Cermenlerin tanrılarının adı verilmiş. Örneğin Salı (Tuesday) Tiu’nun günüdür. Nors Mitolojisi’ndeki Germen tanrılarından hukuk ve kahramanca kazanılmış zafer tanrısı Týr’den türetilmiştir. Eski İngilizce olduğu için modern dile Tue olarak geçmiştir. Çarşamba (Wednesday), Odin’in (Wodin’in) günüdür. Hecelendiğinde daha iyi anlaşılır. Yani Wedn’s day. Perşembe (Thursday) Thor’un günüdür. Cuma (Friday), aşk tanrıçası Freya’nın günüdür. Haftanın son günü Latince kalmış, diğerleri Cermenleşmiştir.
Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca gibi Latince kökenli bütün dillerde bu eğilim daha da belirgindir. Çünkü bunların hepsi eski Latinceden türemiştir. Güneş’in günü, efendimizin günü haline gelmiştir. Günleri, tekabül ettikleri astronomik cisimlerin parlaklık sırasına göre düzenleseydik sırası Güneş, Ay, Venüs, Jüpiter, Mars, Satürn, Merkür olurdu ama böyle yapmamışlar. Güneş’ten uzaklığa göre düzenleselerdi bu sıra Pazar, Çarşamba, Cuma, Pazartesi, Salı ve Cumartesi olurdu. Doğal olarak o zamanlar kimse gezegenlerin sırasını bilmiyordu. Haftanın günlerinin sıralanması rastgele gibiyse de, herhalde Güneş’in önceliğinin ikrarıdır. Gökyüzüne baktıklarında bulundukları konuma göre de verilmiş olabilir.
Kaynak: Soluk Mavi Nokta – Carl Sagan / syf 103 – 104