Güneş Sistemi, Güneş’in kütle çekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşan bir yapıdır. Samanyolu Galaksisi’nde bulunan sistemimizin 4.568 milyar yaşında olduğu öngörülmektedir. Güneş Sistemi, 8 gezegen ve cüce gezegenlerle beraber tespit edilmiş 700 kadar uyduya ev sahipliği yapmaktadır. Bunların yanı sıra 4.000’den fazla kuyruklu yıldız ve 1 milyondan fazla asteroitin olduğu sistemimizin %99,86’sını Güneş oluşturmaktadır.
Fazla uzatmadan, sonsuz uzayda varlığını sürdüren Güneş Sistemi’miz hakkında bilmeniz gerekenlere gelin kısaca bir göz atalım.
8 Gezegen
Güneş Sistemi’mizde iç ve dış gezegenler olarak ikiye ayrılmış 8 gezegen vardır. Merkür, Venüs, Dünya ve Mars iç gezegenlerken Jüpiter, Uranüs, Satürn ve Neptün dış gezegenlerdir.
Güneş’e yakın bir yörüngede dönen gezegenler sert kaya ve metalden oluşmaktadır. Aksine Güneş’e daha uzak olan gezegenler ise dev bir gaz topu olarak sınıflandırılmaktadır.
Gezegenlerin İsimleri
”Dünya” sözcüğü dilimize Arapçadan geçmiştir ve “aşağıda veya beri tarafta olan şey, yeryüzü” anlamlarına gelmektedir.
Adını Yunan tanrısı Ouranos’tan alan Uranüs ve Dünya dışındaki diğer tüm gezegenlere Roma tanrılarının ismi verilmiştir. Eğer Uranüs’e de Roma mitolojisinden eşdeğer bir isim verilseydi bu isim ”Caelus” olurdu.
Çıplak Gözle Güneş Sistemi
Gece gökyüzüne baktığımızda çıplak gözle görebileceğimiz beş gezegen vardır. Bunlar Merkür, Venüs, Mars, Satürn ve Jüpiter’dir. Merkür, bu beş gezegenden en zor görülebilenidir. Venüs ise gece gökyüzünün en parlak ikinci nesnesi olduğundan rahatlıkla fark edilebilir. Güneş’e en yakın iki gezegen oldukları için Merkür ve Venüs’ü gündoğumu ve günbatımında görmek mümkündür.
Mars, kırmızı ve parlak bir renge sahipken Jüpiter gökyüzünün en parlak üçüncü nesnesi olmasıyla dikkat çeker. Son olarak Satürn de parlak olmasına rağmen kirli bir beyazlığa sahiptir ve gece yıldızları seyrederken göze çarpmakta zorlanmaz.
Uydular
Güneş Sistemi’mizde resmi kayıtlara göre neredeyse 700’e yakın uydu bulunmaktadır. Bunların 200 küsuru gezegenlere aitken, diğer uydularsa cüce gezegenlerin ve bazı asteroitlerin etrafında dönmektedir. Gezegenlerin bilinen uydu dağılımına baktığımızda başı Jüpiter çekmektedir. 2023 itibariyle Jüpiter’in toplam 95 uydusu olduğu tespit edilmiştir. Callisto, Io, Ganymede ve Europa en popüler uydularıdır.
Satürn de benzer şekilde çok fazla uyduya sahiptir ve Ay’ın yarısı büyüklüğündeki Titan, Güneş Sistemi’nin en büyük üçüncü uydusudur. Kızıl gezegen Mars’ın da Phobos ve Deimos adında iki uydusu vardır. Deimos bugüne kadar bulunan en küçük uydudur.
Cüce Gezegenler
Güneş Sistemi’mizde Uluslararası Astronomi Birliği tarafından tanınan beş cüce gezegen yer almaktadır. Bunlar Eris, Ceres, Plüton, Haumea ve Makemake’tir.
Ceres, Asteroit Kuşağı’nda yer alan tek cüce gezegenken diğer dördü Kuiper Kuşağı’nın yakınında bulunmaktadır.
Oluşumdan Geriye Kalanlar
Güneş Sistemi’nin oluşum dönemine bakıldığında, her şeyin Güneş Bulutsusu adı verilen bir gaz ve toz bulutundan meydana geldiği düşünülmektedir. Güneş Sistemi’nin erken oluşumunda üç ana yapı dikkat çekmektedir: Asteroit Kuşağı, Kuiper Kuşağı ve Oort Bulutu.
Mars ve Jüpiter arasında kalan bölgeye Asteroit Kuşağı denilmektedir. Güneş Sistemi’nin erken oluşum döneminde bu bölgenin, bir gezegen oluşturmaya yetecek kadar malzeme içerdiğine inanılmaktadır. Fakat Jüpiter’in yoğun kütle çekimi buna engel olduğundan materyallerin birleşimi gerçekleşmemiştir.
Neptün’ün ötesinde yer alan bölgede küçük ve buzlu nesneler bulunmaktadır. Bu bölgeye de Kuiper Kuşağı denilmektedir. Plüton’dan sonraki kısma ise Oort Bulutu adı verilmektedir. Bu bölgede de tıpkı Kuiper Kuşağı’nda olduğu gibi buzlu nesneler yer almaktadır ve bu nesnelerin Güneş Sistemi’ni çevrelediği düşünülmektedir.
Kuyruklu Yıldızlar
Güncel bilgilere göre Güneş Sistemi’mizde 4500’e yakın kuyruklu yıldız bulunmaktadır ve gördüğümüz neredeyse tüm kuyruklu yıldızlar sistemimiz içinden gelmektedir. Kuyruklu yıldızlar kısa dönem ve uzun dönem olarak ikiye ayrılmaktadır. Güneş’in yörüngesinde 200 yıldan az periyotla dönen yıldızlar Kuiper Kuşağı’ndan geldiği için kısa dönem, 200 yıldan fazla periyoda sahip kuyruklu yıldızlar ise Oort Bulutu’ndan geldiği için uzun dönem olarak adlandırılmaktadır.
Şüphesiz en ünlü kuyruklu yıldız Halley Kuyruklu Yıldızı’dır. 76 yıllık bir yörünge periyoduna sahip olan yıldızın 2061 yılında Dünya’dan görünmesi beklenmektedir. Kuyruklu yıldızlar arasında en dikkat çekenlerden birisi de Hale-Bop’tur. Oort Bulutu’ndan gelen 2533 yıllık devasa bir yörünge periyoduna sahip olan bu kuyruklu yıldız da en son 1997’de görülmüştür.
Kuyruklu yıldızların buzla kaplanmış katı bir çekirdeği vardır ve Güneş’e yaklaştıkça yüzeyi ısınarak buharlaşmaya başlar. Bu olay sonucunda ise karakteristik görüntüsü oluşur. Ayrıca bu süreçte kuyruklu yıldızdan çok sayıda göktaşı düşer ve yayılır.
Gökadamız Samanyolu
Güneş Sistemi, Samanyolu Gökadası’nın bir parçasıdır. Samanyolu’nda 250 milyardan fazla yıldız olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda yapılan gözlemler, pek çok yıldızın gezegen sistemlerine sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
90’lı yıllardan beri 700’den fazla ötegezegen sistemi keşfedilmiştir. 2022 yılında James Web Teleskobu, kendi sistemimizin dışındaki bir gezegenin (HIP 65426 B) ilk doğrudan görüntüsünü yakalamayı başarmıştır.
Güneş Işığı
Güneş, sistemimizin merkezinde yer alır ve kendi gezegenimizden 150 milyon km ötedeki büyük ve parlayan bir plazma topudur. Güneş için yüksek oranda iyonize olmuş bir gaz topağı demek de mümkündür.
Güneş’ten gelen ışık bize 8 dakika 20 saniyede ulaşır. Bu süre Mars gezegeni için 13 dakikaya, en dıştaki gezegen Neptün için 4.5 saate ve Oort Bulutu ve sonrası için de bir yıldan uzun bir süreye tekabül eder.
Komşumuz
Bizimkine en yakın yıldız sistemi, Alpha Centauri adlı üç yıldızlı sistemin bir parçası olan Proxima Centauri‘dir. Üç onaylanmış gezegene ev sahipliği yapan ve bir kırmızı cüce olan Proxima, Dünya’dan 25 trilyon km uzakta bulunmaktadır.
Şu anda 35.000 mil hızla giden Voyager 1 uzay aracının en yakın komşumuza ulaşması yaklaşık 70.000 yıl sürecektir.