Harvard Mikrorobotik Laboratuvarı’ndaki araştırmacılar, RoboBee‘nin son sürümünü çıkardı. Havalı minik robotomuzun adı ise RoboBee X-Wing. Önceki sürüm RoboBee, tahmin edebileceğiniz gibi bir arının biyolojisinden ilham alınarak tasarlanmış bir robot. Ancak bir gramın onda biri ağırlığındaydı ve sadece iki kanadı vardı. Bunun yanında, uçabilmesi için bir güç kaynağına bağlı olmaya ihtiyaç duyuyordu. Ama, RoboBee X-Wing’in artık kabloya ihtiyacı yok.
RoboBee X-Wing’e eklenen güneş hücreleri ile daha dengeli ve otonom uçuş için avantajlı ekstra bir çift kanat onu bir üst seviyeye taşıyor. Ancak ufak bir sorun var: X-Wing, uçuşunu yaklaşık yarım saniyelik bir süre boyunca devam ettirebiliyor. Çünkü gövdesi bir bataryayı kaldıramayacak kadar narin. Bir kablonun da özgürlüğünü kısıtlamasını istemeyen araştırmacılar, çözümü güneş hücreleri ile bulmuş. Kanatlardaki hava akımını engellemesin diye de güneş hücrelerini ana aksı oluşturan çubuğun tepesine, eloktronik parçaları diğer tarafa koyarak ağırlık merkezinin kanatlara yakın olmasını sağlamışlar.
Robotun toplam ağırlığı 0.3 gramdan daha az olmasına rağmen eklenen güneş hücrelerinin ağırlığını taşımak için iki kanat daha ekleme fikri ortaya çıkmış. Eklenen kanatlar da verimi yaklaşık %30 artırmış. Harvard’ta bir mühendis ve yayımlanan makalenin yazarlarından olan E. Farrell Helbling, “İki kanattan dört kanada geçmek, güç tüketimimizi artırmadan kaldırma gücünü nasıl yükselteceğimiz konusunda önemli bir faktördü.” diyor. Bu gelişmeler, Robobee X-Wing’e kendi gücüyle uçabilen en hafif araç ünvanını da kazandırmış.