Google’ın mühendislik müdürü Ray Kurzweil, isabetli tahmin listesi kabarık olan ünlü bir futurist. Doksanlı yılların başından bu yana yaptığı 147 tahminde %87’lik bir isabet oranına sahip. Geçtiğimiz günlerde, Texas, Austin’de yapılan SXSW konferansında yeni bir tahminde bulundu: “Teknolojik tekillik gelecek 30 yıl içerisinde gerçekleşecek…” Kurzweil’in açıklaması şu şekilde;
“Tahminime göre 2029 yılında yapay zeka, Turing testini geçebilecek üstünlüğe ulaşarak insanla aynı zeka seviyesine gelecek. 2045 yılında ise efektif zekamızı milyar kere katlayarak yeni ürettiğimiz yapay zeka ile birleştirebileceğiz.”
Tekillik, teknolojideki tüm gelişmelerin sonunda yapay zekanın insan zekasından daha ileri bir hale geleceği durumdur. Kurzweil’in tekillik için öne sürdüğü zaman çizelgesi diğer tahminler ile örtüşüyor. Softbank CEO’su Masayoshi Son, süper zeki makinelerin gelişimi için 2047 tarihini veriyor. Fakat Kurzweil’e göre tekilliğe giden süreç çoktan başlamış durumda.
Tekilliğin eninde sonunda gerçekleşeceğini biliyoruz ama hemen hemen herkesin kafasına takılan soru şu: İnsanlık tekillikten korkmalı mı? Bilimkurgu hayranı herkes bilir, makineler insanlardan daha zeki hale geldiğinde dünyayı ele geçirmek ister. Elon Musk, Stephen Hawking ve Bill Gates gibi dünyanın önde gelen bilim insanları ve teknoloji uzmanları böyle bir gelecek olasılığı konusunda bizi ara sıra uyarmayı bile ihmal etmiyor.
Ancak Kurzweil bu şekilde düşünmüyor. Aslında o tekillik konusunda endişelenmiyor, hatta bunun gerçekleşmesini sabırsızlıkla beklediğini söyleyebiliriz. Bilimkurgularda gördüğümüz, zeki makinelerin insanlığı ele geçirip kölesi yapması konusu adı üstünde sadece bir kurgudan ibaret olabilir. Kurzweil, SXSW röportajında bu olgu için “gerçekçi değil” tanımlamasını yaptı.
“Bugün bir ya da iki tane yapay zeka yok, milyarlarca var.”
Kurzweil’e göre tekillik insanlığın gelişmesi için bir fırsat. Makinelere zeka veren teknolojinin insanlara da büyük bir katkı yapacağını düşünüyor. “Aslında olan şey makinelerin hepimizi daha da güçlendirmesi,” diyor Kurzweil. “Bizi zekileştiriyorlar. Henüz vücudumuzun içinde değiller fakat 2030 yılında düşünme işlemini gerçekleştirdiğimiz neocorteksimizi bulut sistemine yükleyebileceğiz.”
Bu düşünce Musk’ın tartışmalı “nöral bağcık” ve XPRIZE Vakfı Başkanı Peter Diamandis‘in “meta-zeka” konseptine benzemekte. Kurzweil, bu teknolojinin insan hayatını nasıl geliştirebileceğini şöyle açıklıyor:
“Neokorteksimizin kapasitesini daha da artıracağız, daha komik olacağız, müzikte daha iyi olacağız. Biz daha seksi olacağız. İnsanlarda değer verdiğimiz her şeyi daha iyi seviyelerde örnekleyeceğiz.”
Kurzweil bu öngörülen sibernetik toplumu, basit bir fantezi olarak görenler için bugün beyinlerinde bilgisayar bulunan insanlar olduğunu belirtiyor: Parkinson hastaları… Kurzweil’in anlayışına göre sibernetikler daha kapıdan yeni giriyor. Ayrıca Kurzweil, 2030’larda beyne monte edilecek ve hafızanıza yardımcı olabilecek bazı teknolojilerin icat edileceğini de öngörüyor
Kurzweil, makinelerce ele geçirilmiş bir dünya vizyonu yerine benzersiz bir insan-makine sentezinin oluşacağı bir gelecek düşünüyor. “Sonuçta, her şeyi etkileyecektir “diye belirtiyor Kurzweil. “Tekillik sayesinde bütün insanların fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabileceğiz. Zihinlerimizi genişletip değer verdiğimiz bu sanatsal nitelikleri örnekleyeceğiz, “ diyor…
Hazırlayan: Emre Karadeniz | Kaynak: Science Alert