ay balik ciftlik

Ay’da Balık Çiftliği Projesi

Eğer H.P Lovecraft bugün yaşasaydı, insanların uzayla ne denli haşır neşir olduğunu görüp histeri krizi geçirirdi herhalde. Malum, uzayın karanlık perdesi, zavallı insanlardan korkunç, kokuşmuş, adı bile anılmaması gereken feci tehlikeleri saklıyor, ancak insanlar o perdeyi kaldırmaya pek bir meraklı. Şimdilerde dünya çapındaki neredeyse tüm uzay ajansları Ay ile haşır neşir. Mesela Avrupa Uzay Ajansı, Ay’a bir köy kurmayı hedefliyor. Ay Köyü. Çok hoş bir tınısı var. Yarattığı çağrışım da nefis. Ay mağaralarına kümelenmiş insan öbekleri ya da Ay yüzeyinde birbirine bağlı duran kubbeli yapılar.

Aslında Ay’a yerleşim kurma fikri, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun bir adım ötesinde gibi görünüyor. Gerçekleştirilmesi imkansız değil. Düşünün ki Elon Musk, 2050 itibariyle Mars’ta 1 milyon insanın yaşayacağını söylüyor. Hangisi daha gerçekçi? Ay yerleşimi mi, yoksa Mars mı? Mars insanlara orada bir zamanlar hayat olabileceği ihtimalini vaat ediyor, ancak bu romantik çöller insanlığın kaynaklarını boş yere heba edeceği bir ölüm tuzağına da dönüşebilir. Gelgelelim, Ay’a yerleşim kurmanın cazip yönleri daha fazla, üstelik risk daha az.

moonbase (1)

Ay, Dünya’nın hemen yanı başında. İnsanlar uzun zamandır Ay’ı gözlemliyor. Hatta oraya ayak basanlar bile oldu. Ay’daki bir yerleşimin karşılaşacağı tehlikeleri ve zorlukları tahmin etmek daha kolay. Radyasyon, asteroidler, Ay tozu ile temas edince yaşanan o egzotik hastalık ve belki de daha dehşet vericisi, Ay’da uzun zaman geçiren kolonicilerin yavaş yavaş ruhsal dengesini yitirmesi, bunlara ek olarak gıda problemi. Bu problemlerin her birine çözüm bulunabilir. Mesela gıda sorun mu yaratacak? Oraya giden yerleşimciler Ay’da yapay tarım gerçekleştirebilir. Tabii Marslı filmindeki gibi değil. Direkt Ay zemini yerine yapay bir zemin; belki Dünya’dan getirtilen topraklar ya da toprakla aynı işlevi görecek herhangi bir şey.

Ay’da tarım yapma fikri çok mu klişe duruyor? Peki ya Ay’da balık çiftliği kurmak nasıl? Bir grup Fransız bilim insanı, Ay’daki muhtemel bir yerleşimin gıda problemine çözüm olarak bu öneriyi sunuyor. Şaka değil, gerçek. Ay yüzeyinde balıkçılık. Hakai Magazine’de yayımlanan senaryoya göre, dünya denizlerinden balık yumurtaları toplanacak, dikkatlice paketlenip Ay’a gönderilecek, bu yumurtalar orada yetiştirilecek ve böylece Ay balıkları akvaryum tanklarında yüzmeye başlayacak. Ay yüzeyinde hayvancılık yapma fikri “bilimkurgu” gibi gözükse de, balıkların uzay yolculuğunu atlatabileceği doğrulandı sayılır.

Balık çiftçiliği sayesinde Ay’da çalışma yapan görevliler hazır gıdalar yerine daha sağlıklı şeyler yiyebilecek. Üstelik sürdürülebilir bir gıda kaynakları olacak. Bu sayede Ay’a gıda ikmali için gönderilen roketlerin çıkaracağı masraf da azalmış olacak. Üstelik balıkları seyretmesi keyiflidir. Ay’a yahut öteki dünya dışı cisimlere insanlı görevlerin psikolojik yönlerini de düşünmek gerek. İnsan hayatı yalnızca çalışmadan ibaret değil. İnsanlar düş gücüne ve hassas bir psikolojik dengeye sahip. Ay’daki görevliler, bütün Dünya’dan ve hayattan soyutlanmış hissedebilirler ama dev balık tankları onlara hiç olmazsa “yalnız” olmadıklarını hatırlatacaktır. Artık Ay köyü yeni, daha küçük, daha renksiz ve daha kompakt bir dünya halini almıştır.

Ay’daki balık çiftçiliğinden elde edilen bilgiler daha sonrasına da ışık tutabilir. İnsanların potansiyeli büyük. Belki Ceres’e de insanlı yolculuklar yapabilirler ve oraya da yerleşim kurabilirler. Ceres’in, devasa bir yer altı okyanusuna sahip olabileceği üzerinde duruluyor. Eğer o okyanus bomboşsa, bütün bir gezegeni balık çiftliğine dönüştürmek mümkün. Ya da daha iyisi, eğer Ceres’in yer altı denizlerinde balıklar ya da H.P Lovecraft’ın kabuslarına sızan yaratıklardan varsa, onları idare etmek için ihtiyaç duyulacak teknik bilgiye de bu Ay’daki balık çiftlikleri katkı sağlayabilir. Hem, Ay’ın yer çekimi çok düşük. Yer çekimi bu kadar düşük olan bir yerde balıkların nasıl davranacağını merak ediyor insan.

Ay bütün olumsuz yönleriyle bile yabana atılacak bir yer değil. Zengin kaynaklara sahip. Yüzyıllar önce Atlantik Okyanusu’nun öteki kıyısı da hemen hemen Ay’daki insan kolonileri ile aynı derecede imkansız görünüyordu. Oraya gitme fikri pek çok kişinin umursamayacağı derecede önemsiz ve boş bir çabaydı. Oysa Atlantik Kıyısı’nın öbür tarafında yeni toprakların keşfedilmesi dünya tarihini değiştirdi.

Ay’ın keşfedilecek bir tarafı yok; Ay hep yukarıda. Sorunların bir kısmı ise oraya en güvenli ve en ekonomik şekilde nasıl gidileceği, orada nasıl yaşam alanları yaratılacağı ve bunun nasıl sürdürüleceği.

Hazırlayan: Tuğrul Sultanzade

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

dunya disi yapay zeka kapak

Dünya Dışı Yapay Zekâya Dair Spekülasyonlar

“Uzun yıllardır uzaylıların bizim gibi olacağını varsaydık, ancak bunun yerine anlaşılmaz bir yapay zekâ biçimi …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin