Türkçenin başka dillerde olmayan birçok özelliği vardır. Bunlardan biri de Türkçenin çok zengin bir “devrik cümle” olanağına sahip olmasıdır. Cümlenin ögelerini cümle içinde istediğiniz yere koyabilirsiniz. Oluşan yeni cümle yine anlamlı olmaya devam edecektir. Üstelik cümle yeni anlamlar ve nüanslar kazanacaktır. Çok az dilde vardır bu esneklik. Örnek vermek istiyorum:
Son zamanlarda sık sık duyduğumuz bir cümleden seçtim örneğimi:
Gerçek İslam bu değil.
Normalde dört elemanlı bir kümenin 24 permütasyonu vardır. Bunların listesi aşağıda…
{a, b, c, d} | {a, b, d, c} | {a, c, b, d} | {a, c, d, b} | {a, d, b, c} | {a, d, c, b} | {b, a, c, d} | {b, a, d, c} | {b, c, a, d} | {b, c, d, a} | {b, d, a, c} | {b, d, c, a} | {c, a, b, d} | {c, a, d, b} | {c, b, a, d} | {c, b, d, a} | {c, d, a, b} | {c, d, b, a} | {d, a, b, c} | {d, a, c, b} | {d, b, a, c} | {d, b, c, a} | {d, c, a, b} | {d, c, b, a}
Şimdi bu cümleyi farklı permütasyonlarda yeniden yazalım, gereken yere virgülü de koyalım ve her defasında anlamlı bir cümle oluşup oluşmadığına bakalım. Ben bu cümle için tam olarak 23 tane anlamlı permütasyon oluşturabildim. (Virgülün de yardımıyla tabii.)
Şimdi her birini teker teker inceleyelim:
- Gerçek İslam bu değil.
- Gerçek İslam değil bu.
- Gerçek bu, İslam değil.
- Gerçek bu değil, İslam.
- Gerçek değil, İslam bu.
- Gerçek değil bu, İslam.
- İslam gerçek, bu değil.
- İslam, gerçek değil bu.
- İslam bu, gerçek değil.
- İslam, bu değil gerçek.
- İslam değil, gerçek bu.
- İslam değil, bu gerçek.
- İslam değil bu, gerçek.
- Bu, gerçek İslam değil.
- Bu gerçek, İslam değil.
- Bu gerçek değil, İslam.
- Bu İslam gerçek değil.
- Bu İslam değil, gerçek.
- Bu değil gerçek İslam.
- Bu değil, İslam gerçek:
- Değil gerçek İslam bu: (Biraz fazla zorlama)
- Değil gerçek bu İslam: Anlamlı değil
- Değil İslam gerçek bu: Anlamlı değil
- Değil İslam bu gerçek: Anlamlı değil
- Değil bu gerçek İslam. (Biraz devrik ama yine de anlamlı)
- Değil bu İslam gerçek: (Fazla devrik ama anlamlı)
Şansımızı fazla zorlamadan ve virgülün de yardımıyla 26 cümle oluşturduk ama bunlardan üçü anlamsız olduğundan (ya da kulağı tırmaladığından) onları çıkarırsak, tam 23 tane anlamlı cümleye ulaşıyoruz.
Yani dört sözcükle tam 23 anlamlı cümle yapabiliyoruz.
İşte Türkçenin olağanüstü, şaşırtıcı özelliklerinden biri daha.