Nalo Hopkinson

Jamaika’dan Dünyaya: Nalo Hopkinson

Nalo Hopkinson, 20 Aralık 1960’da Kingston, Jamaika’da  doğdu.  Babası Muhammed Abdur-Rahman Slade Hopkinson bir şair, yazar ve aktör olmasının yanı sıra İngilizce ve Latince dersleri de veren bir akademisyendi. Annesi Freda Hopkinson ise bir kütüphaneciydi. Sonuç olarak, o ve erkek kardeşi Keita, kelime ve hikâyelerle çevrelenmiş, öğrenmeye ve sanata duyulan sevginin her yere sindiği  bir ortamda büyüdü. Hopkinson, kişiliğinin şekillendiği ilk yıllarda Derek Walcott gibi yazarların eserleriyle karşılaşmış, Kurt Vonnegut’ün eserlerini ise altı yaşındayken okuyabiliyor hale gelmişti. Yazıları, genç yaşta okuduğu Anansi gibi Afro-Karayipli ve Gülliver’in Gezileri, İlyada ve Odessa gibi Batılı masallar ve halk hikayerinden derinden etkilenmiştir. Ayrıca Homer çizgi romanlarını okurken diğer taraftan Shakespeare devirdiği de bir gerçek.

Nalo, Guyana ve Trinidad’da büyüdü. Daha sonra ailesiyle Kanada’ya taşındı Küçük bir çocukken, babasının Yale Üniversitesi’ndeki görevi sebebiyle kısa bir süre Connecticut’ta yaşadı. Nelson sonraları, 16 yaşında Guayana’dan Toronto’ya taşınmasıyla yaşadığı kültür şokunu tamamen atlatamadığını kabul etti. Devamında, Riverside’a taşınmadan önce 1977’den 2011’e kadar Toronto’da yaşadı. Hopkinson, öğrenme güçlüğü rahatsızlığı yaşadığını söylese de 1982’de, Kanada Toronto’daki York Üniversitesi’nde Rus Dili ve Edebiyatı ile Fransız dili lisans eğitimini kazanmayı başardı. Daha sonra uzmanlığını, bilimkurgu yazarı James Morrow‘un mentörlüğünde Greensburg Pennsylvania’daki Seton Hill Ünersitesi’nde popüler kurgu yazarlığı üzerine yaptı.

Yazarlık yolunu kendine has yöntemlerle şekillendiren Nalo, kütüphanelerde iş buldu, hükümet için kültür alanında araştırma görevlisi olarak çalıştı ve aynı zamanda bakanlığın yardım fonu bölümünde memur pozisyonunda görev aldı. Clarion Bilimkurgu ve Fantazi Yazarları Atölyesi gibi dünyanın birçok yerinde çeşitli yazarlık dersleri verdi. Çalışmasını engelleyen ciddi bir hastalık geçirmesi sebebiyle altı yıl yazmaya ara vermek zorunda kaldı. Nalo Hopkinson, 1993’ten beri bilimkurgu alanında yazıyor. Etkileyici bir ilk roman olan Brown Girl in the Ring, 1998’de çıktı ve herkesin dikkatini çekerek 1999’da John W. Campbell En İyi Yeni Yazar ödülünü kazandı. Ayrıca 1998 yılında Philip K. Dick Ödülü’ne aday gösterildi ve Locus, En İyi İlk Roman Ödülü’nü aldı. 1999 yılına geldiğimizde ise Yükselen Yazarlar dalında Ontario Sanat Konseyi Vakfı Ödülü’ne layık görüldü. 2008’de Kanada Yayıncılık Kurumu tarafından düzenlenen Kanada Okurları finalisti oldu.

2000 yılında yayımlanan ikinci romanı Midnight Robber, Hopkinson’a birçok prestijli ödülde adaylık kazandırdı. 2000 yılında James R. Tiptree Jr. Memorial Ödülü’ne, 2001 yılında Hugo ve Sunburst En İyi Roman Ödülü’ne aday gösterildi. 2001’de yayımlanan Skin Folk adlı romanı, 2003 yılında World Fantasy Ödülü’nü ve Kanada Edebiyatı için verilen Sunburst Ödülü’nü aldı. Salt Roads, 2004’te kurgusal yazında queer konularını olumlu bir şekilde ele aldığından Gaylactic Spectrum Ödülü’ne hak kazandı ve ödül kendisine 2006 Gaylaxicon konferansında sunuldu. 2008’de The New Moon’s Arms, Prix Aurora Ödülü’nün sahibi oldu ve Kanada Fantazi Edebiyatı Sunburst Ödülü’nü tekrar alarak bu ödülü iki kez alan ilk yazar olarak tarihe geçti. Kitap, ayrıca En İyi Roman dalında 2007 Nebula Ödülü’ne aday gösterildi. Bu başarılar Nalo’un çağdaş bilimkurguda yaratıcı ve zeki bir yeni ses olarak yerini pekiştirdi. 2012 yılında yayımladığı The Chaos ile eleştirmenlerden tekrar alkış almayı başaran  Nalo Hopkinson, aynı yıl From Midnight Reportu (Gece Yarısı Gezegeninden Raporlar) yayımladı. Devamında, 2013’te Sister Mine ve 2015’de bir kısa hikayeler antolojisi olan Falling Love with Hominid geldi.

Bir yazar olarak, Hopkinson sıklıkla Karayip halk motiflerini, Afro-Karayip kültürünü ve feminizm temasını kullandı. Tarihsel bilinci yüksek olan yazar, yazılarında ve yarattığı karakterin altmetinlerinde Trinidad ve Jamaika gibi Karayip ülkelerinde yaşamasıyla edindiği yerel kültüre ait bilgilere yer verdi. Ayrıca yazılarına çoğunlukla ırk, sınıf ve cinsellik konularını dahil etti. Özellikle Midnight Robber’da kültürlerdeki farklılıkları, çocuk istismarı ve cinsel istismar gibi sosyal sorunları ele aldı. Nalo Hopkinson, 2011’den beri doçent unvanıyla, Riverside’daki Kaliforniya Üniversitesi’nde bilimkurgu, fantazi ve büyülü gerçekçilik alanında yaratıcı yazarlık dersleri vermektedir. Birçok bilimkurgu konferansında konuşmacı ve onur konuğu oldu. Michigan State Üniversitesi, Green College, British Columbia Üniversitesi ve Londra, Ontario’daki Huron Koleji Genç Yazarlar Atölyesi’nde sık sık misafir yazar olarak yer aldı. Carl Brandon Society‘nin kurucu üyelerinden biridir ve kurullarında görev almaktadır.

Nalo Hopkinson’un etkilendiği yazarlar arasında Samuel R. Delany, Tobias S. Buckell ve Charles Saunders gibi isimleri görmek mümkün. Romanlarının en büyük ilham kaynağı ise sıklıkla şarkı veya şiirler. Örneğin Christina Rossetti’nin Goblin Market şiiri, Sister Mine kitabına ilham kaynağı olmuştur. Hobileri arasında dikiş yapmak, yemek pişirmek ve bahçe işleriyle ilgilenmek var. Eski dönemlere ait fotoğraflara ve çizimlere bakarak kumaşlar tasarlamayı da seviyor. Nalo Hapkinson, hayatının bir döneminde ona çok büyük maddi zorluklar yaşatan ve hatta Kaliforniya Üniversitesi tarafından işe alınana dek iki yıl evsiz kalmasına bile sebep olan D vitamini eksikliğinden kaynaklı tümör ve anemi ile mücadele etmiştir. Fakat tüm bu zorlukları atlatarak müthiş eserler vermeyi bilmiştir.

Hazırlayan: Hilal Adaşlık | Kaynak

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Sinclair Lewis

Amerikan Toplumunun Kara Aynası: Sinclair Lewis

Babbitt‘i okurken, Sinclair Lewis‘in Amerika’nın sıradanlığına duyduğu öfkeyi sürekli olarak hissedersiniz. Lewis, birçok Amerikalının genellikle …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et