Arkady ve Boris Strugatsky, son derece geniş hayran kitleleriyle en bilinen Sovyet-Rus bilimkurgu yazarlarındandır. 1960’lı yıllarda Rus bilimkurgu literatürünün manevi liderleri konumuna geldiler ve günümüze kadar nüfuzları değişmeden kaldı. Pek çok nesil kitaplarıyla yetiştirildi ve benzersiz tarzlarıyla sevildiler. Kardeşlerin erken dönem eserleri belli bir özelliğe sahip olmamakla birlikte, rol modelleri olan Sovyet paleontologu ve bilimkurgu yazarı Ivan Yefremov‘u andırıyordu.
Romanları, diğer bilimkurgu romanlarından çok farklıydı; kesinlikle şöhret kazandıran şaşalı bilimkurgu romanları yazmak gibi bir çaba içine girmediler. Sadece uzay gemileri ya da teknoloji değil, insanlar ve sorunları hakkında da yazmaya özen gösterdiler. 1990’lı yılların başında kardeşler, yurt dışındaki en tanınmış ve sevilen Sovyet bilimkurgu yazarlarıydı, eserleri pek çok dile çevrildi ve 27 ülkede yayımlandı. Rus yazarların Batı’da böylesi başarı elde etmeleri çok nadir görülen bir olaydır.
Arkady Strugatsky
Çocukluğu
Arkady Strugatsky, 28 Ağustos 1925’te Gürcistan’ın Batum kentinde doğdu; annesi öğretmen, babası aynı zamanda gazete editörlüğünde ün yapmış bir güzel sanatlar uzmanıydı. Büyük oğlu doğduktan iki ay sonra, 1925 sonbaharında aile, Leningrad’a (şimdiki Saint Petersburg) taşındı. İkinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde, Arkady önce savunma geliştirmelerinde, sonra el bombası üretiminde çalıştı. 1942’de babasıyla birlikte Alman kuşatması altında olan Saint Petersburg’tan tahliye edildi. Annesi ve küçük kardeşi ise daha sonra tahliye edilecekti. Leningrad’ın abluka süresi 872 gün sürdü ve bir buçuk milyondan fazla insan öldü. Babasıyla birlikte kaçtığı tren saldırıya uğradı ve trenden tek kurtulan kendisi oldu.
Savaş yılları
Yalnız ve kızgın olan Arkady, babasını Vologda’ya gömdü ve Orenburg’a gitti. Küçük Tashle kentinin banliyölerinde, süt alma istasyonunda çalıştı ve saha topçu okulunda okudu. Daha sonra askere alındı ve 1943 baharında Moskova’ya, 1949’da bitirdiği Yabancı Diller Askeri Enstitüsü’ne gönderildi. İngilizce ve Japonca olmak üzere iki yabancı dile hakim bir tercüman oldu.
Edebi Eserleri
Arkady, bir süre kendi uzmanlık alanında çalışma fırsatı buldu, Kanadalı Askeri Tercümanlar Okulu’nda ders verdi ve Uzakdoğu’da tercüman olarak çalıştı. Strugatsky 1955’te ordudan ayrıldığında ilk olarak Review dergisinde, sonra Detgiz (Devlet Çocuk Yayınevi) ve Devlet Siyasi Yayınevi’nde editör olarak çalıştı. Savaş patlak vermeden çok uzun süre önce bilimkurgu yazmaya başlayan Arkady’nin el yazmalarının tamamı abluka sırasında kayboldu. İlk romanı olan How Kang Died (1946), ölümünden on yıl sonra 2001’de yayınlanabildi. Arkady’nin bir diğer tanınmış Rus bilimkurgu yazarı Leonid Petrov‘la birlikte yazdığı ilk kısa öykü Bikini Ash 1958’de yayınlandı. 1986’da ünlü bilimkurgu yazarı Vyacheslav Rybakov ve yönetmen Konstantin Lopushansky ile birlikte çalıştığı Ölü Bir Adamın Mektupları adlı senaryosu ile Devlet Ödülü kazandı.
Arkady, S. Yaroslavtsev mahlasıyla da birkaç eser yazdı; bunların arasında 1991’de yazılan ve iki yıl sonra yayımlanan Harlequin peri masalı Inferno’ya Bir Sefer (1974) ve İnsanlar Arasında Şeytan vardı. Mahlasının nereden geldiğini kimse bilmiyordu. Bazıları, Arkady’nin yaşadığı tren istasyonu Yaroslavsky Vokzal’ın adından türetildiğine inanıyor ve ilk “S”nin de soyadının ilk harfini belirttiği söyleniyor.
Aile ve Özel Yaşantısı
Arkady iki kez evlendi. İlk evliliği uzun sürmedi ve çift 1954’te boşandı. Boşandıktan sonra kızı kendisiyle kaldı. Daha sonra Arkady Strugatsky, kendisi gibi bir kız çocuğu sahibi Elena Oshanina ile evlendi ve her iki kız da kendine has bir şekilde yetiştirildi. Arkady Strugatsky 12 Ekim 1991’de karaciğer kanserinden öldü. Kendi isteği üzerine yakıldı ve külleri bir helikopterden dağıldı.
Boris Strugatsky
Boris Strugatsky, 15 Nisan 1933’te Leningrad’da dünyaya geldi. Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında şehir boşaltıldı, ancak savaş bittikten sonra geri döndü. Boris, Leningrad’daki okuldan onur belgesiyle mezun oldu. Leningrad Eyalet Üniversitesi fizik bölümüne girmek istedi ancak kabul edilmedi. Bu başarısızlıktan sonra Boris, aynı üniversitenin mekanik-matematik bölümüne girmeye karar verdi. Gökbilimci olarak mezun oldu ve bir süre Pulkovo Gözlemevi’nde çalıştı. 1964’te ağabeyi Arkady’yle birlikte SSCB Yazarlar Birliği‘ne kabul edildi ve profesyonel bir yazar olarak çalışmaya başladı.
Başarıları ve Eserleri
Boris, 1972’de Genç Bilimkurgu Yazarları için Leningrad Fakültesi’nin başına getirildi, fakültenin ismi daha sonra Boris Strugatsky Fakültesi olarak değiştirilecekti. Boris, aynı zamanda Bronz Snail ödüllerinin de kurucusu oldu. 2002’de Noon, XXI Century dergisinin genel yayın yönetmeni koltuğuna getirildi. Dört yıl sonra Yüzyılın İmzası kitabını yazmaya başladı 250 baskının her birini imzaladı.
Ağabeyi Arkady’nin ölümünden sonra Boris, S. Vititsky mahlasıyla bilimkurgu öyküleri ve romanları yazmaya devam ederek Aranan Etik veya Yirmi Yedinci Teorem ve Bu Dünyanın Güçsüzleri‘ni üretti. Kardeşler tarafından hazırlanan eserlerin nasıl yazıldığını, o dönemde Strugatskyleri neyin etkilediğini anlatan bir dizi yorumu içeren bir de kitap kaleme almıştır.
2002’de Boris Strugatsky yıllık Edebiyat ve Sanat Ödülü sahibi oldu ve 2008’de kendisine Bilim Sembolü madalyası verildi. Aynı zamanda Büyük Yüzük edebiyat ödülü sahibidir.
Aile ve Özel Yaşamı
Boris Strugatsky, Adelaide Karpyuk‘la evlendi ve çiftin Andrey ve Viktor adında iki çocuğu dünyaya geldi. Pul koleksiyonu tutkusu ile tanınan yazar, 19 Kasım 2012’de hayata veda etti.
Strugatsky Ekip Çalışması
Kural olarak iki kardeş birbirleriyle işbirliği içinde çalıştı ve romanları Strugatsky Kardeşler adı altında ya da S. Pobedin ve S. Vititsky mahlaslarıyla yayımlandı. 1959’da Strugatsky’ler tarafından yazılmış ilk eser Crimson Bulutları Ülkesi romanı oldu. Arkady’nin ilk karısı, kardeşlerin gelecekteki başarısına inanmıyordu ve ikili onun hatalı olduğunu kanıtlamak için istekliydiler. Birlikte yazdıkları kısa öyküler batı bilimkurgu dizilerinden farklıydı; insan benzeri karakterleri detaylıca tasvir ederler, kahramanlarını ise entelektüel ve nazik insanlar olarak kurgularlardı. İlk hikayeleri olan Six Matches 1960 yılında yayımlandı.
Strugatsky kardeşler geleceğin tarihini düzenlemek için yeni bir yöntem yarattılar. Batının yöntemlerine zıt olarak, kesin bir kronolojik desene sahip olmamakla birlikte; hemen hemen her romanda ve kısa öyküde bir kitaptan diğerine dolaşırken karşılaşılan karmaşık geçiş karakterleri seti vardı. Böylece başka hiçbir kültürle uyuşmayan, büyük bir karmaşık bilimkurgu dünyası yaratmışlardır.
Romanlarının ilk üçlemesi, uzay keşifleri sayesinde evrenin gezegen çapındaki komünizm altında birleşmesiyle sonuçlandığı 22. yüzyılda geçer. Hikaye Bykov, Yurkovsky ve Krutikov adlı üç kozmonotun Venüs’e uçmasıyla başlar (V StraneBordovihTuch/Crimson Bulutlarının Ülkesi, 1959) ve üç cesur gencin Güneş sisteminin tüm gezegenlerindeki rutin denetlemeleriyle devam eder (Stajery/Apprentices, 1962).
Sovyet tarzı uzay romantizmine yatkın olmalarına rağmen, erken eserleri Sovyet bilimkurgu arka planına karşı durdu. Stilleri her zaman canlı ve unutulmazdı; insanın içine işleyen konuları ve alışılagelmişin dışında sosyalist problemleri ele alıp mizahi bir biçimde anlatmışlardı. Bu ise batı bilimkurgusunun karakteristik özelliklerinden farklıydı. Dönemin en bilinen kitapları Polden, 22 Vek (Noon, XXII Century) dizisinin bir parçasıdır. Dizinin temel fikri, geleceğin insanlarının bugünkünden pek de farklı olmadığıydı. Hatta kısa hikayelerden birinin adı Hemen Hemen Aynı‘dır.
Çözülme Yılları
1960’ların sonunda kardeşlerin romanları hem sıradan okuyucular hem de siyasi otoriteler tarafından oldukça sevilir oldu. Muhalif hareketlerle hiçbir şekilde bağlantılı olmamalarına rağmen eserlerini SSCB’de yayınlamakta güçlük çekiyorlardı, kitapların birçoğu sansür yüzünden değiştirilmişti. En dikkat çekici romanlardan Yokuştaki Salyangoz, 1966’da yazılmış olmasına rağmen 1989’da yayımlandı. Büyük ölçüde otobiyografik olan ve totaliter toplumda yaşayan bir sanatçının kaderini anlatan Çirkin Kuğular (1973)‘da bilimkurgu asgari düzeyde tutuldu.
Strugatsky kardeşler 1970’lerde sadece Uzayda Piknik ve Space Mowgli adlı iki roman, From Beyond (1958) adlı adlı bir novella ve Appointments Not Made eserini birlikte yazdılar. Uzayda Piknik, uzaylıların Dünya’ya zorunlu iniş yapıp geride pek çok esrarengiz şey bıraktıkları alanı keşfeden genç bir adamı anlatıyordu. Uzayda Piknik, 1977’de İngilizceye Roadside Picnic adıyla çevrildi ve Andrey Tarkovsky tarafından Stalker adıyla sinemaya da uyarlandı.
Eleştirmenler, kardeşlerin son eserleri arasında en önemlisinin The Doomed City (1988-1989) olduğu konusunda çoğunlukla hemfikirdirler. Hikaye, zamanın ve mekanın ötesinde bir yer olan Kent’te geçer. Uzaylı danışmanlar, farklı zamanlardan ve kültürlerden bir grup Dünya adamını büyük kültür ve ideoloji çatışmalarını izlemek için sosyal deneyler yapmak amacıyla seçerler. Fakat bir şeyler ters gider ve Dünya halkı iç savaşlar, ekonomik ve ekolojik felaketler, faşist darbe ve benzeri dehşetlerle yüzleşmek zorunda kalır. Depresif roman, kardeşi Arkady’nin 1991’deki ölümüyle Boris’in tıkanmaya başladığının sinyallerini verir. Eser, Dünyalı insanların varış noktasının felsefesini ve her zaman iyiyle kötü arasında değil, zaman zaman da kötüyle daha kötü arasında seçim yapmak zorunda kalışlarını anlatıyordu.
Uzayda Piknik dışında birçok başka eser Almanca, Fransızca ve İngilizce’ye çevrildiyse de aynı ilgiyi göremedi. Ancak Strugatsky kardeşler Polonya, Macaristan, Bulgaristan ve Almanya dahil birçok ülkede popülerliğini korudu.
Noon Evreni
Kardeşlerin kitaplarının bazıları Noon (Noon Universe) adını verdikleri evrende geçer. Evren ismini Noon: XX Century romanından alıyor. Noon Evreni oldukça yüksek sosyal, bilimsel ve teknolojik bir seviyenin edebi tasviridir. Bu evrende paranın güdülemesi söz konusu değildir ve her kişi kendisini ilgilendiren bir mesleğe girmiştir. Noon Evreni’nin Dünya’sı, önde gelen bilim adamları ve filozoflarından oluşan küresel bir teknokratik konsey tarafından idare edilir.
Strugatsky kardeşler bu eserlerinde, yaşamak ve çalışmak istedikleri ideal dünyayı tasvir etmişlerdir. Onların bu ideal dünyası pek çok kişi tarafından sahiplenilerek sevilmiş ve günümüze kadar alıntılanarak aktarılmayı sürdürmüştür…
Dilimize Çevrilen Eserleri
- Uzayda Piknik (Maya, 1984; Sarmal, 1998; Nirengi, 2014)
- İktidar Mahkumları (Sarmal, 1999)
- Yokuştaki Salyangoz (İletişim, 2000)
- Zor Şey Tanrı Olmak (İmge, 1993)
- Kıyamete Bir Milyar Yıl (İthaki, 2015)
- Pazartesi Cumartesiden Başlar (İthaki, 2016)
Hazırlayan: Emre Karadeniz | Kaynak