Hiç kuşkusuz Ray Bardbury; fantazi, korku ve bilimkurgu edebiyatına damga vuran yazarlardan biriydi. 1920’de doğan bu büyük edebiyatçı, uzun yaşamına Fahrenheit 451 gibi bir distopyanın yanında sayısız öykü sığdırdı. Tüm hayatını kitaplara ve yazmaya adayan Bradbury, 5 Haziran 2012’de öldüğünde, arkasında Mars Yıllıkları, Resimli Adam ve Sonbahar Ülkesi gibi başucu kitabı olmaya aday birçok unutulmaz eser bıraktı. Stephen King ve Neil Gaiman gibi ustalar ondan ilham aldı. Uygarlığa yön veren toplumsal meseleler ile modern insanın bireysel sorunlarını bir arada işleyebilmesi ve insanın ruhunu donduran öyküleri eşsiz bir sıcaklıkla kaleme alması, Bradbury’nin en önemli özellikleri arasında gösterilebilir. Ayrıca Ray Bradbury, gelmiş geçmiş en büyük vecizecilerden biriydi. Hemen hemen her konuda düşünülesi sözleri vardır ve onun bu sözleri hala bizlere ilham verip, yol göstermeye devam etmektedir. Bu yazıda Ray Bradbury’nin bazı unutulmaz vecizelerini derlemeye çalıştık. Umulur ki amacına ulaşır.
KENDİSİ HAKKINDA
‘’Öğretmenler neden benim eserlerimi tercih ediyor biliyor musunuz? Çünkü ben hayali şeylerden bahsediyorum. Metaforlar yazıyorum. Her öyküm hatırlanabilecek bir metafor.’’
***
‘’Uzay seyahati, yan performanslar ve gorillalarla alakalı zevklerimi eleştiren hiçbir kimseyi bugüne kadar dinlemedim. Böyle birşey olduğunda, dinozorlarımı toplayıp odayı terk ediyorum.’’
***
‘’Bazı geceler, uyuyamadığımda kütüphaneme gidip kitaplarımdan birini açıp bir paragraf okuyor ve ‘Aman Tanrım, bunu ben mi yazdım’ diyorum.’’
***
‘’Her sabah yataktan çıkıp mayın tarlasına giriyorum. Mayın tarlası benim. Patlamadan sonra, bütün gün parçalarımı toparlayıp yeniden bir araya getirmeye çalışıyorum.’’
GELECEK HAKKINDA
‘’Geleceği öngörmeye değil engellemeye çalışıyordum.’’
***
‘’Evrenin içlerine yönelmeliyiz. İnsan soyu kendini korumalı. Savaşın ve politikanın tehlikesinden kurtulmalıyız. Astronot olmalı, evrenin derinliklerine yönelmeli ve içimizdeki Tanrıyı keşfetmeliyiz.’’
***
Acaba gezegenimize sahip çıkabilecek miyiz, yoksa bütün mirasımızla birlikte kendimizi ateşe mi atacağız? Mesele budur!
***
‘’Robotların dünyaya hakim olmaya başladığını düşünmüyorum. Oyuncaklarla oynayan insanlar dünyaya hakim oluyor. Ve eğer oyuncaklarını ellerinden almazsak, aptallık ederiz.’’
***
“Ben robotlardan değil, insanlardan korkuyorum.”
***
‘’Yatağa gidip bir bebek yapmak varken neden insan klonluyorsunuz ki? Allah aşkına bu çok aptalca!’’
***
“Ay’a geri gitmek zorundayız. Orayı hiç terk etmemeliydik. Şimdi bir an önce Ay’a tekrar gitmeli ve orada Mars’a roket gönderecek bir üs kurmalıyız. Tabii ardından Mars’a gitmeli ve orayı kolonileştirmeliyiz. Ancak bu şekilde sonsuza kadar yaşayabiliriz.”
YAZMA HAKKINDA
‘’Saat alarmına ihtiyacım yok. Fikirlerim uyandırıyor beni.’’
***
’Gerçekliğin sizi harap etmemesi için yazarken sarhoş olmalısınız.’’
***
‘’Her hafta bir kısa öykü yazın. Art arda 52 berbat hikaye yazmanız mümkün değil.’’
***
‘’Yazmak ne öğretir diye soruyorsun. En başta ve en önemli olarak, bize canlı olduğumuzu ve bunun bir hak değil bir ayrıcalık ve hediye olduğunu anımsatır. Yani, her ne kadar aksini istesek de, sanatımız bizi savaşlardan, ihtiyaçlardan, haset ve açgözlülükten, ihtiyarlıktan ya da ölümden koruyamaz. Ancak bütün bunların arasında canlı tutar.’’
KİTAPLAR HAKKINDA
‘’Kitapları yakmaktan daha büyük suçlar da vardır. Bunlardan biri de onları okumamaktır.’’
***
‘’Bir kültürü yıkmak için kitapları yakmak zorunda değilsiniz.’’
YAŞAM HAKKINDA
“Hayal edebildiğin her şey kurgu, başarabildiğin her şey ise bilimdir. Bütün insanlık tarihi başlı başına bilimkurgudur.”
***
‘’Her zaman uçurumdan atlamalı ve aşağı düşerken kanatlarınızı inşa etmelisiniz.’’
***
‘’Hep hayranlıkla bakın ve sanki 10 saniye sonra ölecekmiş gibi yaşayın. Dünya’yı görün. Dünya, fabrikalarda üretilen ya da parayla sahip olunan her rüyadan daha fantastik.’’
***
“Yeryüzünde cenneti bulabilme düşü değil mi bütün hayatımızı cehenneme çeviren?”