Tozlu Raflardaki Bilimkurgu

Sahaf sözcüğü, Türk Dil Kurumu’nun Genel Türkçe Sözlüğü’nde, “Genellikle kullanılmış ve eski kitap alıp satan kitapçı,” olarak tanımlanıyor. Elbette doğru fakat eksik bir tanımlama bu. Sahafların işi yalnızca ikinci el kitapları, dergileri alıp satmak mıdır? Değildir tabii ki.

Bir sahafın her şeyden önce donanımlı olması gerekir. Kitaplarla sıkı dost olması gerekir. Kendisinin de bir kitap kurdu olması gerekir. Dükkânını ziyaret eden kitapseverlerin dilinden anlaması, onların tutkularını paylaşabilmesi (ve sabırlı olması) gerekir. Sahaf kitap kokusuna âşık olan kişidir. Yalnızca ikinci el kitap, dergi alıp satma düşüncesinde olan biri kesinlikle sahaf değildir.

Elbette sahaflar da sonuçta ürün alıp satan, yani ticaretle uğraşan insanlar ve bu işi hayatlarını idame ettirmek için yapıyorlar. Yalnız bir sahaf “para kazanmayı” asıl amaç olarak görmemeli diye düşünüyorum. Bir sahaf para kazanmaktan çok insan kazanmaya gayret etmeli. Dükkânına gelen insanları “müşteri” olarak görmemeli. Onlardan paranın dışında başka şeyler de kazanabileceğini aklından çıkarmamalı.

bookstore

Bundan yıllar evvel Kadıköy’de bir sahaf dükkânını gezerken rafta bulduğum bir kitap üzerine sahafla sohbet etmeye başladık. Sonunda yanımda para olmadığını, kitabı bir dahaki ziyaretimde alacağımı söyledim. Aldığım yanıt aynen şu oldu: “Al götür, paran olunca getirip verirsin.” Aynı sahafın pahalı kitapları öğrencilere ücretsiz olarak verdiğini ve işiniz bitince geri getirirsiniz, dediğini de hatırlıyorum. İşte demek istediğim tam olarak bu. Sahaf olmak için bir dükkân tutup içini kitaplarla doldurmaktan daha fazlası gerekiyor. O dükkâna bir ruh katmadan, sıcaklık kazandırmadan, yaptığı işin ciddiyetini kavramadan, insanları çekecek o sihirli ortamı yaratamadan ortaya bir “sahaf” çıkmıyor maalesef. Sahaf olmak gerçekten farklı özellikler barındırmayı ve bu işte uzun yılları ardında bırakmayı gerektiriyor.

Şimdi gelelim asıl meselemize. Bildiğiniz gibi şu günlerde aradığı kitaba en zor kavuşan okuyucu kitlesini bilimkurgu tutkunları oluşturuyor. Yayınevleri; telif sorunları, satamama endişesi ve buna benzer başka sorunlar yüzünden birçok bilimkurgu kitabının yeni baskısını yap(a)mıyor. İşte ne oluyorsa da bu yüzden oluyor. Bu kitaplara ulaşmak isteyen insanların tek bir adresi kalıyor: Sahaflar. Sahaflar da piyasada dolaşan bu bir avuç bilimkurgu kitabına astronomik fiyatlar isteyince… Örneğin Metis Bilimkurgu Serisi’nin fiyatı üç bin liraya, Baskan Kurgu Bilim Dizisi’ninki ise bin liraya kadar çıkabiliyor. Okat Uzay Serisi, Çağlayan Yeni Dünyalarda Serisi, Asimov’un Vakıf-Robot-İmparatorluk serilerinde de durum farklı değil. Cep zorlayan kitaplar listesine Philip K. Dick’in ve Arthur C. Clarke’ın bazı kitapları, İletişim’den çıkan Stanislaw Lem külliyatı da eklenebilir. Elbette bu liste uzayıp gider ama olayın ne boyutta olduğunu anlamak için bu örnekler yeterlidir diye düşünüyorum.

reading

Peki bu sorun nasıl çözülecek? En pratik çözüm değiş-tokuş yöntemi. Çevrenizdeki bilimkurgu tutkunlarıyla elinizdeki kitapları takas ederek daha fazla sayıda bilimkurgu eseri okumanız mümkün. Bilimkurgu açlığınızı gidermenin bir başka yolu da kütüphaneler. Kütüphanelere belirli bir ücret karşılığında üye olabilir ve istediğiniz kitabı ödünç alıp okuyabilirsiniz. Kütüphane kültürünü doya doya yaşamanız ve diğer kitap meraklılarıyla etkileşime girme şansı bulmanız da cabası.

Tabii başta da belirttiğim gibi sahaflar ticaretle uğraşan insanlar. Evlerine ekmek götürmek için bu işi yapıyorlar. Evet, sayfalarında geleceğin dünyalarını, galaksileri, uzay gemilerini, roketleri, yıldızları, dünya dışı yaşam formlarını, robotları ve daha nicesini barındıran bilimkurgu kitapları çok değerli. Ve evet, piyasada dolaşan bir avuç değerli kitap olunca fiyatların yükselmesi kaçınılmaz. Bunlara diyecek bir sözüm yok. Yalnızca sahafların, söz konusu bilimkurgu kitapları olunca, sattıkları “ürün” ve “müşteri” kitlesi ile aralarında kurulu duygusal bağı yok saymamaları ve bir kültür hizmeti yaptıklarını unutmamaları daha iyi olur diye düşünüyorum.

Yazar: Kadri Kerem Karanfil

Bu hesap, artık hayatta olmayan bir yazara aittir. (1980-2021)Bilimkurgu Kulübü emektarı. Yalnız bilimkurguyla değil, korku ve çocuk edebiyatıyla da ilgili. Stephen King'in sadık okuyucusu. Ray Bradbury'nin büyük hayranı. 80'lere ait korku filmlerinin tutkunu.

İlginizi Çekebilir

halka dunya muhendisleri

Halka Dünya Mühendisleri’nde Büyük Sorular ve Çözümler

Larry Niven’in kitabın ithafında söylediklerinden anladığımıza göre Halka Dünya, seri olarak düşünülmüş bir proje değildir. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin