vakif serisi

Asimov’un Kurgusal Bilimi: Psikotarih

Psikotarih, toplulukların davranışlarının modellenebildiği durumda geleceğin tahmin edilmesine dayanan kurgusal bir bilim dalıdır. İki kısıtlaması vardır: Topluluğun yeterince kalabalık olması ve topluluk üyelerinin tahminlerden haberdar olmaması. Psikotarihin babası Isaac Asimov, bu kurgusal bilim dalını Vakıf serisinde kentilyonlarca nüfuslu Galaktik İmparatorluk üzerinde uygulamıştır. Seride ele alınan nüfus ilk kısıtlamayı aşmaya müsaittir, ikinci kısıtlamanın aşılması ise oldukça büyük bir çaba gerektirmiştir.

Asimov’un dehasını yansıtan seride psikotarih bilimi, Galaktik İmparatorluk tarihinin manipüle edilmesiyle insanlığın ve insanlık mirasının çıkarlarını kollamak için kullanılmıştır. İmparatorluk, doğal sınırlara dayanmış stabil bir refah ortamı sunuyor gibi görünse de sosyal verileri doğru değerlendirebilen birkaç kişi, 12 bin yıllık yapının çatırdamakta olduğunu sezebilmektedir. Öte yandan Robot Serisinden tanıdığımız, serinin başrol oyuncusu iki robot olan R. Daneel Olivaw ve R. Giskard Reventlov‘un yaratıcısı Dr. Han Fastolfe, psikotarih bilimini fikir aşamasına getirmiştir.

hari seldon

Vakıf’ın kurucusu ve matematik profesörü Hari Seldon ise yaptığı teorik çalışmalarla önce bu fikrin uygulanabilir olduğunu göstermiş, daha sonra bizzat hayata geçirmiştir. Çalışmasını sunmak için geldiği Trantor’da yaşadıkları, psikotarihin miladı olur. Baş gezegen Trantor, kültürel çeşitliliğiyle adeta imparatorluğun bir prototipidir. Psikotarihi geliştirme sürecinde Hari Seldon Trantor’daki hemen hemen her bölgeyi inceleyerek galaktik çaptaki çalışmalarının ilk adımını atmıştır. Ayrıca Mycogen bölgesindeki tecrübeleri hayati derecede önemlidir.

Tanımı kulağa bilimsel temele oturtulmuş falcılık gibi gelse de Asimov, kendi anlatımıyla psikotarih için şöyle diyor:

“Vakıf’ı yazarken esas olarak, psikotarih bilimi dediğim şeyi ifade etmeye çalıştım. Bu bir anlamda determinizm ile özgür irade arasındaki mücadeleydi. Diğer taraftan büyük bir kapsam olarak galaksiyi konu edinen bir hikâye yazmak istedim. Bunu yapmak için Roma İmparatorluğu’nu alıp onu çok daha geniş bir çerçevede yorumladım. Bu yüzden üçlemedeki toplumsal sistem Roma İmparatorluk sistemine çok benzer; hikâyemin çatısı buydu.”

issac-asimov-tahminleri

Aldığı fiziksel kimya derslerinde Asimov, düzensiz ve rastgele hareket eden gaz moleküllerinin yönünün önceden bilinemediğini, bunun yerine molekül topluluklarının hareketinin basınç-hacim ilişkisiyle tahmin edebileceğini görmüş ve böylelikle kurgusal biliminin temellerini atmıştır.

“Bana öyle geliyordu ki bir galaktik imparatorluğumuz olsaydı, çok yüksek sayıda, kentilyonlarca insan olurdu; o zaman her ne kadar o toplumları oluşturan insanların bireysel davranışını tahmin edemesek de, belki toplumların nasıl hareket edeceğini yeterli doğrulukta tahmin edebilirdik. Dolayısıyla Roma İmparatorluğu’nun yazılı arka planına karşı psikotarih bilimini icat ettim. Böylece tüm üçleme boyunca bireysel arzuların rakip güçleriyle, toplumsal kaçınılmazlığın kadim mirası arasındaki çatışma, anlatının ana izleğini oluşturdu.”

katır

Psikotarihin detaylarını Vakıf serisinin özellikle sonlarına doğru kavramak mümkün. Ancak seriyi okumamış olanlar da, sadece yukarıdaki alıntıya bakarak psikotarihin istatistik biliminden temellendiğini anlayabilir. Yüksek doğrulukla işlemesi için sayıca büyük kitleler gerektirmesi de bu yüzdendir.

Peki istatistik biliminin alışılmışın dışında örneklerle karşılaşınca tahminleri yanıltması gibi, psikotarih de çuvallayamaz mı? Çuvallar elbette. Asimov’un kendi tezlerine antitez üretmekten hoşlandığını Ben, Robot‘ta ve Robot serisinde görmüştük. Evrensel Üç Robot Yasasında gedikler açan, yasaların etrafından dolanan kurnaz robotları gene Asimov’un zekası yaratmıştır. Asimov, alışkın olduğumuz gibi Vakıf serisinin Psikotarihini de bizzat kendisi altüst ediyor.

Kentilyonlarca örnek arasında özel güçleri olan bir mutant, psikotarihin beklendiği gibi işlemesine izin verir mi? Örneklerinizden biri bilinç sahibi bir gezegense, istatistiğin eşit ağırlıkla tutulabilmesini bekler misiniz? Peki ya gene Asimov’un yarattığı bir evrenden üstün yetenekli bir robot çıkagelirse? Psikotarih bilimi de, tıpkı Üç Robot Yasası gibi bypass edilebilir bir kurgudur. Zaten onu okumaya değer kılan şey kesin kuralların bilinç ve iradenin müdahalesiyle atlatılabilir oluşudur. Hele ki iradeyle tüm galaksiyi ve insanlık tarihini şekillendirmek gibi geniş bir vizyon söz konusuysa heyecanlanmak için aksiyona da gerek kalmaz.

baley giskard

Robot serisini okuyanlar aşağıdaki alıntıyı hatırlayacaktır:

Baley: Geleceği görebiliyor musun?

Giskard: Hayır, beyim. Ama kafaları incelediğim zaman belirsiz bir şeyi fark ettim. İnsan davranışlarını kontrol eden yasalar da var; robotların hareketlerini kontrol eden Üç Robot Yasası gibi. Belki ileride bir gün insanın geleceğini de bu yasalar kararlaştıracaktır.

Psikotarih biliminin ortaya çıkışının ve Robot Serisiyle Vakıf serisinin bağlanışının sinyallerini bu cümleler verir. Kitle davranışının modellenmesi aslında Üç Robot Yasasının çok daha karmaşık halidir. Telepatik robot Giskard, bu konuşmanın devamında psikotarihin ardındaki motivasyonu ve fikrin ortaya çıkışını da açıklıyor; dileyen arşivleri kurcalasın. Asimov’un kurgusal psikotarihinin günümüzdeki karşılığına bakarsak veri bilimi, sosyoloji, ekonomi, psikoloji gibi bilim dallarıyla karşılaşırız. Bunların da dolaylı yoldan büyük veri, yapay zeka gibi teknolojileri beslediği malum. Örneğin yapay zekayı ne kadar çok veriyle beslerseniz karar alma yetisini o derece geliştirirsiniz. Bu da psikotarihin büyük topluluklar üzerinde başarıya ulaşmasıyla paralel. Dolayısıyla Asimov’un psikotarihteki ilk kısıtlaması kaynağını fiziksel kimyadan alsa da, günümüzün dijital altyapısına göre de oldukça başarılı bir öngörüdür.

isaac janet asimov

Serinin 50’li yıllarda yayınlan Vakıf, Vakıf ve İmparatorluk, İkinci Vakıf adlı kitaplardan oluşan ilk üçlemesinde psikotarihin pek bilimsel bir temele oturtulamadığı söylenebilir. Sonrasında gelen Vakıf’ın Sınırı, Vakıf ve Dünya, Vakıf Kurulurken, Vakıf İleri’de ise daha ayakları yere basan açıklamalarla karşılaşırız. Ne tesadüftür ki Isaac Asimov, ara verdiği 30 sene içinde bir psikiyatrist, psikanalist ve yazar olan eşi Janet Asimov ile evlenmiştir. Her uyumlu çiftten bekleneceği gibi Asimov’ların da tutkuyla bağlı oldukları mesleklerini icra ederken birbirlerinin fikirlerini değerlendirmeleri doğal. Anlaşılan o ki, Janet Asimov’un mesleki birikimini Isaac Asimov ile paylaşması psikotarih biliminin de olgunluğa ulaşmasını sağlamış.

Detaylı evren kurgusuyla takdir toplayan Vakıf serisi, yarattığı kurgusal bilimle de anılmaya değerdir. Galaktik İmparatorluk’un ve dolayısıyla insanlık tarihinin Hari Seldon’ın sağduyusu ve öngörüsüyle şekillendiği evrende psikotarih oldukça güçlü bir araçtır.

Hazırlayan: Sibel İnce

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Büyük Veri Geleceği Tahmin Edebilir mi?

Büyük Veri sayesinde geleceği tahmin edebiliriz. Birçok kişi, “E ne olmuş yani?” diye sorabilir. Ekonomide, …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et