Aşağıdaki yazıyı Serçe adlı romanın yazarı Maria Doria Russell, 26 Ağustos 2016’da kendi blogunda paylaşmış. Roman, Proxima Sistemi‘nin ikinci gezegeni olan Proxima B’ye yolculuk eden bir grup insan hakkındaydı. Romana göre, Proxima B’nin etrafında dönen Rakhat adlı gezegenden gizemli bir müzik yayını alınıyor. Bunun üzerine keşif için Cizvitler’in sponsorluğunda yıldızlararası bir seyahat planlanıyor.
Russel’ın yazısını sizler için çevirdik:
Yakın geçmişte duyurulan, Proxima Centauri etrafında Dünya kütleli bir gezegen dolandığına dair haberleri şimdiye kadar mutlaka duymuş olmalısınız. Her bilimsel buluşta olduğu gibi, bu habere de biraz temkinli yaklaşmalıyız. Ancak bu haber doğru görünüyor. Hem de Serçe’nin yayınlanışının 20. yıl dönümünde!
Romanın hayranlarından birçok tweet ve e-posta alıyorum, bu hayranlar arasında gökbilimciler de var. Arecibo Gözlemevi1 eski direktörü Dr. Tim Hankins keşfi bildiren mesajında özellikle nazikti:
“Buluş, Tanrı’nın Çocukları2 ve Serçe‘de sözü edilen gezegenle ilgili tahmini onaylıyor.”
Büyük övgü gerçekten!
Tabii ki ben en yakın komşu yıldıza gidiş hakkında yazan birçok yazar ve senaristten sadece biriyim. Eğer yıldızlararası seyahat hakkında bir hikaye anlatıyor ve fizik kanunlarının ihlalini en aza indirmek istiyorsanız, kahramanlarınızı üç yıldızlı Centauri sistemine göndermek en makul seçenektir. Serçe’de Jimmy Quinn‘in söylediği gibi, 4.3 ışık yılı hala oldukça uzak bir mesafedir.
İlk romanıma gelen tepkiler arasında bir tanesi benim favorim olmuştur. İsterseniz anlatayım.
Serçe 1996 yılında yayınlandıktan sonra kitap, prestijli Arthur C. Clarke Ödülü de dâhil olmak üzere birçok ödül kazandı. Sir Arthur kazananları kendi seçmiyor, ama her yılın kazanan romanının bir kopyası kendisine gönderiliyor.
1997 yılında bir sabah, bizzat Arthur C. Clarke tarafından yazılmış olan bir e-posta aldım. Sri Lanka’daki evine uydu çanağı Cizvit bir arkadaşı tarafından takılmış. (Kitapta Cizvit bir rahip baş rolü oynuyor.) Ayrıca Serçe’yi okuduğunu söyleyen Papa’nın astronomu George Coyne ile de teması olmuş. Bir e-postada Peder Coyne kitabı oldukça iyi bulduğunu söylemiş, ancak dürüst olmak gerekirse onu gerçek bir bilimkurgu saymadığını da eklemiş. Onun görüşüne göre, bilimkurgunun matematik, fizik veya astronomi ile ilgili olması gerekirmiş.
Arthur C. Clarke ona şöyle demiş:
“Bakın millet, Arthur C. Clarke ödülü mistik kitaplara verilmiyor. Ben biyolojik antropoloji alanında doktora yaptım ve başım dik bir şekilde kendimi bilimadamı olarak adlandırıyorum. Gerçi Serçe’de çok fazla matematik olmadığını kabul ediyorum, ama hikayeyi anlatmak için yeterli miktarda fizik ve astronomi var. Ayrıca dilbilim, sosyal ve kültürel antropoloji, jeoloji, meteoroloji, klimatoloji, paleontoloji, karşılaştırmalı anatomi ve popülasyon genetiği gibi bilim dalları da var.”
Bunun üzerine Peder Coyne bilimin ne olduğu hakkındaki tutumunu güncellemesi gerektiğini söylemiş.
Sir Arthur, Serçe’yi sevdiğini, ama kitaptaki “Hey, çocuklar, haydi bir uzay gemisi inşa edelim!” şeklindeki yaklaşımı naif bulduğunu da eklemişti. Bunun gerçek dışı bir yaklaşım olduğunu düşünüyormuş. Ben de Alfa Centauri’ye ulaşmak için gereken süre ve teknoloji konusunda biraz iyimser tahminlerde bulunduğumu kabul ettim.
Öte yandan, birçok SF yazarı (Sir Arthur dahil) yıldızlararası seyahatte insanları ya kış uykusuna yatırmış ya da dondurmuşlardır. Kış uykusunun ya da dondurmanın en az benim kitabımdaki fizik kadar inanılmaz olduğunu ekledim.
“Yıldızlararası seyahat hakkında bir hikaye anlatmak için, bilim ve kurgu arasında seçim yapmak zorundasınız. Birinden biri hakkında yalan söylemek zorundasınız çünkü. Siz biyoloji hakkında yalan söylediniz ben fizik hakkında yalan söyledim.”
Sir Arthur’un cevabı, “Doria 1, Clarke 0!” şeklinde olmuştu.
Sonradan aramızda kısa kısa ama eğlenceli notlardan oluşan bir yazışma devam etti. Bana hep “Doria” diye hitap eder, kendisine de “Art” derdi.
Çevirmen Notu:
1- SETI (Dünya Dışı Yaşam Arayışı) araştırmalarında önemli yeri olan büyük bir radyoteleskop.
2- Serçe’nin devam romanı.