philip-k-dick

Yanılsamadan Gerçekliğe: Philip K. Dick

Gerçekliği sorgulayan roman ve kısa öyküleriyle efsaneleşen bilimkurgu yazarı Philip Kindred Dick (nam-ı diğer PKD), 16 Aralık 1928’de Chicago’da doğar. Edgar ve Dorothy’nin prematüre doğan ikiz çocuklarından erkek olanıdır. Daha küçük ve çelimsiz olan kız kardeşi Jane’in, altı haftalıkken öldüğünü küçük bir çocukken annesinden öğrenen Dick, hayatta kalan kardeş olarak kızgınlıkla birlikte suçluluk duymuştur. Zaman zaman Jane’in ölümünün annesinin ihmallerinden kaynaklandığını düşünmüştür.

Dick ailesi, Jane’in ölümünden birkaç ay sonra Berkeley, California’ya taşındı. Edgar burada Tarım Bakanlığı’nın San Francisco ofisinde çalışmaya başladı. Edgar 1933 yılında Reno-Nevada’ya transfer edildiğinde, güçlü ve özgür ruhlu bir kadın olan Dorothy, Philip’le Berkeley’de kalmayı tercih etti. Dorothy aynı zamanda feminist ve barışçıl biri oluşuyla bilinirdi. Kaldıkları yerde bir gözaltına alma ve takip edilme furyası başlayınca Dorothy, Philip’i yanına alarak 1935 yılında Washington DC’ye taşındı ve Federal Çocuk Bürosu için çocuk bakımıyla ilgili broşürler hazırlamaya başladı. 1938 yılında Berkeley’e döndüklerinde Philip liseye devam ediyordu. Lisenin bitiminde California Üniversitesi’nde felsefe, psikoloji, tarih ve zooloji eğitimleri alan Philip, bu yıllarda felsefe ve bilimkurguya ilgi duymaya başladı. Daha sonra kısa süreliğine bir müzik şirketi için radyo programında çalıştı. Dick, 1948 ve 1977 yılları arasında beş kere evlenmiş ve üç çocuk sahibi olmuştur.

Philip K. Dick

Yazarlık kariyeri 1951 yılında, Planet Stories, The Magazine of Fantasy and Science Fiction ve If dergilerinde spekülatif kurgu tarzındaki hikayelerinin yayımlanmasıyla başladı. 1950’ler Dick için maddi açıdan oldukça zorlu yıllardı. Buna rağmen ilk romanı Solar Lottery (Uzayda Suikast) kitabını yayınlamayı başardı. Amerikan edebiyatının ana akım yazarlarından biri olmayı beklerken yayınevlerinin kitaplarını geri çevirmesi kendisini ümitsizliğe sürüklemedi. Pes etmeyen Dick, 1963 yılında The Man in the High Castle (Yüksek Şatodaki Adam) kitabı ile Hugo Ödülü kazanmayı başardı.

1974 yılında yaşadığı garip bir olaydan sonra Dick’te bazı psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıktı. Kapısında balık tasarımlı bileklik takan bir genç bir kız gördüğünü iddia etti ve bunu takıntı haline getirmeye başladı.

416258-philip-k-dick-philip-k-dic-k-and-ridley-scott

Yaşadığı olayların ona bilgelik kattığına ve paralel hayatına ait halüsinasyonlar gördüğüne inanıyordu. Dick’in Flow My Tears, the Policeman Said (Aksın Gözyaşlarım Dedi Polis) kitabında, hiç okumadığını söylediği Biblical Book of Acts kitabından bir hikaye yer alır; Dick, bunun kutsal ruhun etkisiyle mümkün olduğunu açıklamıştır. Ölümünden sonra kaderini ve kişisel deneyimlerini anlattığı özel günlüğü, 2010 yılında The Exegesis of Philip K. Dick adıyla yayımlandı.

Dick’in tematik kurgularının önemi, genellikle kişiliğin oluşmasında önemli rolü olan gerçeklik kavramındaki güvenlik açıkları ve bu açıklardan kaynaklanan endişelerden gelmektedir. Birçok hikayesi objektif gerçeklik dışında başlar ve karakterler, gerçeklik sandıkları şeyin aslında eşyanın aldatıcı doğası olduğunu fark ederler. Aldığı felsefe eğitiminin de etkisiyle, insan varlığının dış gerçeklikten ayrı, iç-tabanlı bir algı olduğu teorisini ortaya atar. Ona göre bu evren Tanrı’dan bağımsız değildir ve onun bir uzantısıdır. Bu yüzden kendini kozmik panenteist olarak tanımlar.

Philip K Dick

Dick, roman ve hikayeleriyle Hollywood filmlerinde de büyük bir etki bırakmıştır. Blade Runner adıyla sinemaya uyarlanan Do Androids Dream of Electric Sheep? (Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? – 1968) romanı, “Gerçek ve hayal nedir? Hangi faktörlere göre belirlenir?” gibi konuları işlemektedir. Dick, Ubik (1969) romanında alternatif gerçeklik, alternatif yaşam ve alternatif ölüm konseptlerini tanımlar. Uyarlanmış çalışmalarından bazıları şöyledir : Total Recall, Minority Report, Paycheck, Adjustment Team, Next. Philip Kindred Dick, geçirdiği felç sonucu 17 Şubat 1982’de hayatını kaybetmiştir.

Yazar: Can Kaçan

Asimov ve Stargate hayranı...

İlginizi Çekebilir

syd mead

Bilimkurgu Sinemasına Vizyon Getiren Tasarımcı: Syd Mead

Bilimkurgu filmlerini incelerken çoğunlukla yönetmenlerden, senaristlerden ya da oyunculardan söz ederiz. Oysa sinema için en …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et