benim adim z

Nükleer Savaşın Ardından: Benim Adım Z

“Son nükleer savaşın artıkları. Üzerlerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen kendi ekolojilerini oluşturmuş ağır ağır hareket eden su buharı yüklü kara bulutları.”

Tanrının Üvey Evlatları”, “Karanlığın Ötesinde”, “Başka Öyküler” gibi birçok kitaba imza atan Bahadır İçel‘in “Benim Adım Z” romanı, 2015 yılında Altın Bilek Yayınları tarafından yayımlandı. Bu romanı rahatlıkla novella (kısa roman) olarak adlandırabiliriz; çünkü hem sayfa hem karakter sayısı bakımından bir novella özelliği gösteriyor. Kitap ilk sayfasından itibaren, “Görülen bir rüyadan esinlenerek yazılmıştır,” diyerek okuru hayal gücünün etkin olduğu, sınırların belirsizleştiği, bir tür rüyalar alemine davet ediyor. İnsan ister istemez yazarın bir rüyadan yola çıkarak, neler ortaya koyabileceğini merak ediyor. Böylece ilk dakikadan merak unsuru arttırılıyor.

Bir sonraki sayfada ise ithaf kısmı yer alıyor. İthaf bölümünün alışılageldiğinden epey daha uzun olduğunu söyleyebiliriz: Jules Verne’den Ray Bradbury’e, Philip K. Dick’den Bram Stoker’a, Stephen King’den H.P. Lovecraft’a; birçok bilimkurgu, fantazi ve korku yazarının adı geçiyor. Ustalara bir selam verildikten sonra roman başlıyor.

“Değişkenler. Çok uzun zaman önce nükleer savaşın kalıntısı olarak ortaya çıkmışlar. İnsanlığın genetik laneti.”

Bahadır İçel, “Benim Adım Z” romanında bizi kıyamet-sonrası bir dünyaya götürüyor. Bu açıdan nükleer savaş ihtimalinin hat safhada olduğu, Soğuk Savaş dönemi Amerikan romanlarını anımsatıyor. Üzerine yüzlerce kitap yazılmış, onlarca film çekilmiş bir konu hakkında yazmak kendi açısından zorluklar da içeriyor. Nükleer savaşın ardından yok olmanın eşiğine gelmiş bir Dünya’ya şahit oluyoruz. Savaş sonrasında sadece az sayıda insan hayatta kalabiliyor. Ancak kurtulanların da sıradan insanlar olarak kalabildikleri söylenemez. Kimi insanların üstün özelliklere sahip olurken, kimilerinin tersine evrim geçirmiş olduğu anlaşılıyor.

Başkarakterimiz Z, şanslı olanlardan, yani bir üstün insan. Kanatları olmaksızın uçabilen, telepati yapabilen, zihin duvarları dikebilen, uykuya ihtiyacı olmayan, onun yerine meditasyon yapan bir empat. Merak duygusuyla kendisi gibi üstün insanların yaşadığı bir koloniden ayrılarak maceraya atılıyor. Z’nin karşısına çıkan ilk insan bir “değişken” oluyor. Değişkenler, radyoaktif serpintinin etkisiyle mutasyon geçiren insanlar, yani mutantlar. İnsani birçok özelliğini yitiren, nükleer savaşın mağdurları. Z’ye yoldaş olan değişkenin adı Mado. Bu maceralı yolculukta Z’nin peşine takılan ilk kişi o oluyor. Z ve Mado bir başka insan kolonisine denk geldikten sonra, bu ikiliye bir de kız çocuğu katılıyor: Su. Böylece romanın üç başkarakteri bir araya gelmiş oluyor. Z ilk başlarda bu durumdan hiç hoşnut kalmıyor. Aslında yalnız bir kurt gibi yoluna devam etmek niyetinde. Üçlü, kitap boyunca birçok badire atlatırken; değişken ve kız çocuğu ayak bağından ziyade, Z’ye destek oluyor. Birçok kırılma noktasında dayanışma onlara güç ve umut veriyor. Kitabın sürükleyiciliği ve keyfi kaçmasın diye kitabın özetini burada sona erdiriyorum. Son olarak kitapta dikkatimi çeken bazı noktalara değinmek istiyorum.

“İnsanoğlu olarak hiç doğru bir şey yapmadık. İnanca sarıldığımızda birbirimizin boğazını kestik, bilime sarıldığımızda yok eden ve yoktan dehşetler var eden silahlar yarattık. Sanırım hem dünya hem de evren için soyumuzun yok olması daha anlamlı. Var olmuş en tehlikeli ırk olarak..”

Kitapta özellikle dikkatimi çeken iki olumsuz nokta var: Birincisi, Z sürekli kendini okur için yeni dünya ile eski dünyayı karşılaştırmak zorunda hissediyor. Bu durum bir süre sonra okurda bıkkınlık yaratabiliyor. Çünkü yazar bu karşılaştırmayı kitap boyunca hiç yapmasa da okur kendiliğinden istemsizce bu karşılaştırmayı zihninde yapacaktır. İkincisi, karakterlerin konuşurken birçok defa birbirlerinin isimlerini söylemeleri. Çok karakterli uzun romanlarda okurun kafası karışmasın diye belki isimle hitaplar gerekli olabilir; ama az sayıda, sadece üç başkarakter içeren bir novellada bunu yapmanın pek bir faydası yok.

“Benim Adım Z” aslen bir bilimkurgu kitabı olsa da, korku-gerilim ve fantastik öğeler de içeriyor. Örneğin kitapta bir yandan zaman yırtıkları, zaman sıçramaları, mutantlar gibi bilimkurgusal unsurlar yer alırken; diğer yandan telepati, zihin duvarları, zihin gücü gibi fantastik unsurlar ve vampir, canavar gibi korku-gerilim unsurları bulunuyor. Roman bu türlerin bir karışımını gözler önüne seriyor.

Hazırlayan: Ruhşen Doğan Nar

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

asimov vakif katir

Seldon Planı’nı Rayından Çıkaran Mutant: Katır

“Samanyolu tarihindeki önemli kişiler arasında, hakkında Katır kadar az şey bilinen bir başkası daha yoktur. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et