Maskeler ve Yalanlar, Sadık Efe Sarıtunalı’nın yayımlanan ilk romanı. Mantis Kitap etiketiyle piyasaya sürülen ve Aşkın Güngör’ün ön sözüyle başlayan eser, süper kahraman fikri üzerinde yıllarca dönüp duran tartışmalara ve esprili muhabbetlere farklı bir pencereden bakmayı deniyor. Bildiğiniz gibi süper kahraman konsepti, Amerikan halkının yaşadığı buhranı bastırmak ve aslında çok büyük güç olduklarına dair inancı pekiştirmek için ortaya atılan bir fikir olarak doğdu. İlk süper kahraman olma şansını ise Shade ve Phantom ikilisi yakaladı. Henüz 1930’lu yılların başında adından söz ettiren bu isimleri Superman, Batman ve Wonder Woman takip etti.
Peki, “Toplumlar bu isimleri duymadan önce süper insanlar hakkında bir fikre sahip değil miydi?” diye düşündüğümüz anda gözlerimizi daha da ötelere dikmemiz gerekiyor. Geçmişin anaforlarında adını bir şekilde duyduğumuz tüm o mistik, kudretli ve hatta lanetli karakterler, aslında birer süper varlık olarak kulaktan kulağa anılmışlardır. Rotamızı daha da eskiye çevirdiğimizde, şeytanın da bir anti-kahraman olarak süper güçlerini kullandığını ve insanlığı etkisi altına almaya çalıştığını fark ederiz. Daha da gerilere gittiğimizde ise mitolojiye başvurmamız gerekir. Birbirinden ilginç fantastik karakterlerin süslediği tüm o yaşantıların en çok bilineni şüphesiz Yunan Mitolojisi içerisinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra dünya üzerinde yaşamış her toplumun kendi mitolojik kahramanları olduğunu da biliyoruz. Bu doğaüstü karakterler, toplumu oluşturan her bir fert üzerinde ciddi etkiler bırakmış ve adaleti sağlama görevini üstlenmişlerdir.
İşte yazarımız Sadık Efe Sarıtunalı, geçmişten günümüze var olan ancak teknolojinin hızla ilerlemesi ile basit ve küçük amaçlar içinde sıkışıp kalan ve birbirini durmaksızın tekrar eden bu fantastik karakterlerin Türk toplumu içinde yer alması durumunda nelerle karşılaşabileceğimiz üzerine kafa yormuş. Derken ortaya da Maskeler ve Yalanlar isimli mozaik bir roman çıkmış. Birbirleriyle ilintili birçok öykünün ortak paydada buluşturulması ile ortaya çıkan roman, ülkemizin yakın tarihine de dolaylı yoldan göndermeler barındırıyor. Örneğin, kıyasıya yaşanan sağ-sol kavgalarını alternatif evren öyküleri tadında süper kahramanların gözünden anlatmayı deniyor ve bunu yaparken tarafsız kalmayı da başarıyor.
Yerli süper kahraman konusunun hayli riskli bir iş olduğunu belirtmekte yarar var. Çok ama çok uzun yıllardır bu toplumdan “iyi bir şeyler” çıkacağı inancı öylesine köreltilmiş ki, aynı anda neredeyse tüm ülke öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor diyebiliriz. Hâl böyle olunca da yerli süper kahraman fikri fıkralarla, karikatürlerle ve sayıca az yapımlarla harcanmış ve öğrenilmiş çaresizlik duygusunu daha da perçinlemiştir. Roman boyunca karşılaştığımız Fırtına, Kuvvacı, Derviş, Hız Adam gibi isimlerin sade ve hayli basit yaşantıları günümüz dünyasından çok da uzağa düşmüyor. Yine alternatif evrendeki olası süper kahramanlarımızın ne kadar güzide oldukları bizzat devlet eliyle de tescillenmiş görünüyor.
Bu noktada, geçmişimizin kara ve lanetli günlerinde yaşanan kıyım ve katliamların da sorumluluğunu süper kahramanlar kendi aralarında bölüşmek durumunda kalıyor. Zaten romanın en dikkat çekici kısmı burada diyebiliriz. Karakterlerin süper güçleri olmasına rağmen başka ve sıradan kimselerin maşası olmaktan kurtulamıyorlar. Nihayetinde eldeki süper güç, bedensel yetilerin ötesinde değil. Dolayısıyla kirli planların parçası olmaktan da kaçınmaları mümkün görünmüyor. Yazar, yer yer cesur çıkışlar yaparak ülkenin karanlık odaklarına parmak sallıyor olsa da kitabın bilimkurgu konusunda en gözde kısmı Hız Adam bölümü oluyor. Fantastik çıkışların ötesinde sade ve bilimsel düşünme pratiklerine uygulanabilir olan bu kısımdaki anlatı, romanın geri kalanından çok daha üstün görünüyor.
Yalın ve inandırıcılığı yüksek karakterlerin fantazya sınırlarında cereyan eden maceralarını günlük hayatın birer parçası gibi işleyen yazar, gelecekteki çalışmalarına dair de umut veriyor. Engin İnceoğlu‘nun editörlüğünde yayımlanan Maskeler ve Yalanlar, gerek süper kahraman tutkunları için gerekse de yazarlığa yeni adım atacaklar için tercih edilebilir nitelikte.