kült

Psikedelik Punk “Postmodern” Bilimkurgu: Kült

Orkun Uçar farklı türlerde eser üretmekten haz alan, kurgunun limitlerini zorlamayı seven bir yazar. Bugüne dek fantastikten bilimkurguya, korkudan tarihi kurguya geniş yelpazede birçok eser kaleme aldı. Romanları, kısa romanları dışında kısa öyküleriyle de okura kurgu ve hayal gücünün zengin imkanlarını sundu. Metal Fırtına bir yana, özellikle büyük bir seri olması düşünülen Derzulya ile sadık bir okur kitlesi oluşturdu. Öyle ki bu kitle tarafından Derzulya’nın akıbeti, yeni kitapla ilgili bir gelişme olup olmadığı hakkında neredeyse her gün soru yağmuruna tutuluyor. Kurucusu olduğu Xasiork Ölümsüz Öykü Kulübü (yalnızca gören gözler girebilir!) şu an Türkiye’de hayal gücüne temas eden türlerde kalem oynatan birçok yazarın kendini bulmasının, keşfetmesinin önünü açtı. Bununla birlikte kafasında, sağda solda not aldığı birçok fikri, projeyi paylaşmaktan çekinmedi, Yüksek Doz serisinde gördüğümüz üzere birlikte üretmeyi tercih etti.

Kült, Orkun Uçar’ın kişisel blog sayfasında Kayıp Yazarlar Loncası ismiyle yayınlamaya başladığı romanın tamamlanmış, dijital ortamdan sıyrılıp okurla kitap formatında buluşmuş hali. Kayıp Yazarlar Loncası’nı ben de ilk kez blog sayfasında okudum, her gün yeni bir bölüm ilave edildikçe okurların heyecan ve beğenisinin katlandığını gördüm. Dolayısıyla romanın serpilip kâğıt üzerinde 200 sayfalık bir hacimle vücut bulması, o ilk anlarda aldığı tepkilere bakacak olursak bir tesadüf değil. Uzay, evren, dünya, yaşam hakkında düşünmeyi seven okurlar için eğlenceli bir deneyim sunan eserin belki de dikkat çekici ilk unsuru kapakta yer alan Psikedelik Punk Bilimkurgu ibaresi. Bilimkurgunun ne olup olmadığı hakkında hemen her okurun kafasında bir tanım, tasvir bulunması kaçınılmazdır. “Psikedelik Punk nasıl oluyormuş?” sorusunu kendine soran birçok okur da görülecektir. Bu ibareyi karakter ve mekân özeliklerinde, ayrıca olayların bu iki unsur çevresindeki yansımalarında görmek için eseri okumaya başlamak yeterli gelecektir.

Orkun Uçar

Orkun Uçar kaleme aldığı hikayelerde kurguyu önemseyen, özgün, sıra dışı, sinir uçlarına temas eden konular etrafında bir dünya yaratmayı tercih eden tecrübeli bir yazar. Özellikle Yüksek Doz Gelecek’teki kısa romanı Demir Yıldız’ı okuyan okurlar ne demek istediğimi anlamışlardır. Bu kısa romanın aldığı yorumlar, bazı uç noktalara değindiği, cesur adımlarla ilerlediği gibi noktalarda yazarın üretim tercihleri hakkındaki söylediklerimi destekler nitelikte. Okudukça Kült’ün de yine aynı yazar yöneliminin bir yansıması olduğunu görüyoruz. Hatta Yüksek Doz serisinin ikinci kitabı olarak şubat sonunda okurla buluşması beklenen Yüksek Doz Çürüyüş’te de benzer sularda kalem oynattığı müjdesini verebilirim. Özellikle edebi alanda ortaya çıkan eserlerin çeşitli sebeplerle belirli kalıplar içinde sıkıştığı bu dönemde farklı şeyler söyleyen eserlere ihtiyacımız var. Ülkemizde hızlı ve değişken bir üretim sürecine hâlâ ulaşamasa da, bu farkı ortaya koyan türlerin başında şüphesiz bilimkurgu geliyor. Bilimkurgunun okura bir macera vadettiği gibi, insanı ve toplumu tüm katmanlarıyla yorumlama aşamasında da en etkili kurgu türü olduğu yadsınamaz. Bilimkurguda hem geçmiş hem aktüel zaman hem de olası gelecek senaryoları genelde aynı kurguda ama farklı düzlemlerde ele alınır ve bu nitelikler onu güçlü kılar.

Kült her şeyden önce akıcı bir roman. Maceranın kurgusu okuru olayların içine çekmek anlamında herhangi bir kopukluğa mahal vermeden örülmüş. Hem kahramanımızın o an içinde bulunduğu kişisel durum hem de onun karakter özellikleri ilk bölümden itibaren okurun gözlemlerinde yer ediniyor. Romanın konusundan bahsetmek, okumaya niyetli okurların heyecanına etki edebileceği için bu noktada sadece pencereyi aralamak yeterli olacaktır. Yazar Ouz Kök, bir alışveriş merkezinin beyaz eşya bölümünde devam eden sıkıcı imza gününde hayatının kırılma noktasını yaşar ve olaylar gelişir. Peki bu olayların içinde bizleri ne bekliyor?

İçinde bilindik yazarların yer aldığı, kadim bir geçmişe sahip gizli örgütlenmeler, Güneş Sistemi’nin doğuşuyla ilgili tahminler, dünya dışı yaşam formları, dinleri ortaya çıkaran amaçla ilgili senaryolar, çoklu evrenlere getirilen bakış açıları, galaksiler arası macera, güzel kadınlar ve tabii dünyayı kurtarma görevi verilen bir yazarın yaşadıkları. Ayrıca romanda kendine yer bulmuş dünya dışı ırkların, dünya ve insanlık için yaptığı yorumlar aslında hem gezegenimizin hem de biz insanların eşsiz özelliklere sahip olduğumuzu hatırlamamızı da sağlıyor.

Tüm bu şemaların roman içinde düz bir çizgide hareket ettiğini düşünmemelisiniz. Hedefe ulaşma yolculuğunda, her biri yeni bir hedef doğuran sonuçlar, çeşitli akıl oyunları, komplo teorilerinin yıkıp yeniden oluşturduğu ilişkiler romanın kurgusunu güçlendiriyor. Orkun Uçar kurguya önem veren bir yazar, bu sebeple onun için anlatılan hikâye, hikâyeyi oluşturduğunuz kurgu esas mesele. Nasıl bir şey okumak istediğini bilen bir okura bu anlamda istediğini veren bir yazar. Popüler ve estetik roman ayrımında, okuduğu metnin nerede durduğunu bilen bir okur için cümlelerden keyif almak daha kolaylaşacaktır. Yazarlarda da durum böyledir. Biz istesek de istemesek de edebiyat belirli kategorilere göre düzenlenmiş ve yorumlanmıştır. Birçok yazara, filme, diziye gönderme yapan Kült’ten alacağınız şey, özgün fikirler, sizi düşünmeye sevk edecek sorular ve akıcı-heyecanlı bir kurgudur. Eğer beklediğiniz, istediğiniz şey buysa bu romanı okuyarak doğru bir tercih yapmış olacaksınız.

Daha önceden bahsettiğim gibi, Orkun Uçar kitaplarında farklı hareketlerde bulunmayı seviyor. Romanlarının sonuna bağımsız kısa öyküler koyması okur için güzel bir sürpriz olarak düşünülebilir. Kült’te benzer bir durum mevcut olsa da o bağımsız, sürpriz hikâye ile bu defa romanın sonunda değil, ortasında karşılaşıyoruz. Yaklaşık otuz sayfalık bilimkurgu-polisiye tarzındaki bu kısa öykü aslında romanın çatısında bir yere sahip değil. Dolayısıyla bazı okurlar için maceranın en heyecanlı yerlerinde araya koyulan bir set şeklinde görülebilir, can sıkıcı bulunabilir. Romanın anlatıcısının dediği gibi bu bölümü atlayıp esas maceraya devam etme seçeneğiniz ise mevcut, bunu yaptığınızda hiçbir şey kaçırmamış olacaksınız. Roman bittiğindeyse geri dönüp farklı bir kitaptan sayfalar okuyormuş gibi zevkli dakikalar geçirebilirsiniz.

Edebi eserler bazen bilerek bazen farkında olmadan sayfalarına macera ve düşünceyle birlikte bazı nitelikler de örerler. Kült’te yazar bu niyetle hareket etti mi etmedi mi bilemiyorum ancak romanda birtakım üstkurmaca öğeleriyle de karşı karşıyayız. Söz konusu unsurlara dair ipuçlarının ne olduğuyla ilgili ayrıntı vermeyi bu incelemede doğru bulmasam da üstkurmacanın ifade ettiği anlamdan kısaca bahsedebiliriz. Kurmaca ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi sorgulamak, hikâye içinde hikâye sunmak, kurgudaki sıra dışılığa dikkat çekmek, okurla diyalog kurmak üstkurmacanın kapsam alanına giriyor. Bu nedenle ben de diyorum ki, aslında Kült Psikedelik Punk Bilimkurgu değil, Psikedelik Punk Postmodern Bilimkurgu’dur. Evet, şimdi oldu.

galaksi

Orkun Uçar’ı sosyal medyadan veya blog yazılarından takip edenler için Kült’te tanıdık olaylar ve fikirleri fark etmek kaçınılmaz duruyor. Kahramanımız Ouz Kök’ün edebiyata, günlük olaylara dair yorumları, başından geçen kimi olaylar Orkun Uçar’ınkilerle benzeştiği için tabii. Bu yönden kimi satırları oldukça tanıdık buldum. Eser Dedalus Kitap etiketiyle okura ulaştı. Genç, yetenekli editörler (ayrıca eski Xasiorklular) Ozancan Demirışık ve Baran Güzel, romanı hakkıyla yayına hazırlayıp okurla buluşturdukları için tebriği hak ediyorlar. Renkli, romanın enerji ve eğlencesini veren kapak tasarımıyla Barış Şehri de orijinal bir işe imza atmış.

Son olarak, Kayıp Yazarlar Loncası’nın yazım sürecini kaçıran okurlar için güzel bir haber vermek isterim. Bilimkurgu yazarları sadece kurguda değil, yazı ortamlarında da teknolojiden faydalanmayı, yazı deneyimlerini çeşitlendirmeyi severler. Orkun Uçar şu sıralar blog sayfasında bir roman serisi daha yayınlıyor, ismi ise “şimdilik” Yazarın Dönüşü. İnteraktif roman macerasına dahil olmak için takipte kalabilirsiniz. Bakarsınız, belki bir şekilde bu yeni roman da Kült evrenine bağlanır. Kült evreni demişken, Orkun Uçar’ın Ouz Kök ile başladığı bu macerayı birden çok yazar kahramanla sürdürme niyetinde olduğunu ekleyeyim.

Yazar: Serdar Yıldız

İllet (roman), Karanlık Gökkuşağı (öykü), Yüksek Doz Gelecek (beş yazar beş bilimkurgu kısa romanı), Silsile (Ödüllü Bilimkurgu Öyküleri), Arz Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Bilimkurgu Öykü Antolojisi).

İlginizi Çekebilir

Margaret St. Clair

Bir Bilimkurgu Emektarı: Margaret St. Clair

Margaret St. Clair (Eva Margaret Neeley), 17 Şubat 1911’de Kansas’ın Hutchinson şehrinde doğdu ve bilimkurgu …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin