Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
Lagari Bilimkurgu, dördüncü fankiti olan “Selly’nin Gözyaşları” ile seriye kaldığı yerden devam ediyor. Bu sefer, Fanzin Apartmanı yürütücüsü Efe Elmastaş‘ın bilimkurgu eserini okurlarla buluşturuyor. Lagari, yavaş yavaş çıkardığı fanzin ve fankitlerle kendi külliyatını oluşturmaya başladı. Şimdiden, dört fanzin ve dört fankitle sekiz bilimkurgu ürünü ortaya koydu. Hiçbir maddi kaygı taşımadan, ücretsiz bir şekilde ürünleri okurlarla buluşturan ve sadece edebiyatı önemseyen Lagari Bilimkurgu’nun yerli bilimkurguya katkısı takdire şayan.
“Selly’nin Gözyaşları”na gelirsek, eserin tam bir distopya örneği olduğunu söyleyerek başlayabiliriz. 35 yaşında, içine kapanık, yalnız ve mutsuz biri olan başkahramanımız Gökhan; çalıştığı ofisteki bir arkadaşından duyduğu son model seks robotunu almasıyla başlıyor her şey. Selly P4 modeli robot, dış görünüş itibariyle tıpkı bir kadına benziyor. Vücudunun bazı yerlerindeki fan çıkışlarını, belinin ve kafasının arkasındaki kumanda bölümlerini saymazsak tabii. Yapay zekâya sahip olması ise onu insana yakınlaştıran özelliklerden en önemlisi. Bu özelliği sayesinde, Selly sadece bir seks robotu olmaktan ziyade bir hayat arkadaşı niteliği gösteriyor.
Distopik bir zamanda yaşayan Gökhan, Selly sayesinde toplumla alakalı bazı eleştirilerde bulunuyor. Örneğin, gelişen yapay zekâ ile robotlarla insanlar arasındaki süregelen ayrımın anlamsızlaşmasını şu şekilde dile getiriyor:
“Günümüz koşullarında ciğeri beş para etmez beyinlerin, sırf bir insan rahminden düştü diye çalışan, emek veren, arkadaşımız, dostumuz hatta eşimiz olacak bu robotlara karşı bir üstünlüğü olmadığı düşüncesindeyim.” (syf. 23)
Fankitin önemli karakterlerinden biri ise ünlü trilyoner Dmitry Itskov. Robotizm ideolojisinin önde gelen liderlerinden. Robotizm nedir derseniz, “kusurlu, sınırlı, hastalıklı olan, belli bir yaşam ömrüyle kısıtlı biyolojik bedenlerin reddedilerek mekanik bedenlere geçilmesini ön gören bir uygarlık planlaması”. (Syf. 38) Dmitry Itskov’un büyük bir başarısı ise 40 yıllık bir çalışmanın ardından, zihnini sanal bir beyne kopyalayan ve bir nevi ölümsüzleşen ilk insan olması. Itskov’un insanlığa dair gelecek planları, Selly’siyle mutlu mesut yaşayan Gökhan’ın hayatını dolaylı olarak alt üst ediyor. Okurlar eserin sürükleyici ve şaşırtıcı sonunun keyfini doyasıya yaşasın diye, fankitle ilgili daha fazla ipucu vermek istemiyorum.
İlk kez bir bilimkurgu eseri ortaya koyan Efe Elmastaş’ın, “Selly’nin Gözyaşları”nda iyi bir distopya örneği yarattığını düşünüyorum. Günümüz toplumuna dair sağlam eleştiriler ve ince göndermeler de içeren eserde, geleceğe dair beklentiler ve tahminler de bulunuyor. “Selly’nin Gözyaşları” hem güçlü felsefi yanı hem de ilgi çekici kurgusuyla okuru sıkmayan bir eser. Elmastaş’ın yıllardır çıkardığı Sıvadık Fanzin ve bunun dışında yayımladığı fankitlerle edindiği yazma deneyimleri, yazarın dilinin zengin ve yerli yerine oturmuş olmasını sağlıyor.
Fankitin eksiklerine gelirsek: Eserin bazı noktalarında sayfalarca süren monologlar, aksiyonun hızını ve devamlılığını yavaşlattığını söyleyebilirim. Bir de, ağırlıklı olarak eserin son sayfalarında diyalogların yer yer yapaylaştığını ve Amerikanvarileştiğinin altını çizebilirim. Efe Elmastaş, bana kalırsa “Selly’nin Gözyaşları”yla bilimkurgu da yazabileceğini gösterdi; bilimkurgu alanında yeni ürünler vermesini ümit ediyorum. Lagari Bilimkurgu’nun bir sonraki fankitini şimdiden çok merak ediyorum. Peki, “Selly’nin Gözyaşları”na nasıl ulaşabilirsiniz? Fanzin Apartmanı’nın dağıtım noktalarından fankitin basılı haline ve yakın zamanda Fanzin Apartmanı’nın internet sitesinden PDF haline ulaşabilirsiniz.
Hazırlayan: Ruhşen Doğan Nar
