Feminist bilimkurgu, bilimkurgu edebiyatının bir alt türü olarak 1960’lar ve 1970’lerden itibaren kendini daha fazla göstermeye başladı. Feminist hareketin güçlenmesiyle paralel olarak edebiyatta daha görünür hale geldi ve geleneksel bilimkurgunun temel öğelerini kullanırken; toplumsal cinsiyet rolleri, cinsiyet eşitsizliği ve kadınların yaşadığı sorunlara odaklandı. Feminist bilimkurgu dediğimizde aklımıza hemen Charlotte Perkin Gilman’ın Kadınlar Ülkesi, Ursula K. Le Guin’in Karanlığın Sol Eli, Margaret Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü gibi şaheserler gelir. Günümüzde bilimkurgu okurları tarafından keyifle okunan bu eserler, feminist bilimkurguyu da sağlam temeller üzerine oturttu.
Günümüzde feminist bilimkurgu, birçok yazarın eserlerinde kendini göstermeye devam ediyor. Bu yazarlardan biri de Meltem Dağcı. Dağcı, İthaki Yayınları’ndan çıkan “Dünyanın Öteki Yüzü” adlı ilk öykü derlemesiyle feminist bilimkurguya başarılı bir örnek sunmayı başarıyor. Meltem Dağcı, Edebiyat Haber internet sitesindeki “Yazarın Odası” söyleşileriyle tanınan ve uzun zamandır bilimkurgu öyküleri yazan biri. Dolayısıyla Dağcı’nın bu türde bir eserle karşımıza çıkması şaşırtıcı değil.
Dünyanın Öteki Yüzü, on iki kısa öyküden oluşuyor. “Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar, doğum yapan erkekler, ayaklanan cansız mankenler, kimlik avcıları, gençleştiren yumurtalar, rüya görme merkezleri, hayal perileri…” Kitabın arka kapak yazısından aldığımız bu küçük bölüm bile Dağcı’nın öykülerindeki hayal gücü zenginliğini gözler önüne seriyor. Dağcı’nın kaleminden çıkan öykülerin, bilimkurgu ve fantastik edebiyatın arasındaki gri çizgide hareket ettiğini söylemek mümkün. Öykülerin çoğunluğu distopyaya göz kırpan bilimkurgu eserleriyken birkaç öykü ise fantastiğe daha yakın duruyor.
Meltem Dağcı, bilimkurgu öykülerinde kendi dilini yaratma çabasına girişiyor. Özgün isimler, kavramlar, kurumlar yaratarak ve bazılarına da dipnot vererek bilimkurgunun yabancılaştırma özelliğini güçlendiriyor. Anneteyze, fontele, bavs, kipatto, YKT, Genita Günü… gibi sözcüklerle yaratılan dünyanın benzersizliği övgüye değer. Kişi ve yer isimleri de tamamen özgün; bu sayede gerçekdışı bir evrende olduğumuzu tekrar tekrar hatırlıyoruz. Yabancılaşma unsuru oldukça ön planda yer alıyor.
Öykülerin kısa oluşu, bir yandan merak uyandırırken diğer yandan da okura kendi hayal dünyasını genişletme şansı veriyor. Ancak, bu kısalık aynı zamanda tamamlanmamışlık hissi de yaratabiliyor. Bu da bazı okurları olumsuz etkileyebiliyor. Belki de Dağcı’nın gelecekteki eserlerinde daha uzun öykülerle, daha derinlikli evrenlerle karşılaşabiliriz.
Dünyanın Öteki Yüzü’nün editörlüğünü Beyza Ertem ve Melisa Ceren Hasmaden üstlenirken, kapak tasarımı ise Hamdi Akçay’a ait. Meltem Dağcı’nın feminist bilimkurguya Türkiye’den yeni eserler kazandıracağı aşikâr. Bu alandaki seslerin çeşitlenmesi, bilimkurgunun güçlenmesine da katkı sağlayacak.
Hazırlayan: Ruhşen Doğan Nar