Dev Reklam Şirketlerinin Kontrolündeki Dünya: Uzay Tacirleri

“Sanırım burada öğrendiğim şey, reklamların bilinçaltına biz meslektekilerin bile düşündüğünden daha kuvvetle etki yaptığıydı. Reklamcılıktan sürekli ‘şu boktan şey’ diye bahsedildiğini duyduğumda şok olmuştum. İlk başta şaşırmış ama reklamların insanların beynine işleyip yine de işe yaradığını görünce zevklenmiştim.” -Mitchell Courtenay.

1919’da doğan Frederik Pohl, bilimkurgu dünyasının unutulmaz isimlerinden biridir. Roman ve öykülerinin yanı sıra dergici geçmişi de bulunan Pohl, belirli dönemlerde Astonishing Stories, Super Science Stories, Galaxy and IF, Star Science Fiction Stories ve Gal gibi dergilerin editörlüklerini de yapmıştır. Daha çok Hiçi Destanı üçlemesiyle tanınan yazar, eserleriyle Hugo, Nebula, Locus, John W. Campbell ve Amerikan Ulusal Kitap Ödülü başta olmak üzere, birçok ödül kazanmıştır. Bilimkurgu türünün “Büyük Usta”ları arasında da yer alan ve 2013’te yaşamını yitiren Pohl, başta Cyril.M. Kornbluth olmak üzere birçok yazarla yaptığı ortak çalışmalarla da bilinir.

1923 doğumlu olan Kornbluth, henüz 35’indeyken hayatını kaybetmiş olsa da arkasında güçlü eserler bırakmayı başarmıştır. Genç yaşına rağmen ABD’de bilimkurgu camiasına kendini tanıtan Kornbluth, burada Frederik Pohl ile tanışmış ve birlikte ortak öykü ile romanlara imza atmışlardır. Teşkilat isimli romanı en bilindik eseri olmasına rağmen, Pohl ile birlikte kaleme aldıkları Hukuk Gladyatörü ve Uzay Tacirleri gibi romanlar da bilimkurgu okurları tarafından oldukça beğenilmiştir.

“B sınıfı iş sözleşmesinin mantığını kapmıştım. Ne yapıp etsen borçlanmaktan kurtulamıyordun. Kolaylıkla verilen krediler sistemin bir parçasıydı, insanı bu kredileri kullanmaya mecbur bırakan simsarlar da öyleydi. Her haftayı on dolar açıkla kapatırsam sözleşmemin bitiminde Chlorella’ya bin yüz dolar borçlu olacak ve borç silinene kadar da çalışmak zorunda kalacaktım. Ve çalışırken de yeniden borçlanıyor olacaktım.”

Orijinal adı “The Space Merchants” olan ve Türkçe’ye Fatma Taşkent’in çevirdiği roman, Pohl ve Kornbluth ortaklığında 1952 yılında yayımlandı. 1996’nın Şubat ayında “Metis Bilimkurgu” dizisinin 9. kitabı olarak çıkan roman, 33 kitaplık dizi içinde distopya sınıfına giren eserlerden biri. Kitabın kapak tasarımında ise Chris Foss’un bir çiziminden detay kullanılmış. Kitabın anlatmak istediği dünya güzel bir şekilde betimlenmiş. Salt distopik bir evrene sahip olmasa da, gelecekte reklam şirketlerinin kontrolündeki bir dünyayı anlattığı düşünüldüğünde oldukça özgün bir konuya sahip olduğu anlaşılıyor. 1950’lerin dünyasından böyle bir öngörüde bulunmayı başaran yazarların roman içine serpiştirdikleri tespitler bununla da sınırlı değil.

Reklam ajansları, zamanında destekledikleri hükümetler üzerinde güç sahibi olmaya başlarlar. Ardından yönetimlere etki ederek dünya düzenini kökünden değiştirirler. İnsanlara neyi, ne zaman, hangi şekilde satacaklarına tamamen kendileri karar vermeye başlayan reklam şirketleri, yaşamsal gıdalar üzerinde dahi bu uygulamayı gerçekleştirirler. Bir süre sonra durum çığrından çıkar, sınıfsal farklılıklar baş gösterir ve dünya düzeni tamamen sarsılır. Reklam şirketlerinin birbirleriyle olan çekişmeleri ise tehlikeli bir boyutta varlığını sürdürür.

“İnsanın hangi sınıfa ait olduğunun burada bir hükmü yok. İyi eğitimli, silahlı bir ekip stratosferin üstündeki hukukun kaymak tabakasını oluşturuyor. Yaşamın temel özelliklerine geri dönmek bu; Sosyal Güvenlik numarasının büyüklüğüne bakılmasızın insanın insan sayıldığı bir yaşam.” –Fowler Schocken.

Mitchell Courtenay, dönemin en büyük reklam şirketlerinden biri olan Fowler Schocken A.Ş.’de yıldız sınıfına mensup bir metin yazarı olarak hayatını devam ettirmektedir. Şirketin en büyük projelerinden biri olan Venüs’e uzay gemisi göndermek gibi önemli bir işin başına getirilen Courtenay’nin bundan sonraki hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Şirket içi çekişmelerin yaşandığı bir ortamda onun bu göreve getirilmiş olması belli çevrelerde hoş karşılanmayacaktır.

Bu hastalıklı dünyada bir yandan kendi hayatındaki olumsuzluklarla uğraşan Courtenay, bir yandan da üstlendiği görev için çabalamakta fakat önüne sürekli engeller çıkmaktadır. Kendini bir anda tüketiciler sınıfı içinde bulur ve Dokmuzlar adı verilen düzen düşmanı başka bir sınıf ile de tanışır. Dünyaya çok farklı bir gözle bakmaya başlayan Courtenay, doğal kaynakları tükenmekte olan ve geleceğine reklam şirketlerinin yön verdiği bu karanlık dünyadan kurtulmanın tek yolunun Venüs’e gitmek olduğuna karar verir. Fakat yaşadıkları onu Ay’a götürecektir ve olaylar biraz daha karmaşıklaşmaya başlayacaktır.

Bir başka bilimkurgu yazarının, J.G. Ballard’ın da sıklıkla eğildiği konular olan tüketim toplumu, reklamcılık ve gelecekte insanların bilinçsizce her şeye inanması gibi konular üzerine bir roman Uzay Tacirleri. Ballard’ın Gökdelen ve Öteki Dünya gibi eserlerinden yıllar önce böyle bir konuyu işleyen Pohl ve Kornbluth, bilimkurguseverlere keyifli bir okumalık sunuyor. Özellikle distopya okumaktan hoşlananlar kaçırmamalı.

“İyi bir tüketici olun; metin yazarlarına inanın; alışkanlıklarınızdan vazgeçmeyin; fazla düşünmeyin; çevrecilere inanmayın: işte geleceğin dünyası…”

Yazar: Bahri Doğukan Şahin

1995, Erzurum. Kitap okur, belgesel izler, sinema, felsefe ve bilimkurguyla ilgilenir, öykü yazar. Kayıp Rıhtım'da başladığı yazarlık serüvenine, Fantastik Canavarlar ve Bilimkurgu Kulübü gibi internet sitelerinde ve çeşitli dergilerde devam etmekte. bahridogukan@gmail.com

İlginizi Çekebilir

silo kapak

Birinci Sezonuyla Silo

“Neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. Silo’yu kimin yaptığını bilmiyoruz. Silo’nun dışındaki her şey neden böyle, bilmiyoruz. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et