Bir Uzay Gemisi Distopyası: Yıldız Gemisi

“Çocukluk öldüğünde geriye kalan cesetlere “yetişkin” adı verilir ve bunlar cehennemin kibarca söylenişi olan “toplum”daki yerlerini alırlar!” -Brian W. Aldiss.

1925’te İngiltere’de doğan Brian W. Aldiss, bilimkurgu türünün önde gelen yazarlarından biridir. Bilimkurgu antolojilerinde editörlük ve yazarlık yapan Aldiss’in ilk işlerinden biri ise Oxford’ta kitapçı dükkanı işletmektir. Bu tecrübelerinden yararlanarak kitapçılıkla alakalı yazılar da kaleme alan Aldiss daha sonra kendisini bilimkurguya adayacak ve önemli eserlere imza atacaktır.

1954 yılında yazdığı “Criminal Records” adlı öyküyle bilimkurgu dünyasına adım atan Aldiss’in ilk romanı ise 1958’de kaleme aldığı Starship‘tir (Yıldız Gemisi). Frederik Pohl’ün Star SF derlemesindeki öyküsüyle birlikte adını geniş kitlelere duyuran Aldiss, böylece yakın dostu James Graham Ballard ile birlikte Amerika’da “Yeni Dalga” adıyla ortaya çıkan akıma İngiltere’den katılarak ciddi katkılarda bulunacaktır. “Conopy of Time” isimli öyküsüyle 1959’da ilk Hugo Ödülü’nü kazanan yazar, ilerleyen yıllarda da Hugo, Nebula ve John W. Campbell gibi prestijli ödüller başta olmak üzere bilimkurgu türünde birçok ödülün sahibi olmuştur.

aldiss

Aldiss’in bazı eserleri bilimkurgu sinemasına da yön vermiş ve böylece ortaya başarılı filmler çıkmıştır. “Supertoys Lost All Summer Long” ismli öyküsünden sinemaya uyarlanan ve Steven Spielberg’ün yönetmen koltuğunda oturduğu “AI – Artificial Intelligence(Yapay Zeka) filmi bilimkurgu sinemasının kült yapımları arasında yer almaktadır. Aldiss’in Yıldız Gemisi adlı romanının Güney Koreli yönetmen Bong Joon Ho‘nun 2013 yılında yönetmenliğini yaptığı “Snowpiercer” filmi ile de büyük benzerlikler içerdiğini söylemek mümkün. Uzay gemisi yerine treni kullanan yönetmenin temelde anlatmak istediği olay birçok açıdan aynı.

2016 yılında vizyona giren “Passengers” isimli filmin de yine bazı açılardan bu romanı referans aldığı veyahut anımsattığı söylenebilir. İlk akla gelen filmler bunlar olsa da, Aldiss’in bilimkurgu sinemasına daha nice katkılarda bulunduğununu belirtmek gerek. Amerikan Bilimkurgu Yazarların Derneği (SWFA) tarafından “Büyük Usta” unvanına layık görülen Aldiss, kısa bir süre önce 19 Ağustos 2017’de aramızdan ayrılmıştır.

“Geriye sadece gemi kaldı. Sadece gemi ve içinde kısılmış halde insanoğlunun tüm kavimleri. Bir felaket yaşanmıştı. Bir yerlerde, olağanüstü bir şey ters gitmişti ve biz bu berbat yazgımıza teslim edilmiştik. Bu bize babalarımızın işledikleri korkunç ve tahmin edilemez bir suçtan dolayı verilmiş bir cezadır.”

Metis Bilimkurgu‘nun 28. kitabı olarak yayımlanan Yıldız Gemisi, Sönmez Güven çevirisiyle Mart 1999’da çıkmıştır. 40’a yakın romanı ve 300’den fazla öyküsü bulunan Aldiss’in şimdiye dek ülke sınırları içinde tek romanı basılmıştır. Bilimkurgu okurları açısından Aldiss’i Türkçede okuyamamak elbette üzücü. Umarız bilimkurguyla ilgilenen yayınevleri bu durumu gidererek yazarın eserlerini çevirmeyi düşünür. Roy Complain talihsiz bir olay sonucunda eşini kaybeder ve cezalandırılacağını bildiği için de bir an önce o bölgeden uzaklaşmak ister. Aralarında bir rahibin de yer aldığı bir grup arkadaşıyla birlikte yola çıkan kafadarlar, içinde bulundukları şeyle alakalı esrarengiz bilgilere ulaşacak ve daha fazla bilgi için ilerlemeye devam edeceklerdir.

Bilimkurgunun olmazsa olmaz temalarından “uzay gemisi” motifini romanının merkezine oturtan yazar, ilginç bir distopik kurguyla ilk bilimkurgu romanına imza atmıştır. 1958 yılı için düşünüldüğünde sıra dışı bir konu seçen Aldiss, bunun üstesinden başarılı bir şekilde gelmiştir. İnsanlığın bütün evreninin bir uzay gemisine sığdığı korkutucu bir tabloyla karşı karşıya kaldığımız roman, boğucu bir atmosferde geçmesine rağmen sonuna dek kaybolmayan gizem okurun ilgisini ayakta tutmayı başarıyor. Acaba şimdi neler olacak hissiyatıyla ilerleyen sayfalarda karakterlerle birlikte biz de yolculuğa çıkıyor ve gerçekten orada neler olup bittiğini algılamaya çalışıyoruz.

nesil gemileri

Gemide doğan, yaşayan ve ölen insanlar kast sistemi ile birbirinden ayrılmaktadırlar. Gemi haricinde bir dünya olup olmadığını dahi bilmeyen “yolcu”ların günün birinde bu durumu sorgulamaları her şeyin başlangıcı olacaktır. Bir kuramdan yola çıkan bir grup insan, öncelikle içinde bulundukları objenin bir uzay gemisi olduğunu kanıtlamaya çalışacaklardır. Sonrasında ise işleyen sisteme başkaldırarak gerçekleri öğrenmeye çabalayacaklardır. Uzun ve tehlikeli bir yolculuğu göze alarak yola çıkarlar ve güverteler arasında ilerledikçe şaşırtıcı birçok bilgi de peşlerinden gelir. Tüm bu olan bitenlere mantıklı açıklamalar getirmek umuduyla yolculuklarına devam ederken yolda tanışacakları yeni insanlar da zaman zaman davalarını ayakta tutmaya yardımcı olacaktır. Birçok olumsuzluğa göğüs gerseler de umdukları sona ilerlemek en büyük motivasyonları olur.

Bilimkurgu camiasına güçlü bir giriş yapan Aldiss için bu roman ilerleyen yıllardaki başarılarına referans olacak ve türün klasikleşen yazarları arasına girmesini sağlayacak daha önemli eserlere imza atacaktır.

“Kadınlar unutuşun büyülü merhametine sahiptiler.”

Yazar: Bahri Doğukan Şahin

1995, Erzurum. Kitap okur, belgesel izler, sinema, felsefe ve bilimkurguyla ilgilenir, öykü yazar. Kayıp Rıhtım'da başladığı yazarlık serüvenine, Fantastik Canavarlar ve Bilimkurgu Kulübü gibi internet sitelerinde ve çeşitli dergilerde devam etmekte. bahridogukan@gmail.com

İlginizi Çekebilir

hukuk gladyatoru kapak

Bireyin Hiç Noktası: Hukuk Gladyatörü

Borsa mı daha acımasız bir savaş alanı, gladyatör oyunları mı? Bunu, ikisini de deneyenlere sormak …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et