Ses hızında hareket eden uçağın bulunduğu yükseklikten onu görmem mümkün değildi. Yine de bulunduğu yere bakmak, ona ve yaşadığı şehre yeniden hayran olmamı sağlıyordu. Bu hisle baş etmek hayatımdaki en önemli adımlardan biriydi. Daha önceki aşk deneyimlerimden dolayı bunu kolay atlatamayacağımı bilsem de on sekiz yaş üstü herkesin kolayca temin edebildiği duygu dindirici haplardan alıp kendimi bu deneyimden soyutlamak istemiyordum. Onu seviyordum. Uykuya kolayca dalmamı sağlayan alın bandım da bana aynı şeyi söylüyordu. Ölçtüğü kan değerleri ve beyin dalgalarımın analizi, âşık bir insan olma ihtimalimin yüzde seksen üç civarında olduğunu gösteriyordu.
Ondan kırk beş dakika, kırk beş ses dakikası uzakta yaşıyordum. Ama her görüşmemizden sonra eskilerin “kalbim orada kaldı” dediği şeyi çok net bir şekilde hissediyordum. Kalplerin bağlılığında dolanık parçacıkların rol oynayabileceğini tartışan bir makale okumuştum. Bu fikre inanıyor, böyle bir şeyin mümkün olabileceğini düşünüyordum. Sanki biz birbirimizi gördüğümüz anda, kalplerimizdeki birer atom altı parçacık bir dolanma yaşamıştı. Bu nedenle birbirimizden ne kadar uzakta olursak olalım hep temas hâlinde gibiydik.
Sonik uçaktan inip havalimanı podlarından biriyle eve bırakıldıktan sonra kendisinden bir veri aldım. Onunla tüm kişisel verilerime ulaşılabilen dosyanın şifresini paylaştığımdan, istediği zaman beyin sinyallerimi inceleme şansı vardı. Bunu yapmış ve onu ne kadar düşündüğümü görerek hissettiği mutluluğu benimle paylaşmıştı. Belki de bu özel bilgilerime ulaşmasına izin vermemeliydim. Bazen böyle yaptığım için utanç duyuyor, bazen de onun için daha fazlasını yapmak, tenimin altında olan her şeyi ona gösterebilmek istiyordum. Neyse ki hissettiği mutluluğu ifade ettiği veri paylaşımında şöyle güzel bir ayrıntı vardı: O benim beyin sinyallerimi incelerken, onun beyni de heyecan, özlem ve arzu duyan bir insanın beyin dalgalarını üretmişti. Bana bu dalga değişimini gösteren videoyu göndermişti. Buna çok sevinmiştim. Birbirimizi sevdiğimizi göstermenin daha dolaysız bir yolunu düşünemiyordum.
Bu umut dolu duyguların hafifliği ile evdeki yardımcı robotumu sessiz temizleme moduna alıp uyumaya geçtiğimde, aklıma hücum eden kötücül fikirlerin çokluğuna şaşırdım. Yatağa girer girmez hafiflik yerini ağırlığa, umut ise derin bir ümitsizliğe bırakmıştı. Onun beni sevmesinin yanında her zaman başka bir insanı daha sevebileceğini bilmek moralimi bozuyordu. Bu irrasyonel düşüncenin beni bu denli etkileyebilmesi can sıkıcıydı. En kötüsü ise verdiğim izinler nedeniyle tüm bu düşüncelerden onun da haberdar olacak olmasıydı. Uykuya dalmam zor olsa da her gün kullandığım alın bandı sayesinde sonunda bunu başardım.
Uyandığımda yardımcı robotum sessiz ve ağır çalışarak evi tertemiz hâle getirmişti. Ancak bu yoğun çalışma modu enerjisini tükettiğinden kendisini şarj ünitesine yerleştirmiş, dolayısıyla kahvaltı hazırlama işi bana kalmıştı. Neyse ki bu yolculuğun günlerini iyi ayarlamıştım ve bugün işe gitmeme gerek yoktu. Tost ekmeğime badem ezmesi sürerken aklıma dün geceki fikirlerim geldi. Başkasını sevme ihtimali yanında, herhangi birimizin ölmesi durumunda da aramızdaki ilişkinin bitebileceği düşüncesi yine içimi kemiriyordu. Bu akıl dışı fikir akışını ona göstermem kesinlikle yanlıştı. Henüz uyanmamış olabileceğini tahmin ettiğimden, özel izinlerimi kapatıp durumu açıklamak üzere onunla konuşmak istediğimi belirten bir veri hazırladım. Günlük egzersiz ve kişisel temizlik gibi işler de halledip verinin ona ulaşması için gerekli onayı verdiğimde, ‘iletilemiyor’ uyarısı almak beni şaşırttı.
En yakın arkadaşına durumu anlatan bir ses kaydı gönderdim. Gelen cevap hayret vericiydi. Şöyle diyordu:
“Sulden Hanım, merhaba. Ben psikiyatristiniz Yasemin Korhan. Numaramı eski sevgilinizin en yakın arkadaşıymış gibi kaydetmeniz işe yaradı. Sizin de hatırlayacağınızı umduğum gibi, Esma Hanım’ın ölümü üzerinden yaklaşık otuz sekiz hafta geçti. Onunla hâlâ hayattaymış gibi iletişime geçmeye çalışmanız pek yol kat etmediğimizi gösteriyor. Ayrıca veri paylaşımınızdan aldığım ipuçlarına göre son üç gündür Esma Hanım’ın yaşadığı şehirdeymişsiniz. Bir haftadır da işe gitmiyormuşsunuz. Bu konular beni endişelendirdi. Sanırım önerdiğim tedavileri uygulamıyorsunuz. Onay verirseniz, yirmi dakika içerisinde evinize gelip sizi görmek isterim. Tedavi araçlarınızı ve duygusal verilerinizi birlikte analiz ederiz. Ne dersiniz? Umarım cevabınız olumlu olur. Dönüşünüzü bekliyorum. İyi günler.”