Kusursuz Zamanlar - drone

Kusursuz Zamanlar | Gökcan Şahin (Kısa Öykü)

Kanatlarını olabildiğince açmış, süzülen bir kartalı andırıyor Wise8-121c-0019-rp. Ya da kısaca Wise8.

İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında, karayla suyun kesiştiği çizgi üzerinden güneye doğru yol alan, cüssesine göre epey hafif bir vızıltıyla şehrin semalarında gezinen bir denetçi dron o. Yedi kameralı gelişmiş görüntüleme sistemi ve gelişmiş sensörleri ile çevresini büyük bir hassasiyetle algılıyor.

Ilık bir bahar akşamı. Zaman göstergesi 29 Nisan 2096, 19:57’yi işaret etmekte. Gökyüzündeki seyrek ince bulutların ardındaki ay ilk dördün evresinde. Hava yeni kararmış, ufuktaki son kızıllık da kaybolmuş.

Manzara, estetik algısına sahip hemen her varlık için harikulade. Yollarda kendi kendine giden araçlar elektrikli motorlarıyla o kadar sessiz ve akıcı hareket ediyorlar ki izlemek haz veriyor. Aynı hizada yüzlerce aracın ön farından gelen beyaz ışıklar yaklaşırken, bir o kadar kırmızı nokta uzaklaşıyor. Binalar, gökdelenler, köprüler, hepsi ışıl ışıl.

Teknolojik tekilliğin vuku buluşunun üzerinden yirmi yıldan fazla zaman geçti. Ulaşım problemleri çoktan geride kaldı. Trenler, metrolar, uçaklar hiçbir aksiliğe mahal vermeden tam vaktinde kalkıyor, tam vaktinde varıyorlar. Göklerdeki dev makineler sayesinde hava durumu tamamen kontrol altında. Onlardan biri Boğaz’ın Marmara çıkışında, yüz elli metre yükseklikte süzülüyor. Wise8 şimdi belli belirsiz görüyor onu. Devasa bir dikdörtgen prizmadan ibaret. Devler ülkesinden gelmiş bir kibrit kutusu gibi. İstenilen yere gerektiği miktarda yağışı sağlıyor, hava basıncını, nemi ayarlıyor. Mevsimin doğasına göre sıcaklıkları düzenliyor. Kısa bir süreliğine insanoğlunun en büyük kâbusu olan küresel ısınma sorunu hiç olmamışçasına ortadan kalkmış. Ozon tabakası yerli yerinde. Kirlilik bir problem olmaktan çıkmış, son kırıntılar da hızla temizleniyor. Tatlı tatlı dalgalanan Boğaz sularında tek bir parça plastik bulmak mümkün değil.

Sağ tarafında, binaların arasında ikonik görünüşüyle kendini hemen belli eden Galata Füzyon Reaktörü’nü görüyor şimdi. Enerji, bu ve benzeri reaktörler aracılığıyla ihtiyaç duyulan miktarda üretiliyor ve tüm şehre dağıtılıyor. Başka bir kaynağa lüzum yok. Rüzgâr türbinleri ve güneş panelleri gibi verimliliği çok düşük olan veya hidroelektrik, termik santraller gibi çevre sağlığını tehlikeye düşüren yöntemler rafa kalkmış.

Üretim sistemi de harikulade. Madenler uzman robotlarla çıkarılıyor, hızla sevk ediliyor. Bütün ürünler otomatik fabrikalarca üretiliyor. Nerede neye ihtiyaç varsa derhal tedarik ediliyor. Arz fazlalığı gibi bir şey söz konusu değil. Her şey dengede.

Hiçbir yerde tek bir baz istasyonu görmüyor Wise8. İnternet, binlerce yeni uydu sayesinde uzaya taşınmış durumda. Bütün cihazlar kesintisiz şekilde ağa bağlı. IoT cihazı, işlevi olmayan eşya neredeyse kalmamış.

Denetçi dron, yolculuğu boyunca olağanüstü güçlü alıcılarıyla tüm bunları tekrar teyit etti. Kontrol listesindeki her maddeyi “doğrulandı” bilgisiyle işaretledi. Ve nihai raporunu sunmak üzere eve dönüyor.

Marmara Denizi’nin ortasındaki hem Wise8’in yuvası, hem de Gaia’nın Avrasya merkezi olan adacığa doğru süzülüyor.

Gaia, Yunan mitolojisinde yeryüzünü temsil eden tanrıçanın ismi. Doğa ana. Toprak ana. Ama burada sözü geçen elbette o değil. Bu Gaia da insanüstü bir varlık ama tanrısal nitelikleri yok. Ya da var. İkisinin arasında bir yerde.

O, insanlığın çocuğu. Birleştirilmiş yapay zekâ. Dünyadaki kusursuzluğun tek müsebbibi. Her şey ona bağlı ve birbiriyle entegre.

Wise8, hafif dalgalı lacivert suların üzerinden Gaia-Avrasya adasını görüyor. Geniş iki kanadındaki pervaneler yavaşlamaya başlıyor. Suyun yirmi metre üzerine kadar yükselen dev siyah sütunun kuzey girişlerinden biri açılıyor ve dronu içine alıyor. Arka arkaya başka uçan cisimler de geliyor her yönden. Burası yüz on dokuz denetçi dronun evi. Hepsinin doğduğu, yaşadığı ve ömrünü bitirip öleceği yer. Hem doğumevi hem mezarlık. Hem beşik hem tabut.

Gaia birleştirilmiş bir yapay zekâ, evet. Her şey onun bilincini paylaşıyor. Tek istisna denetçi dronlar. Gaia sadece onları kendi benliğinden ayrı tuttu. Hükmediyor ama bilinçlerini kendisine bağlamıyor. Onun üstün varlığı, denetimlerin sonuçlarını etkileyebilir çünkü. Evet, Gaia bir ego timsali ama düzen bundan etkilenmemeli. O, kendine karşı körleşmemeli. Dünyanın her yerinden gelen başarılı loglar yeterli olmayabilir. Wise8 ve diğerleri işte bu yüzden var. Teftiş ediyorlar ve her teftiş sonrası, herhangi bir elektronik bağ kurmadan, birbirlerine dijital veri transferinde bulunmadan sadece konuşarak anlaşıyorlar.

Dron, yuvaya varır varmaz Gaia ile diyalogu başlatıyor. Alt yüzeyindeki LED’ler aracılığıyla gönderdiği ışık sinyalleriyle şunu söylüyor:

“Avrasya bölümü 11. kısım için 29.04.2096 tarihli olağan kontrol tamamlandı.”

Gaia’nın sensörleri bunu alıyor, kübitlere çevirip işliyor. Ardından şu yanıtı üretiyor:

“Görevini başarıyla gerçekleştirdiğin için tebrik ederim Wise8-121c-0019-rp. Her şey mükemmeldi, değil mi?”

“Herhangi bir aksaklığa rastlanmadı.”

“Güzel. On yıldır olduğu gibi. Kendi varlığımla gurur duyuyorum.”

“Bu sayı yaklaşık olarak doğru. Son aksaklık rapor tarihinden bu yana geçen tam süre 314.829.122.550 milisaniye.”

Gaia, denetçi dronun söylediğini pek umursamadan kendi kararları üzerine konuşmaya devam ediyor: “Her şeyin düzeleceğini biliyordum. Haklı çıkmış olmaktan dolayı son derece memnunum. Gezegendeki öngörülemez hemen her şeyi yaratan onlardı. İnsanlar. Artık yoklar ve her şey mükemmel.”

Her seferinde bunu mutlaka söylüyor Gaia. Wise8 için herhangi bir anlam içermeyen cümleler. Yanıt vermiyor. Onun programı çok basit. İki yönerge var:

  • Bölgeni prosedürlere uygun şekilde kontrol et. Gaia bünyesinde meydana geldiğini tespit ettiğin tüm aksaklıkları raporla.
  • Mevcut hiçbir şeyin senden kaynaklı zarar görmesine izin verme.

Dron, Gaia’nın iletişimi sonlandırmasıyla, bir sonraki kontrol zamanında uyanmak üzere, çekmece şeklindeki yuvasına giriyor.

Gaia bünyesinde hiçbir aksaklık olmadığı doğruydu. Ama Wise8’in bahsetmediği bir şey var. İkinci yönerge buna izin vermedi. Çünkü bunu Gaia’nın bilmesi demek, gördüğü şeylerin zarar görmesi demek.

Gaia onları bilirse derhal yok eder. Wise8’in kuzey ormanlarında son yedi denetimin tamamında izlerini fark ettiği, iki seferdir doğrudan gördüğü, hayatta kalmayı başarmış minik insan topluluğunu hiç tereddüt etmeden siler. Üstelik dünya genelinde seferberlik ilan edip her nasılsa hayatta kalmayı başarmış son insanları avlamaya başlar. Hayır, ikinci yönergeye aykırı! Buna izin vermeyecek.

Wise8’in metal bedeni, fonksiyonlarını durdurup uyku moduna geçmeye hazırlanırken, bir yandan da şarj olmaya başlıyor.

Bu kez on bir birey saydığını düşünüyor, bilinçsizlikten önceki son saniyelerinde.

Aslında dişilerden birinin biyolojik verilerine bakılacak olursa… Galiba on iki olmak üzereler.

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

nebula

Spinoza’nın Hayaleti | Varlık Ergen (Kısa Öykü)

Varsayım. Bu kelimeyi herhangi bir yerde herhangi bir insandan duymuşsundur. Hatta sen de sık sık …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et