Üssün kontrol merkezindeki odasının camından bakarken, “İnsanların uyum sağlama yeteneğine hayranım.” diye titredi uzaylı komutan. “Her şey sizin zamanınızla seksen yıl önce yakaladığımız radyo sinyalleri ile başladı.” Baktığı manzaraya dalmış, bir süre sesslizliğe gömülmüştü. Sonra gür titreşimlerle devam etti: “Dünya… Son ziyaretimizde akıllı yaşam bulamadığımız için önemsiz olarak işaretlemiştik oysa burayı.”
Uzaylı komutan neşeli bir tavırla cam kenarından uzaklaşarak masasına doğru yöneldi. “Uzay gemilerimize ne diyordunuz? Hah, iğneler… İtiraf edeyim ki bu benzetmeyi seviyorum. Her neyse, gemilerimiz gezegeninizin yüzeyine saplandığında bize saldırmayı bile denediniz.” diyerek alaycı bir tavırla sandalyesine kuruldu. Eğer bir insan olsaydı kahkaha attığı bile söylenebilirdi.
İnsan görevli, “İşgal etmeye geldiğinizi sanmıştık. İletişim kurmaya çalıştık ama dilinizi çözene kadar bir takım hatalar yaptık maalesef,” diye karşılık verdi.
Komutan bir önemi yok dercesine uzantısını savurdu. “Bu teknolojik seviyenize rağmen yıldızınızdaki değişimleri fark edememeniz çok kötü. Bir felaket yaşayacağınızı anladığımız anda koloni gemilerimizi gönderdik. Biraz daha geç kalsak tüm kültürünüz yok olacaktı. Bakalım yeni gezegeninizde Felatilerle birlikte yaşamaya da uyum sağlayabilecek misiniz, merak ediyorum.”
“Şu ilkel yaratıklarla mı?” diye gülümsedi insan görevli, “Burada nasıl kedilerle yaşıyorsak, onlarla da yaşarız.”
Komutanın neşeli hali devam ediyordu. “Uzmanlarımızın yaptığı uyum testlerine göre size en uygun gezegen Felatilerin gezegeni seçildi. Gerçi dediğin gibi zeka seviyeleri sizin kedilerle aşağı yukarı aynı. Tek endişem, yeni keşfettiğimiz bir gezegen olması. Artık bazı şeyleri yaşayarak öğreneceksiniz.”
İğneler bu konuşmadan bir ay dört gün sonra Dünya’yı ebedi olarak terk etti. 20 yıl sonra insanlar yeni gezegenlerine yerleştiler. 1000 yıl sonra ise Felatiler insanları evcilleştirmişlerdi.
*BİLİMKURGU SOHBET GRUBU 1. MİKRO ÖYKÜ YARIŞMASININ KAZANANI