Kehanet Değil, Bilimkurgu: Jules Verne ve Ay’a Yolculuk

Jules Verne‘nin 1865 yılında kaleme aldığı “Ay’a Yolculuk” ve “Ay’ın Çevresinde” adlı eserlerinde işlediği Ay seyahati, 1969 yılında görevini tamamlayan Apollo 11 seferi ile şaşılacak kadar büyük benzerlik göstermektedir. Verne’nin hayal ürünü uzay kapsülünde ikisi Amerikalı, biri de Fransız olmak üzere üç kişi vardı. Hatırlanacağı üzere, Apollo 11 uçuşu da üç astronot tarafından gerçekleştirilmişti. Verne’nin kapsülünün boyutları Apollo’nun boyutlarına inanılmayacak kadar yakındı. Ünlü dâhinin “konik-silindirik” şeklinde tarif ettiği ve bir mermiyi andıran kapsülünün boyu 4,5 metre, çapı da 2,7 metreydi. Apollo 11 kumanda modülünün boyu ise 3,3 metre, çapı da 4,9 metreydi.

Fırlatma merkezileri de aşağı yukarı aynıydı. Florida’dan geçen 27. enleme yakın bir nokta seçilmişti. Bu nokta günümüzde NASA’nın bütün uzay araçlarının fırlatıldığı Florida’daki Cape Kennedy üssünün sadece 224 km batısında kalmaktadır. Hatta Teksas yönetimi, Jules Verne’nin şerefine uzay uçuşlarının kendi sınırları içerisinde başlatılması için lobi faaliyetleri yürütmüş; fakat başarı sağlayamamıştı. Yine de bugün uzay uçuşlarının safhalarını düzenleyen görev kontrol merkezi Teksas’tadır.

Verne, kapsülünün ilk hızını saniyede 10.800 metre olarak öngörmüştü. Apollo 11’in üçüncü kademe motorları ateşlendiğinde, ilk hızı şaşılacak bir yakınlıkla saniyede 10.660 metreye ulaşmıştı. Verne, kapsülünün Ay’a ulaşması için 97 saat, 13 dakika, 20 saniyelik bir süre tanımıştı. Apollo 11’in süresi ise 103 saat, 30 dakikaydı ve yüzeye inmeden önce Ay çevresinde Verne’nin kapsülünün döndüğü yükseklikte tur yapmıştı.

Her iki uzay kapsülündeki bilim insanları ağırlıksızlığın etkilerini hissetmişti. Ay yüzeyinin fotoğraflarını çekmiş ve incelemelerde bulunmuştu. Ek olarak Verne’nin Aeronotları, Neil Amstrong ve Edwin Aldrin’in efsanevi gezintilerini yaptıkları Sükûn Denizi‘nin haritasını da çizmişti. Uçuşların sonuçlanması bile büyük bir benzerlik gösteriyordu. Bir asır önce Jules Verne’nin hayal gücüyle Ay’a gönderdiği kapsül, tıpkı Apollo 11 gibi Pasifik Okyanusu’na inmiş ve içindeki astronotlar bir harp gemisi tarafından kurtarılarak Amerika’da büyük törenlerle karşılanmıştı.

Hiç kuşkusuz yukarıda sıraladığımız benzerlikler bir hayli ilginç, asıl ilginç olan ve fazla bilinmeyen şey ise Ay’dan Dünya’ya dönerken Armstrong’un da aynı benzerliklerin altını çizmesi. 1969 yılının 24 Temmuz günü, Ay’dan dönmekte olan Apollo 11 ile uzayda yapılmış son televizyon yayınında Neil Armstrong şunları söylemişti:

“Yüz yıl önce Jules Verne, Ay’a yolculuk üzerine bir kitap yazmıştı. Onun Columbiad adlı uzay gemisi, Florida’dan havalanmış ve Ay’a yolculuğunu tamamladıktan sonra Pasifik Okyanusu’na inmişti. Günümüz Columbia’sı da yarın aynı Pasifik Okyanusu’nda gezegenimiz Dünya ile buluşmak üzere ilerlerken, bu yolculuğun mürettebatı olarak bazı duygu ve düşüncelerimizi sizlerle paylaşmanın doğru olacağını düşündük…”

Ay’a adım atan ilk insan olan Neil Armstrong’un dönüş yolculuğunda andığı Jules Verne, böylelikle hayatın verdiği en büyük edebiyat ödülüne adını yazdırdı. Bu ödülü veren ise en büyük seçici kurul olan zamandı!