1- Rama / Arthur C. Clarke
Dev bir metalik silindir muazzam bir hızla güneşe yaklaşmaktadır. İnsanlığın karşılaştığı yabancı bir uygarlığa ait ilk ürün… Teknolojik mucizelerin ve yapay ekolojinin dünyası…
“Clarke’ın yazdığı en iyi romanlardan biri… Gerilim ve gizem dolu” -Sunday Times-
“Arthur C. Clarke… fizik ve astronomi konusunda olağanüstü bilgili ve yazın dünyasının en şaşırtıcı hayal güçlerinden birine sahip.” -New York Times-
“Son 40 yılın bilimkurgu yazarlarının çoğu için, bu türün temellerini oluşturdu ve bilimkurgu okuruna evrenin gizem ve tehlikelerini anlatan romanlar yazdı.” -Waterstones’s BK, Fantezi ve Korku Kitapları Kılavuzu
2- Rama 2 (1. Kitap) / Arthur C. Clarke
İnsanlığın kaderiyle ikinci buluşması… Ramalılar geri dönüyor…
Birincisi kadar parlak bir hayal gücüyle yazılmış büyüleyici bir devam. Rama 2’de olaylar 2200 yılında gerçekleşir.
Dört yıl önce ikinci bir uzay gemisinin yaklaştığı tespit edilmiştir.
Fakat bu defa Dünya Rama’yı karşılamaya hazırdır. Rama 2’nin gelişiyle, nihayet Rama’nın ardında bıraktığı kimi soruların cevapları bulunabilecektir.
“Rama’yla Buluşma’dan çok daha iyi.” -San Diego Tribune-
“Arthur C. Clarke uzay çağının gerçek kahinlerinden biri… Bilimkurgunun devi.” -New Yorker
3- Rama 2 (2. Kitap) / Arthur C. Clarke
İnsanlığın kaderiyle ikinci buluşması… Ramalılar geri dönüyor…
Birincisi kadar parlak bir hayal gücüyle yazılmış büyüleyici bir devam. Rama 2’de olaylar 2200 yılında gerçekleşir.
Dört yıl önce ikinci bir uzay gemisinin yaklaştığı tespit edilmiştir.
Fakat bu defa Dünya Rama’yı karşılamaya hazırdır. Rama 2’nin gelişiyle, nihayet Rama’nın ardında bıraktığı kimi soruların cevapları bulunabilecektir.
“Rama’yla Buluşma’dan çok daha iyi.” -San Diego Tribune-
“Arthur C. Clarke uzay çağının gerçek kahinlerinden biri… Bilimkurgunun devi.” -New Yorker
4- Rama Bahçesi (1. Kitap) / Arthur C. Clarke
Onu keşfedenler tarafından Rama adı verilen dev uzay aracı üçüncü kez, bir grup insan kolonicinin yerleşmesi amacıyla, yıllar sonra Güneş Sistemi’ne yeniden dönmektedir.
“Gerçek bir başarı….. Rama Bahçesi bize kendisinden beklediğimiz herşeyi veriyor… Ramalılara ve onların kendi gizlerine görkemli bir biçimde yaklaştırılıyoruz.” -Locus
5- Rama Bahçesi (2. Kitap) / Arthur C. Clarke
Onu keşfedenler tarafından Rama adı verilen dev uzay aracı üçüncü kez, bir grup insan kolonicinin yerleşmesi amacıyla, yıllar sonra Güneş Sistemi’ne yeniden dönmektedir.
“Gerçek bir başarı….. Rama Bahçesi bize kendisinden beklediğimiz herşeyi veriyor… Ramalılara ve onların kendi gizlerine görkemli bir biçimde yaklaştırılıyoruz.” -Locus
6- Çıkış Kapısı / Frederik Pohl
6 ciltlik Hiçi Destanı serisinin ilk romanı.
Çıkış Kapısı, uzun zaman önce kayıplara karışmış Hiçiler adlı uzaylıların asteroid içine inşa ettiği bir uzay istasyonudur. Hiçiler, haklarında doğru dürüst bilgi olmayan uzaylılardır. Dolayısıyla insanlar, Hiçi teknolojisi konusunda çok sınırlı bir anlayışa sahiptir. Çıkış Kapısı’nda yaklaşık bin adet kadar küçük ve terk edilmiş yıldız gemisi vardır. Son derece tehlikeli olan deneme yanılma yöntemi ile, insanlar gemilerin nasıl çalıştırılacağını öğrenmeye çalışırlar.
Çıkış Kapısı, insanların kendi yaşamlarıyla kumar oynadıkları bir yer haline gelir. Nasıl çalıştığını öğrenmek için tersine mühendislik çalışmaları yapılır. Ancak buradan elde edilen bilgiler çoğu zaman işe yaramaz ve ölümcül sonuçlar doğurur.
7- Mavi Ufkun Ötesinde / Frederik Pohl
Serinin bu ikinci hikayesinde, beklentilerimiz ölçüsünde Hiçi evreni genişliyor.
Robinette Broadhead katıldığı son Çıkış Kapısı yolculuğunda zengin olur, ama sevdiği kadını da kaybeder. Boardhead bu kez açlığa son verecek bir keşif yapmak ve Güneş Sistemi’ndeki en zengin insan olmak için bir kumar oynar. Anlayışlı ve zeki karısı ise Broadhead’in başka bir amacı olduğunu düşünmektedir: Kaybettiği aşkını bir kara deliğin mavi olay ufkunun ötesinden çekip kurtarmak.
Üç buçuk yıl sonra araştırma bittiğinde sonuçları tüm Dünyayı altüst edecektir.
8- Hiçi ile Buluşma / Frederik Pohl
Yazar, okuyucularına sürprizler hazırlamaya devam ediyor.
Serinin bu hikayesi de okuyucuları için oldukça eğlenceli. Hiçi Destanı’nın son değil üçüncü kitabıdır. Yazar seriye devam ederek 2004 yılında 6. kitap ile sonlandırdı.
Bu kitap da serinin diğer kitapları gibi sürprizler ve soru işaretleri ile ilerleyip sona kavuşuyor.
9- Solaris / Stanislaw Lem
Kris Kelvin, Solaris’in yüzeyindeki okyanus üzerinde araştırma yapmak için bu gezegene gelir. Çalışmalarına başlayınca, acılı ve farklı anılarla yüklendiği bir deneyim yaşamaya başlar. Bir süre sonra, yalnız olmadığını, diğer araştırmacıların da benzer bir durumda olduğunu fark eder. Solaris gerçekten, kimsenin nasıl olduğunu ve sebebini bilmediği bu anıları yaratan nöral bir merkez olabilir mi?
Roman, yalnızca Freud’dan Jung’a uzanan çerçevedeki birçok psikanalitik kuramın örtülü tartışmalarını içermez, aynı zamanda ünlü “tüpteki beyin” örneğinin roman kurgusuyla somutlanmasıdır da…
Tarkovski imzalı sinema uyarlaması da kendi alanının klasikleri arasında sayılan Solaris, hem Lem’in eserleri hem de 20. yüzyıl bilimkurgu edebiyatı için bir klasiktir.
10- Bıçak Sırtı / Philip K. Dick
Rick Deckard, işi “izinsiz” androidleri “emekliye” ayırmak olan bir avcıdır. Üçüncü Dünya Savaşı sonrası yaşam zorlaşmış, neredeyse tüm hayvanların soyu tükenmiştir. Hayvan sahibi olmanın ciddi bir statü göstergesi olduğu bu toplumda Rick, zorlu ama büyük gelirli görevlerden birini üstlenir. Kendisinden 6 kaçak androidi “emekli” etmesi istenmiştir. Ancak görevi tamamlamadan önce varoluşunu, işini, inançlarını ve yaşamını sorgulaması gerekecektir…
Ridley Scott tarafından Blade Runner adıyla 1982 yılında filme de alınan Android’ler Elektrikli Koyun Düşler mi? (1968), insan/robot ikileminden hareket ederek bu ikilemi reddeden ve “insan”ın ne olduğunu sorgulayan önemli bir felsefi roman. Kitap 1968 yılında Nebula Ödülleri’ne aday gösterildi. 1998 yılında ise Locus Poll Ödülleri’nde 1990 yılından önce yayımlanmış en iyi bilimkurgu kitabı seçildi.
11- Amber Gözler / Joan D. Vinge
Joan D. Vinge’in öyküleri Analog, Orbit, Isaac Asimov’s SF Magazine’de ve çeşitli antolojilerde yer aldı. Antropoloji öğrenimi gören Vinge, bu dalın bilimkurguya çok benzediğini düşündü ve her iki dalın da insan ilişkileri üzerine yeni bir perspektif sunduğuna inandı. Antropoloji eğitiminin etkilerini Vinge’in tüm öykülerinde görmek mümkün. Kitapta, yazarın dört öyküsü yer alıyor.
‘Kurşun Asker’ öyküsü, Andersen’in masalından etkiler taşıyor. Vinge öyküyü oluştururken masalın sembolik yönlerini kullanmış.
Tepeden Bakış, Vinge’in başarı kazanmış ilk kısa öyküsü. Emmylou’nun öyküsü aslında evrensel bir öykü. Emmylou gibi diğer tüm insanlar da dönüşü olmayan bir yolda ve Vinge’e göre yapılacak en iyi şey, şu ana kadar yaptığımız seçimlerin bize açtığı yolları en iyi şekilde değerlendirmek.
Amber Gözler, Analog’un ‘Kadın BK yazarları’ özel sayısı için yazılmış bir öykü. Bir insan ve uzaylı arasındaki
ilişkinin öyküsü. Öykü Satürn’ün aylarından Titan’da geçiyor. Bir yandan iletişimin önemini anlatırken, diğer yandan da bir kültürün başka bir kültüre kendi değerlerini empoze etmeye hakkı olup olmadığı sorusunu soruyor. Öykü 1977 yılında Hugo ödülünü kazandı.
Medyacı ise Vinge’in ‘Gök Günlükleri’ romanının temelini oluşturan öyküsü. Bir katil oyunu oynamak zorunda kalan Chaim Dartagnan, şerefini ve gerçekleri bir kenara bırakabilecek midir?