Nota Bene Yayınları‘ndan çıkan Denizatı Vadisi, İkibinseksendört ve Gofer Ağacı romanlarının ardından, 2015’de yine aynı yayınevi tarafından yayımlanan Trinidad’ın Dönüşü, Selim Erdoğan‘ın okurlarla buluşan son bilimkurgu romanı. Yazar, ayrıca İthaki Yayınları’ndan çıkan, Yeryüzü Müzesi öykü seçkisinde Büyük Peri öyküsüyle de yer aldı. Trinidad’ın Dönüşü, bir uzay gemisi yolculuğunu konu alıyor.
Bilimkurgu klasiklerinde defalarca bahsedilmiş bir konu üzerinde kalem oynatmak, aynı şeyleri tekrar etmek veya klasiklerin yanında nispeten güçsüz eserler ortaya koymak gibi tehlikeler barındırıyor. Ancak Trinidad’ın Dönüşü’nün, bu iki sorunu da alt etmiş, başarılı bir roman olduğunu rahatça söyleyebilirim. Trinidad’ın Dönüşü, konusu ve karakterleri açısından Stanislaw Lem‘in unutulmaz bilimkurgu klasiklerinden Solaris ve Yenilmez‘i anımsatsa da, özgün kurgusu ve derinlikli karakterleriyle kendi sesini yaratıyor. Farklılığını ortaya koyuyor.
Kitabın üç kahramanı var: Uzay gemisinin kaptanı ve uçuş mühendisi Apollo Tera, biyolog Alen Fenix ve astrofizikçi Leo. Üç kişilik mürettebat, manyetoplazma motorları sayesinde ışık hızının yüzde doksanına ulaşabilen Virgo 2 isimli bir uzay gemisindeler. Güneş sistemi dışına yapılan bu ikinci insanlı yolculuğun sebebi evrende bazı şeylerin ters gitmesi. Güney yarımküre göğünün maviye, kuzey yarımküre göğününse kırmızıya kayması, kozmik artalan ışımasının yükselmesi ve Alfa Senturi A’dan düzenli, mavi çakmalar görülmesi.
Bunların nedenini çözmek için Virgo 2, mürettebatıyla birlikte on iki yıl sürecek bir yolculuğa gönderilir. Daha önce gönderilen Virgo 1 uzay gemisi görevi ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Üç yıl on ay boyunca hibernasyon (derin uyku) durumunda kalan Virgo 2 ekibi, uyandığında bir sürprizle karşılaşır: Acil durum kodu içeren bir radyo sinyali. Nispeten yakın bir noktadan gelen bu radyo sinyalinin kaynağını bulmak amacıyla planlarını değiştirmek zorunda kalırlar. Radyo sinyali, Dünya’ya çok benzeyen bir gezegenden gelmektedir. Gezegeni daha yakından incelemek ve radyo sinyalinin kaynağını tam olarak belirlemek için gezegene iniş yapan üçlü, kendilerini içinden çıkılması zor bir bilmecenin içinde bulurlar. Bu bulmacayı çözmek hiç de kolay olmayacaktır.
Selim Erdoğan’ın bilime ve fiziğe dair bilgisi ve ilgisi, kitapta çok belirgin bir şekilde görülebiliyor. Bir bilimkurgu yazarı için, bu bilginin çok büyük bir artı olduğunu düşünüyorum. Kitabın kurgusu, sağlam bilimsel bilgilere ve iddialara dayanıyor. Okura bir yandan bilimsel bilgiler sunan, diğer yandan felsefi sorularla onları düşünmeye iten bir roman Trinidad’ın Dönüşü. Kitapta ilgimi çeken bir diğer nokta ise dipnot kullanımı. Gerekli yerlerde ve gerekli sıklıkta kullanılan dipnotlar, okuru yeterince bilgilendirerek olayların daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Paragrafta açıklama yapmak yerine, dipnotlar vermek çok daha mantıklı. Romandaki dipnotların ne fazla uzun, ne de fazla kısa olması da önemli bir özellik. Fazla uzun olması durumunda, okurun okuma eyleminin fazlasıyla yavaşlaması ve duraksaması tehlikesi var. Fazla kısa olduğundaysa, dipnot açılmasının gereksiz olduğu düşünülebilir. Selim Erdoğan’ın dipnotları roman boyunca ustaca kullandığı söylenebilir.
Kitapta takdir ettiğim başka bir nitelik, karakterlerin canlılığı ve inanılırlığı. Altyapısı sağlam kurulmuş bir kurguda, karakterlerin resmedilişi de büyük önem arz ediyor. Her bir karakter, geçmiş yaşamlarıyla birlikte okurun karşısına çıkıyor. Karakterlerin artılarını ve eksilerini, güçlü yanlarını ve zaaflarını ayrıntılarıyla zihnimizde canlandırabiliyoruz. Bu yolla kitabın inandırıcılığı da artmış oluyor.
Son olarak, romanın anlatım tarzından bahsetmek istiyorum. Düz, çizgisel bir şekilde ilerlemiyor kitap. İleri ve geri atlamalarla eser, sıradan bir kurgunun dışına çıkmış oluyor. Sürükleyicilik niteliği kazanıyor. Ayrıca romanda olaylar; günlükler, mülakatlar, terapi çözümleri, mektuplar aracılığıyla dile getiriliyor. Bu şekilde okur, olayları ve karakterleri farklı açılardan inceleyebiliyor.
Eğer bilimsel altyapısı sağlam, sürükleyici ve felsefi bir bilimkurgu romanı okumak isterseniz, Selim Erdoğan’ın Trinidad’ın Dönüşü kitabını mutlaka öneririm.
Hazırlayan: Ruhşen Doğan Nar