Philip K. Dick ve Anıları (1. Bölüm)

1928 doğumlu Philip K. Dick, hayatının büyük bölümünü Kaliforniya’da geçirdi. Başlıca uğraşı yazarlıktı, ancak bir plakçı dükkanı işletmekten radyoda klasik müzik programları yapmaya kadar birçok işle uğraştı. 54 yıllık hayatına 44 roman ve 120’nin üstünde kısa öykü sığdırdı. Genç yaşta bilimkurgu türünde öyküler kaleme almaya başlayan PKD, “bilimkurgu yazarı” olarak anılmaktan pek de hoşnut değildi. Bu nedenle kendisine yöneltilen, ‘Hangi türde yazıyorsunuz?’ gibi soruları elinden geldiğince yanıtsız bıraktı.

Hayatı boyunca beş kez evlenen yazara, şizofreni ve deliliklerle dolu hayatının büyük kısmında üçüncü eşi Anne R. Dick eşlik etti. PKD öldükten sonra onun hayatını yazıya dökmek isteyen eşi Anne R. Dick, uzun süren çalışmalarının ardından “Philip K. Dick’in Peşinde”yi kaleme aldı. Bu kitap Alfa etiketiyle 2016 yılında Türkçeye de kazandırıldı. İşte bu yazı dizisindeki anıların tamamı söz konusu kitaptan alındı. Şimdi gelin hep beraber, iyisiyle kötüsüyle yazarın bazı anılarını Anne R. Dick’in anlatımıyla okuyalım.

Ördek Yumurtaları ve Elektrik Faturası

“Phil’in Sonoma şehir meydanındaki bir çalılığın altında bulduğu ördek yumurtalarını yanımızda getirmiştik. Onları yumurtadan çıkartmak için çalışma odasında bir ısıtıcının üstüne koymuştuk. On gün sonra yumurtalar kokmaya başladı. Odayı havalandırmak için pencereleri açtık, bütün yumurtaların kötü olamayacağını düşündük ve eğer çok soğuksa diye o odadaki radyant ısıtıcıyı çalıştırdık.

Üç hafta sonra koku gerçekten çok kötü oldu ve pes etmek zorunda kaldık. Yumurtaları dışarı çıkardık ve ön bahçedeki elma ağacına doğru attık. Gökyüzü birden akbabalarla doldu ve yirmisi birden elma ağacının üstünde tur atmaya başladı. O ayki elektrik faturası 135 dolar geldi, tabii o zamanlar için astronomik bir rakamdı.”

Sütçü

“O yıl geniş bir sebze bahçesi yaptık ve büyük bir buzluk satın aldık. Reçeller ve marmelatlar hazırladım, yakındaki meyve bahçelerinden toptan satın aldığımız meyveleri dondurduk. Yaz geldiğinde avluda çıplak güneşlendim.

Önceleri Phil bunun harika olduğunu düşünüyordu. Sonra huylanmaya başladı ve sürekli sütçünün gelip gelmediğine bakmak üzere evin önüne koşturdu. Her ne kadar gözden uzak olduğumuz için gerçekten gerekli olmasa da bundan sonra mayo giymeye başladım.”

Faşist Beslenme

“Evlenmeden önce bile bir çocuk istediğimize karar vermiştik. Bir ay denedikten sonra hamile kaldığımda Phil heyecanlı ve endişeliydi. Bana sürekli bira mayası, buğday ruşeymi, soya proteini ve diğer Adelle Davis gıda önerilerinden yedirmeye çalışıyordu.

Strasbourg kazı gibi beni besledi, o kadar ki hamileliğimin sonunda yaklaşık 23 kilo almıştım ve onunla aynı kilodaydım. Kendisi vitamin rejimine girdi, her türlü vitaminden çok fazla miktarda yutuyordu. Dili siyaha döndü. Bir doktor arkadaşı durumunun yüksek dozda A vitamininden kaynaklandığını söyledi. Bundan sonra Phil hayatı boyunca asla bir daha vitamin almadı ve bütün sağlıklı beslenme delilerinin ”faşist” olduğunu söylemeye başladı.”

Arı Kovanı

“Bahse girerim, saçaklardaki yaban arısı kovanını düşürmesi gerektiğinde bir beden dışı deneyim yaşamış olmayı isterdi. Başlarda sadece küçük bir kovandı ve büyümesini ilgiyle izlemiştik. Birden üç basket topu büyüklüğüne ulaştı. Yüzlerce yaban arısı verandamızda dolanıyordu ve biz evden çıkmaya korkuyorduk.

Phil uzun bir sarı yağmurluk, tuhaf bir şapka ve botlar giyerek, kendini sineklikle sardı. Kızlar ve ben görüntüsü karşısında neredeyse gülmekten ölüyorduk. Geceleyin kovanı aşağı indirip böcek ilacı sıktı. Hepimiz ne kadar cesur olduğunu söyledik. Buna bayıldı.”

Fare

“Sonra başka bir fare çamaşır odasının duvarına dişleriyle bir delik açtı. Etrafa zehir koyduk ve koyduğumuz bütün zehri yedi ve daha büyük delikler açmaya devam etti. Onun için bir kapan hazırladık. Sonunda yakalanana kadar birkaç defa kapanı harekete geçirdi. Onu kapanda bulduğumuzda canlıydı.

Phil onu su dolu bir çamaşır leğeninde boğmaya çalıştı. Kapanını da sürükleyerek içinde yüzmeye devam etti. Kesinlikle boğulmuyordu. Phil onu çıkardı, dışarı götürdü ve bu neredeyse ölümsüz fareyi sonunda baltayla öldürdü. Phil onu gömmek için çukur kazdı ve farenin üzerine toprak atmaya başladıktan bir an sonra durdu, gömleğinin cebinden Aziz Christopher madalyasını çıkardı ve delikten aşağı farenin üzerine bıraktı.”

Hazırlayan: Ahmet Boyraz