kadin bilimkurgu yazarlari

Okunması Gereken 15 Kadın Bilimkurgu Yazarı

Kadının bakış açısı türün başlangıcından bu yana bilimkurguyu şekillendirmiştir. Teknolojinin insanın kontrolü dışında dallanıp budaklanmasına eğilen Mary Shelley’nin Frankenstein’ı için ilk gerçek bilimkurgu romanı olduğu söylenebilir. Kadınlar sonraki yüzyılda da disipline katkılarını sürdürdü. Bu yazıda en çok okumanız gerektiğini düşündüğümüz kadın bilimkurgu yazarlarını bir araya getirdik.

Bakış açısı ve eğildikleri konular açısından yazarlar oldukça geniş bir çeşitliliktedir. Bazıları gerçekliğe daha fazla yaslanıyorken, bazıları akıllarının uzay ve zamanın sınırlarına teorik bir yolculuk yapmasına izin veriyor. Bazıları cesur aksiyonlar ve maceralar sunarken, diğerleri daha keşifçi dokunuşlar kullanıyor. Ama hepsi de alanında en iyilerden ve okuma listenize girmeyi hak ediyor.

Daha fazla lafı uzatmayalım. İşte okumanız gereken 15 kadın bilimkurgu yazarı.

Mary Shelley

Mary Shelley adıyla bilinen yazar aslen 30 Ağustos 1797’de Mary Wollstonecraft Godwin ismiyle doğdu. Kültürlü bir aileden geliyordu; babası politika yazarı ve filozof William Godwin‘di, annesi ise The Vindications of the Rights of Woman (1792) kitabının yazarı ünlü feminist Mary Wollstonecraft idi. Üzücüdür ki, Shelley onu hiç tanıyamadı, çünkü doğum yaptıktan kısa bir süre sonra öldü.

Bugün hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde Mary Shelley’nin bilimkurgunun “annesi” olduğunu söyleyebiliriz. Shelley’nin 1818 yılında yayımlanan unutulmaz romanı Frankenstein, fütüristik teknolojinin, yapay insanların ve bilimsel buluşların kurmaca anlatılara girmesinin başlangıcını temsil eder. The Last Man (Son İnsan) gibi başka bilimkurgu romanları da kaleme alarak türün kimliğini kazanmasında önemli bir rol üstlenmiştir.

Charlotte Perkins Gilman

Charlotte Perkins Gilman

Charlotte Perkins Gilman, tam adıyla Charlotte Anna Perkins Stetson Gilman (ayrıca Charlotte Anna Perkins ve Charlotte Anna Perkins Gilman olarak da anılır), başarılı bir hatip, yazar ve yayıncıydı. Kadın hareketinin önde gelen teorisyenlerinden ve Amerika’nın ilk feminist kadın yazarlarından biridir. 3 Temmuz 1860’da Hartford, Connecticut’da doğdu. Din bilimci olan babasının evi terk etmesi sonucu çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Bir süre devam ettiği Rhode Island Tasarım Okulu dışında düzenli bir eğitim alamadı.

1909’dan 1916’ya kadar feminist makaleler, görüşler ve kurgu yazılar içeren aylık dergi Forerunner’ın yayıncılığını ve editörlüğünü üstlenmesinin yanında, diğer süreli yayınlara da katkıda bulundu. Feminist ütopya türünün önemli örneklerinden kabul edilen, sadece kadınların yaşadığı bir ülkenin anlatıldığı romanı Kadınlar Ülkesi de bu dergide tefrika edildi.

N. K. Jemisin

Birden çok Hugo Ödül’ü sahibi N. K. Jemisin, kendini en heyecan verici modern bilimkurgu ve fantezi yazarı olarak kabul ettirmiştir. Jemisin’ın hem bilindik hem yeni prensipleri bir araya getirerek sunduğu fantastik dünyalar ve ustaca yakaladığı karakter dinamikleri “Post Kolonyal” bilimkurgu olarak sınıflandırılan çalışmalarını su gibi okunan romanlar haline getiriyor.

İnsanların kontrol edebildiği depremlerle harap olmuş bir dünyayı konu alan The Fifth Season TNT de bir TV dizine uyarlanmıştır. Otuz yaşına kadar ciddi anlamda yazmaya başlamayan Jemisin, çok hızlı yükselen bir yazar. Bu yüzden Jemisin’ın önünde uzun ve üretken bir kariyerin olduğu şüphe götürmez.

Kameron Hurley

Modern bilimkurgunun geniş konu yelpazesi sahip zekalarından olan Kameron Hurley yazdığı her şeyde korkusuzca sınırları zorlar. İlk büyük çalışması The Bel Dame Apocrypha üçlemesi kelle avcısına dönüşen eski bir hükümet suikastçisinin son işini anlatan cesur ve sert bir hikaye. Genetik mühendislikle oluşturulan böceklerin istila edip kontrolden çıktıkları bir dünyada Nyx, bilimkurgunun gördüğü en ilgi çekici anti-kahraman haline geliyor.

Hurley, kırgın kadın kahramanlarını resmetmek için bilimkurgunun klişelerini alıp onları canlandırarak yok eder, betimleyici bir dil ile bir ustanın uzmanlığını katar.

Joanna Russ

Joanna-Russ

Bronx doğumlu Joanna Russ, Cornell’de Vladimir Nabokov’un gözetiminde çalıştı ve yeni dünyanın feminist bilimkurgusunun öncülerinden oldu. Keskin karşıtlıklar yaratmak adına erkeğin domine ettiği kültürlerde gezinen Russ edebi tür olarak mizah ve ağır eleştiri türlerinin destekçisiydi. Kariyerinde keskin bir zeka ve öfkenin karışımıyla karakterize 50’den fazla kısa hikaye yayımlamıştır.

Russ’un kurmacası açıkça toplumsal cinsiyetle ilgilidir ve farklı dünyalardan dört kadının kendilerini baş etmek zorunda oldukları yeni roller içinde bulmasının hikayesini anlatan The Female Man şu ana kadar okuduğunuz hiçbir bilimkurgu öyküsüne benzemeyecek, bilimkurgunun ne olduğu ile ilgili fikrinizi epey genişletecek.

Andre Norton

Cleveland doğumlu Andre Norton piyasada rekabet edebilmek için erkek ismi kullanmış birkaç kadın bilimkurgu yazarından biridir. Kariyerine genç nesil fantezi öyküleriyle başladı ama kısa süre içinde yetişkin alanına döndü. 50’lerin en büyük bilimkurgu dergilerinde hikayeleri yayımlandı.

Külliyatı devasadır (130 dan fazla roman ve neredeyse bir o kadar öykü). Fakat bu çalışmalar çoğunlukla pek de göründüğü gibi olmayan bir hayvanın eşlik ettiği yalnız başına çıkılan ergenliğe geçiş ortak temasına sahiptir.

Octavia E. Butler

Bilimkurgu tarihinde en çok ödül alan yazarlardan birisi olan Octavia E. Butler, zekice ve meydan okuyan yapıtlarından bir miras inşa etmiştir. Kaliforniya, Pasadena’da evlerde temizlik işçisi olarak çalışan bir kadının kızı olan Butler, çok küçük yaşlardan itibaren ırkçılık ve sınıfsal eşitsizliğe maruz kaldı. Annesi ona 10 yaşında Remington marka bir daktilo alınca o da bu tecrübelerini kağıda geçirmeye başladı.

Bir atölyede “Child Finder” öyküsünü Last Dangerous Visions adlı antoloji için satın alan Harlan Ellison ile tanıştı ve kariyerine ciddi şekilde başlamış oldu. Butler’in hikayeleri değişimin kaçınılmazlığından, hiyerarşinin kırılgan yapısından ve ne denli güçlü olursa olsun insanların yenilgi ve zaaflarından bahseder.

C. J. Cherryh

Düşünmesi bile rahatsız edici olsa da, 1970’lerin sonlarına kadar kadın bilimkurgu yazarları ayrımcılığa uğramamak için erkek takma isimleri kullanmışlardır. Nitekim Ortabatılı bir kadın olan Carolyn Janice de C.J.Cherryh olmuştur (sonundaki ekstra H ise editörün soyisminin romantik tür yazarlarını anımsattığını söylemesi üzerine eklenmiştir).

Yabancı, fantastik unsurların her ayrıntısı ile ilgilenerek onları gerçekçi göstermesiyle herkes tarafından derinlikli bir yazar olduğu kabul edilmiştir. En iyi çalışmalarında, olaylar dominoların bıkıp usanmadan birbirini devirmesi gibi deterministik bir mantıkla kontrolden çıkar. İlk kitabını yayımladığı 1976’dan bu yana 60’dan fazla çalışmasıyla bir hayli üretken kalmayı başarmıştır.

Malka Older

Şimdi biraz daha gerçekçi bir zemindeyiz. Marka Older’in çıkış romanı Infomocracy birbirimize bağımlı olduğumuz bir dünyanın geleceğine atılmış soğuk bir bakıştır. Afrika’daki insani yardım konusundaki geçmişi, coğrafi sınırların anlamsızlaştığı ve insan uygarlığının birbiriyle rekabet eden “mikrodemokrasiler”e dönüştüğü bu kitabının post-milliyetçi dünyasını etkilemiştir.

Tüm bu mikrodemokrasileri yöneten ise sözde tarafsız bir STK olan Bilgi (Information)dir. Bilimkurgu her zaman politik olmuştur ama Older yalnızca mevcut sistemin bizi ilerde nasıl hüsrana uğratacağını keşfetmez, aynı zamanda heyecanlı ve okuyucuyu zorlayan öyküler anlatır. Önce bir üçleme olarak sunulmuş bu kitapta birçok büyük fikir bulunabilir.

Mary Robinette Kowal

Bilimkurgu türündeki Astronot Kadın dizisinin yanı sıra Glamourist Histories başlıklı fantastik kitaplarıyla da adından söz ettirmeyi başaran Mary Robinette Kowal, 1969 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Kuzey Karoline eyaletinde dünyaya geldi.

Dört Hugo ödülüne ek olarak, Nebula ve Locus gibi diğer birçok saygın ödülün de sahibi olan yazarın öyküleri, Strange Horizons ve Asimov’s gibi yayınlarda ve Yılın En İyi Öyküleri başlıklı çeşitli seçkilerde yer aldı. Ayrıca tamamı kendi öykülerinden oluşan Word Puppets ve Scenting the Dark and Other Stories gibi derlemelere imza attı.

Astronot Kadın dizisinin ilk romanı Yıldızları Hesaplamak, aynı yıl Hugo, Nebula ve Locus ödüllerini kazanmayı başaran on sekiz kitaptan biri olarak tarihe geçti. Aynı zamanda SAG/AFTRA bünyesinde profesyonel bir kuklacı ve seslendirme sanatçısı olan Kowal, eşi Rob ve sahip olduğu bir düzine daktilosuyla birlikte Nashville’de hayatını sürdürüyor.

Ursula K. Le Guin

ursula-k.-le-guin

Tarzın gördüğü en etkili yazarlardan biri olan Ursula K. Le Guin, uzun kariyeri Hugo, Nebula, Locus ve World Fantasy Awards’a ev sahipliği yaptı. İlk bilimkurgu öyküsünü 11 yaşında bir dergiye yolladı ve bir daha da durmadı, kültür ve topluma duyduğu amansız ilgiyle düzinelerce roman ve kısa öykü koleksiyonunu kaleme aldı.

Mülksüzler, Karanlığın Sol Eli gibi eserleriyle yaptığı atılım, bilimkurguda yeni bir ilerici çağın başlangıcıdır.

Ariel Djanikian

Ariel Djanikian‘ın ilk romanı The Office of Mercy, ayak parmaklarını ütopyaya ve distopyaya daldırıyor, ancak geleceğe bambaşka bir bakış açısı getirmeyi başarıyor.

Amerika-Beş’in kubbeli topluluğunun içinde, bilim insanları umutsuzca insanları ölümsüz yapmak için yarışıyorlardı. Kubbenin dışındaki vahşi erkekler ve kadınlar, çektikleri acılara son verme adı altında onları katleden “Merhamet Bürosu” tarafından yönetiliyordu. Ofis’teki alt düzey bir işçi olan Natasha, kubbeyi terk ettiğinde bildiği her şeyi sorgulayan bir maceraya başlıyor. Etik açıdan son derece karmaşık olan bu eser, genç bir yazarda söylenecek çok şey olduğunu işaret eden muazzam bir başlangıç.

Connie Willis

Eskiler, yeni yazarların ve yaşlı ellerin sayfa bulmak için yarıştığı ve kendi seslerini duyurduğu bilimkurgu dergilerinin altın günlerini büyük bir sevinçle hatırlayacaktır. Connie Willis da 70 ve 80’lerin herkesten çok Hugo ve Nebula almaya istekli sesini en çok duyuran ve en üretken kısa öykücülerinden biriydi.

Çoklu bakış açısıyla bilinen yazar fevkalade ve zekice bir mizahı da saf spekülasyona dayalı ve teorik bilim ağırlıklı yazıları da eşit derece kolaylıkla ele alırdı. Willis’in külliyatı devasadır ama Oxford zaman yolculuğu serisini başlatan “Fire Watch” öyküsünü beğenmemenizin imkanı yok.

James Tiptree Jr.

Muhtemelen, erkek takma adlarını kabul eden kadın bilimkurgu yazarlarının en ünlüsü olan Alice Bradley Sheldon, edebi hayatını akademideki kariyerinden ayrı tutmak için “James Tiptree Jr” adını almıştır. Daktilo ardında daha başarılıydı, yine de birkaç yıl boyunca yanlış cephede devam etti.

Gerçek kimliği keşfedildikten sonra bile Sheldon, ucuz dergi maceralarından, zihin keşifleri öykülerine kadar türdeki oldukça geniş yelpazedeki çalışmaları için Tiptree adını kullanmaya devam etti. Öncelikle kısa hikaye yazarıydı, ancak 1987’de ölmeden önce iki roman yazmıştır.

Margaret Atwood

Margaret Atwood, 18 Kasım 1939’da Ottawa, Kanada’da diyetisyen bir anneyle kendisinde doğa sevgisi uyandıran böcekbilimci bir babanın kızı olarak dünyaya geldi. Quebec’te büyüdü ve yazmaya karşı erken yaşta heves gösterdi.

Uluslararası alanda ünü olan yazar, Halka Oyunu (1966)Damızlık Kızın Öyküsü (1985), Antilop ve Flurya (2003) ve The Tent (2006) gibi kitapları da içeren ödüllü şiirler, kısa öyküler ve romanlar yazdı. Eserleri çeşitli dillere çevrildi ve birçoğu ekrana aktarıldı.

Hazırlayan: Hilal Adaşlık

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

John Shirley 3

Sınıflandırmaya Meydan Okuyan Yazar: John Shirley

Houston, Teksas’ta doğan John Shirley‘nin sanatsal serüveni edebiyat, müzik ve filmden öte yaratıcılık gösterir. Shirley’nin …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et