Janet Opal Jeppson Asimov, 25 Şubat 2019’da hayata gözlerini yumdu. Hayatını kaybettiğinde 92 yaşındaydı. Janet psikiyatriye, psikanalize, bilimkurguya sunduğu değerli katkıları ve hümanizme bağlılığıyla her zaman hatırlanacak. Onunla yıllarca düzenli iletişim halinde olan, Amerikan Hümanizm Derneği yöneticisi Roy Speckhardt, ondan şöyle bahsediyor: “Janet seksenlerinde bile fırtına gibiydi; bir yerden bir yere ulaşmak için yarışırdı. Ama aynı zamanda, ömrü boyunca bir şeyler öğrenmek, benzersiz ve merak uyandırıcı yazılar yazmak, sanat ve kültürü takdir etmek için de vakit ayırırdı. Onun doğrudan yaklaşımı, cömert tutumu ve zekice mizahı kesinlikle çok özlenecek.”
Janet Asimov, doğa üstü güçleri reddetmeye ömrünün erken çağlarında başladı ve bu fikrini Wellesley Üniversite’sindeki eğitim sürecinde sağlamlaştırdı. O zamanlardan bahsederken, “Wellesley’de ölümü, doğa üstü hiçbir deneyimin yer almadığı, sistemin dağılması olarak düşünmeye başladım,” diye belirtti. Lisans diplomasına hak kazanmak için Stanford Üniversitesine geçti. Yüksek lisansını New York Üniversitesi Tıp Okulu’ndan aldı. Daha sonra, mezun olup çalışmaya başlayacağı William Alanson White Psikanaliz Enstitüsünde eğitim almaya devam etti.
Genellikle çocuklara yönelik olmak üzere, bilimkurgu edebiyatının hem tutkulu hem de sağlam bir yazarıydı. İlk eseri 1966 yılında The Saint Mystery Magazine dergisinde çıktı ve ilk romanı Second Experiment, 1974 senesinde okurla buluştu. Janet, mesleki bilgisi olan psikanalizi ve insan kişiliğini kurgu ve kurgu dışı eserlerine yedirmesindeki yeteneğiyle dikkat çekti. Altısı bilimkurgu olmak üzere toplamda yirmi yedi kitaba imza attı. 30 Kasım 1973’de yazar ve profesör Isaac Asimov‘la evlendi. Çift, birlikte de birçok kitap yazdı.
Janet’in pek çok tutkusu vardı. Balelere ve senfonilere katılmaya bayılırdı. En sevdiği resimlerin yer aldığı Manhattan’daki Frick Galerisini sık sık ziyaret ederdi. Ayrıca sanatın ve eğitimin, özellikle de bilim ve doğanın ateşli bir taraftarıydı. Janet, Asimov’la birlikte uzun bir dönem boyunca Amerikan Hümanizm Derneği’nin üyesi, destekçisi ve dostu oldu. Amerika’nın ileriye gitmesi için hümanizmin ve mantıklı düşüncenin tanıtılması gerektiğine inanıyordu. Hümanist dünya görüşünün ilerlemesi için büyük çaba sarf etti.
Hazırlayan: Ruhşen Doğan Nar | Kaynak