Dünya Dune Günü’nde 50. Yıla Özel Baskı

Bugün, bilimkurgu edebiyatının unutulmazları arasına giren Dune‘un  50. yılını kutluyoruz. Yazıldığı tarihten bu yana kendine geniş bir hayran kitlesi yaratan ve günümüzde de hala beğeniyle okunan seri, bilimkurgu edebiyatının köşetaşlarından biri olmayı sürdürüyor. Genelde klasik romanlar için çokça kullanmayı sevdiğimiz “en büyük”, “en iyi” , “en önemli” gibi sıfatları bir kenara bırakarak, “en çok sevilen” romanın ne demek olduğundan ve 50 yıldır neden bu kadar beğenildiğinden bahsetmekte yarar var. Çünkü eserin yarattığı etki, tahminlerimizin bile ötesine uzanmaktadır.

Dune_desert

Pek çoğumuz ilk başta, sağdan soldan sıkça duyduğumuz bu esere yönelik bir merak ve ilgi beslemeye başlarız. Ardından genellikle film ya da dizilerini seyreder, internetten ufak çaplı araştırmalara girişiriz. Gün geçtikçe hakkında daha fazla şey öğrenmek ister ve bir noktadan sonra da okumuş insanların, “mutlaka okumalısın” tavsiyesine karşı koyamayıp, kendimizi seriyi okuma aşkıyla debelenirken buluveririz. Ancak bu sefer de bir başka sorunla yüzleşmek zorundayızdır: Pek çok kitaptan oluşan bu seri acaba hangi sırayla okunmalıdır? Ancak Bilimkurgu Kulübü gibi platformlar sayesinde bu sorunu da aşmayı başarırız. Sonrasında bizi bekleyen şey ise uzun soluklu bir okuma serüveni olacaktır. Çünkü önümüzde uçsuz bucaksız bir derya uzanmaktadır ve Bulutsuzluk Özlemi’nin bir şarkısında da dediği gibi “Okyanuslar bilinmez, ürkütebilir seni…” Evet, büyük kitaplar bir zaman geçirme aracı olmaktan ziyade korkutucudur, ezicidir ve bir görevdir. Dune, sorgusuz sualsiz büyük bir kitaptır. Okunması ve hakkında konuşması keyif vericidir ve bu 50 yıldır da böyledir!

Du“Keyifli bir kitap” tanımlaması, kendi içinde birçok anlama gelir. Her şeyden önce “en çok sevdikleriniz” arasında yer alıyor demektir. Dune gibi usta işi bir kitabı okurken, daha ilk satırlarından itibaren elinizde özel bir şey tuttuğunuzu hissedersiniz. Çünkü okur, Dune’un anlattığı hikayeye bağlanır. Bu öyle bir hikayedir ki daha sonra yaratılacak hikayelere ilham verebilmiştir. Dune öyle bir kitaptır ki, okuyup işiniz bittiğinde dahi, kitaplığınızda kendine özgü bir yeri olur. Kitaplığınızdaki o yer Dune’un yeridir ve hep de öyle kalacaktır. Çok sayıda insan kitabı “ıssız ada listelerine” koyarlar. Hatta bazıları, farklı baskılarını bulup koleksiyon yaparlar. Dolayısıyla Dune, zaman içinde bir popüler kültür ikonu haline gelmiş ve hayatın her noktasına girecek kadar genişlemiştir.

Dune’un hikayesi 1959, Oregon, USA’da, genç bir yazar olan Frank Herbert’in birkaç haftalık yazım çalışması için bölgenin çöllerinde zaman geçirmesi sırasında başladı. Başladığı yazıyı hiçbir zaman bitiremedi ama yazıya konu olan fikir, romana temel oluşturdu. Frank Herbert’in başlattığı çalışmaların, ilk basımından 50 yıl sonra dahi bilimsel etkisini sürdürdüğünü ve roman üzerinde araştırmaların devam ettiğini görüyoruz.

Hodderscape Yayıncılık, eserin 50.yılı münasebetiyle özel bir baskıya imza attı. Bu özel baskının kapak tasarımını ise, kitaba büyük hayranlık besleyen sanatçılardan Oregon’lu Sean O’Connell hazırladı.

Dune gününüz Kutlu Olsun!

Yazar: Hamdi Güzeliş

Makine Mühendisi. Dağların, newage müziğin ve bilimkurgunun uzun yıllardır tutkunu. "Turk Seti Team" üyesi.

İlginizi Çekebilir

Dune Evrenini Değiştiren Robot: Erasmus

Erasmus, Butleryan Cihadı öncesi ve sonrasında Omnius‘un emri altında görevini yerine getiren, ancak diğerlerinden daha …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin