Dune’un Teknoloji Tanrısı: İbrahim Vaughn Holtzman

Dune evreninin muhteşem hikayesini anımsadığımızda, aklımıza ilk olarak karakterler, Arrakis gezegeni ve gezegende yaşanan dudak uçuklatıcı olaylar gelir. Sonrasında ise kelimeler ardı ardına ağzımızdan dökülmeye başlar: Atreides, Harkonnen, Corrino, Caladan, Selusa Secundus, Wallach IX, Fremenler, Bilinen Evrenin İmparatoru… Ancak seri, baş döndüren olay örgüsünün yanı sıra işlediği muazzam teknoloji öngörüsüyle de akıllara kazınmıştır. Peki ama aşkın kalkan uygulamaları ve uzayda hiç yol katetmeksizin milyonlarca ışık yılı öteye yolculuk yapmayı sağlayan teknolojiler nasıl geliştirilmiştir? “Dune: Çöl Gezegeni” romanında bu teknolojiden kısaca “Holtzman Efekti” diye bahsedilir. İyi de bu Holtzman kimdir?

İbrahim Vaughn Holtzman (7593 – 108 L.Ö.), evrende hiçbir insanın tek başına geliştiremeyeceği kadar teknoloji geliştirmiş, ne canlı ne makine diye tanımlayabileceğimiz bir varlıktır. Bir kum solucanından daha uzun süren ömrü trajediler içinde geçmiştir. Dune evrenini daha iyi tanımak için, neredeyse tüm çağlar boyunca yaşamış olan İbrahim Vaughn Holtzman’ın hayatını yakından incelemek gerekmektedir.

91607857_1024

Her şeyden önce Holtzman, kendi adını taşıyan efektin mucidiydi. Büyük karanlık çağlarda Liesco II valisinin oğlu olarak bu gezegende doğdu. 7565 L.Ö. tarihinde trajik bir topter kazasında neredeyse ölüyordu ve Liesco’nun gelişmiş tıp biliminin sayesinde kahramanca bir şekilde hayata tutunabildi. Beyin nakli geçiren ilk insanlardan biri oldu. Beyni, türünün ilki olan prototip aksolotl tanklardan birine kondu ve programsız olan devasa hafızalı bir bilgisayara bağlandı. Bu durumda kendisini ancak aldığı yazıcı çıktısı ile ifade edebiliyordu. Holtzman’ın psikoz çektiği açıkça anlaşılıyordu. Çok geçmeden paranoya geliştirmeye başladı ve tedaviyi reddetti. İlk beyin nakli geçiren kişi olduğu için, gücünün sınırlarının nereye ulaştığı tam olarak anlaşılamıyordu.

Bilgisayar kontrollü üretim ağına ilk adımını attığında, Holtzman Hanedanı’nın şef mühendislerinden birinin adını kullanarak kimseye fark ettirmeksizin özel bir tip uzay gemisinin üretim emrini verdi. Yine benzer şekilde, hastaneye sunduğu evraklar sayesinde bir saniye beklemeden salıverildi. Sonunda bu tuhaf yeni gemiye bindirildiğinde, geminin sistemlerine hemen bağlandı. Geminin kuleden neredeyse hemen kalkış izni istemesini veya Holtzman’ın kalkış sırasında en önde oluşunu nedense kimse tuhaf karşılamadı.

Holtzman-1

Herhangi biri onu durdurmadan önce süspansör-sıfırlayıcı cihazı ile uzaya açılıp gözlerden kayboldu. Düşünmek için zamana ihtiyacı vardı. Kendi amaçları ve niyetlerine hitap ettiğini düşündüğü kuyruklu yıldız yörüngelerine gizlenerek dokuz yıl geçirdi. Holtzman’ın kayboluşunun ilk birkaç yılında, Liesco Kütüphane Bilgisayarları’nın iletişimi anlaşılamayan bir şekilde kesintiye uğradı. Çünkü kütüphanenin bilgisini kendi bilgi kütüphanesine aktarmak için kopyalıyordu. Kendi insani aklını korumuş ve aynı zamanda uyumaya veya dinlenmeye ihtiyaç duymadan yaklaşık olarak kapasitesini on katına çıkarmıştı. Bu nedenle Holtzman, normal bir insandan otuz kat daha hızlı düşünebiliyordu.

Kazadan önce bir matematik dehasıydı ve süspansör-sıfırlama teknolojisi ile çok yakından ilgiliydi. Kaçışı ile 7562 L.Ö. tarihleri arasında, son elli asrın tüm dehalarından daha fazla bilgi birikimine sahip oldu. Kendisini bulmaya çalışan hayali avcılarına inat yerini hiç belli etmedi, ta ki avcılar Holtzman sinyallerini yayana kadar. Gelen mesajlar, sonunda yerinin tespit edildiğini bildiriyordu. Holtzman’ın bulunuşu netleştikçe, Liesco II’nin Bilim Akademisi’ndeki heyecan da giderek artıyordu. Ancak öteden beri karmaşık duygular içinde olan vali, oğlunun olağanüstü zekâsını tehlikeli olarak görüyordu ve İbrahim’in mümkünse kontrol edilmesi, son çare olarak da ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyordu.

holtzman_effect
Milyonlarca ışık yılı mesafeyi anlık olarak katetmeyi sağlayan Holtzman Efekti…

Dokuz yıl boyunca valinin devriyeleri Liesco Sistemi‘nin her köşesini araştırdı. 7556 L.Ö. yılında, devriyelerden biri “Çılgın Holtzman” olarak bilinen geminin radar görüntülerinden birine ulaştı. Desteğe gelen devriye güçleriyle beraber Holtzman’a yönelik bir saldırı planı hazırlandı. Ancak Holtzman, tehlikenin farkına varır varmaz en yakın altı yerleşik gezegene, “Yıldızlararası anlık iletişim cihazı geliştirdim. Eğer beni kurtarırsanız bu bilgiyi sizinle paylaşırım,” mesajı gönderdi. Bu mesaj tüm sistemler tarafından en yüksek öncelikte algılandı ve Holtzman, bir yandan saldırıya hazırlanan devriyelerden kaçmaya çalışırken, bir yandan da mesajı yinelemeye devam etti. Onun hayatta kalmaya yönelik bu hareketi, buluşu sayesinde İmparatorluk‘un tekrar bir araya getirilebileceği umudunu doğurdu. Bu sayede askeri birlikler hızlıca derlenerek savaşlar kolaylıkla kazanılabilir ve İmparatorluğun devamlılığı sağlanabilirdi. Holtzman’ın SOS mesajını alan altı sistemden beşi anında cevap verdi. Holtzman’ın hilesi işe yaramıştı.

Ne var ki peşindeki avcılar çok uzun mesafeli birkaç atış yaptılar ve süspansiyon-sıfırlama alanını parçaladılar. Holtzman’ın gemisi parçalara ayrılarak tüm manevra kabiliyetini kaybetti ve belirsiz bir rotada sürüklenmeye başladı. Güneş panelleri ona ancak hayatta kalmasına yetecek kadar enerji sağlıyordu. Bu sınırlı enerjisini elinden geldiği kadar koruyarak, yerleşim barındırmayan tüm sistemlere sahip olduğu bilgileri içeren radyo dalgaları yayınladı. Enerjisinin son kalanıyla da kendisini tekrar uyandıracak bir yazılım yazdı. Tahminine göre, üzerinde bulunduğu yörüngeden gücünü toparlayıp çıkması 1862 yıl alacaktı.

Holtzman Sürücüsü
Holtzman Sürücüsü kullanan Guild gezginleri…

Holtzman’ın bu hareketi, Holtzman Dalga Jeneratörleri‘nin çok geniş bir alanda ve çok hızlı bir şekilde gelişip yayılmasıyla sonuçlandı. Bu sayede, yerleşim bulunmayan dünyalardan doğan nefret ile Birleşme Savaşı başlamış oldu. Bu savaş öyle vahşiydi ki, Holtzman varlığını 5964 L.Ö. tarihindeki ikinci dönüşüne kadar belli etmedi. Ciddi bir şekilde hasar almış olan servo motorlarının tamir edilmeye ihtiyacı vardı.

Üçüncü dönüşünde hiçbir tehdit sezmeyen Holtzman, şimdi bir hapishane gezegeni hâline gelen ve yörüngedeki birkaç bilgisayar tarafından yönetildiğini henüz bilmediği Liesco’ya kısa bir mesaj gönderdi. Liesco’nun en seçkin gezegenlerinden birindeki bilgisayar bu mesajı algıladıktan sonra, Maktiun III’ün Hapisane Valisine hemen bir kurtarma sinyali yolladı. Hapishane müdürü Liesco’ya, vericiyi gidip bulmaları ve nasıl inşa edildiğini anlamaları için birkaç teknisyen gönderdi. Holtzman, tabii ki tüm bu mesajları duydu ve teknisyenlerin Liesco’ya doğru yola çıktıklarını öğrendi. Hâlâ paranoyak bir şekilde düşünürken, gönderdiği her şeyin kaydedilip soruşturmadan geçeceğini varsayarak kendini tamamen koruma altına almaya karar verdi. Kendi tarifi ile Planar Efekt keşfini yayımladı, ardından tam bir sessizliğe büründü ve tüm alıcılarını Liesco’ya yöneltti.

Bekçi makineler tarafından kaydedilen kayıtların incelenmesi şaşkınlık yarattı. Çünkü tüm kayıtlardan Holtzman’ın öldüğü ve yıldızlararası uzayda kaybolduğu anlaşılıyordu. İlk olarak bunun çok tuhaf bir şaka olduğundan şüphelendiler ve bu kayıtlar üzerinde uzun bir test başlattılar. Tabii ki tuhaf olan hiçbir şey keşfedilemedi. Bu arada, hapishane müdürü kaydı birkaç uzmana gösterdi. Bunlardan biri tarihçiydi ve bu dilin Büyük Karanlık Çağlar’ın eski dillerinden biri olduğunu saptamıştı. Bir diğer uzman da Varrik Hanedanı baş mühendisi olan Staivan isimli bir teorik dalga mekanikçisiydi. Staivan, teoride ve kayıtlarda açıklanan mekanizmada herhangi bir tutarsızlık bulamadı. Talimatları takip ederek Planar Efekt noktası yaratmayı denedi. Bu deneme başarıyla sonuçlandı.

Holtzman Kalkanı
Holtzman Kalkanı…

İlk kurulan kalkan, yaklaşık bir metre çapında uzun dalga radyasyonu yayan basit bir kalkandı. Staivan ne yaptığını tam anlayamadı, ta ki alan üzerine kazara bir tornavida düşürüp alanın hafifçe esnediğini görene kadar. Staivan, bunun şaka olmadığının anlaşılması için açık bir rapor yazdı. Hapishane müdürü, Holtzman’ın bulunduğu bölgeye daha fazla bilgi istediğini belirten bir mesaj gönderdi. Bunun üzerine Holtzman, kendi biyografisini anlatan bir mesaj yayımladı ve ardından da eğer durum daha güvenli ve samimi olursa bir sonraki 1862 yılda geri dönebileceğini bildirdi. Hatta sinyal mesafesindeki tüm sistemlere son keşiflerinden birinin detaylarını içeren bir “bilgi paketi” gönderdi. Holtzman, “Planar Efekt” teknolojisinin çok hızlı bir şekilde yayılması sayesinde ikinci ve son kez İmparatorluk tarihini tek başına değiştirmiş oldu.

Holtzman dördüncü dönüşünü, Liesco yine bir savaş içindeyken (İkinci Birleşme Savaşı) ve tam da söylediği gibi 1970 L.Ö. tarihinde yaptı. Ancak bu sefer, kendi dönüşünü bildiren bir efsane olarak döndü. Holtzman’ın sisteme yaklaşmasıyla birlikte tüm savaş tarafları iki aylık bir ateşkes kararı aldı. Bu sırada Holtzman, birkaç efekti de birleştiren ve bir dizi efekti içeren birleşik teorisini yayımladı. Gözlemciler, Holtzman’ın paranoyasının biraz azalmış olduğunu fark etti.  Holtzman artık kendi varlığını tartışmak istiyordu: İnsandan çok bir makine olduğunu kabul etse de, “makine gibi hissetmediğini” belirtmişti. Açık bir şekilde, Holtzman giderek yalnızlaşıyordu, ama panelde verdiği değerli bilgiler ve yaptığı spekülasyonlar sonraki on sekiz yüzyıl boyunca kullanılacaktı.

Holtzman, “devam eden geliştirme” olarak adlandırdığı çalışması hakkında tartışmadı. Oysa ki birkaç efekt dışında neredeyse tamamlanmış olan bir çalışmaydı. Ancak hâlâ kendisini kurtaramadığı paranoyası yüzünden herhangi bir saldırıya karşı bakım prosedürlerini ve tek tetikte başlatacağı lazer atışlarını da hazırlamıştı. Panele katılan kişiler, bubi tuzağını hazır bekleten nasıl bir deli ile uğraştıklarının farkında değildi. Holtzman aradığı şeyi tam olarak bulamadan yavaş yavaş uzaklaştı. Holtzman’ın hayal kırıklığı yaratan son mesajı ise, “Bunu bir sonrakinde ilk iş olarak tamamlayın,” oldu.

explosion

Bir sonraki dönüşünde Butlerian Savaşı sona ermişti ve tarih 108  L.Ö.’yi gösteriyordu. Holtzman hariç diğer tüm akıllı makineler yok edilmişti. Eski günlerin muhteşem yaratığının yok edilişini görmek üzere Holtzman’ın bulunduğu sektöre büyük bir yolcu akını oldu. Öyle ki bu büyük bir lojistik soruna bile dönüştü. Hatta yıldızlararası uzayda gemilerin birbirleri ile çarpışmasına dahi yol açtı. Cihadın filosu onunla iletişime geçmedi. Yoğun bir araştırmanın ardından anca üçüncü günün sonunda Holtzman’ı bulabildiler. Bu ölümü gerçekleştirecek onura ve cesarete sahip kişi Viana Kellis oldu. Ona yaklaştıktan sonra üniformasını giydi ve Holtzman’ın gemisine girdi. Sadece birkaç dakika sonra tüm filo büyük bir patlamayı seyrediyordu.

Cihadda bulunması ile son ortaya çıkışı arasında yüzyıllar geçmişti. Gerçekten de varsa bile Holtzman’ın son teorisini kimse bilmiyordu. Kaderi tam da beklediği gibi olmuştu. Hayatı gibi ölümü de oldukça trajik gerçekleşmişti ve insanlık bunun derinliğini anlayamamıştı. O, eşsizliğine rağmen bir kez bile delirmemişti. Holtzman, hiçbir zaman insandan ziyade bir makine ya da makineden ziyade bir insan olmamıştı. İnsanlık için büyük bir problem çözücü şeklinde nitelendirilmediği gibi, insanlığın gelişim ışığı olarak da anılmamıştı. Çalışmalarında öyle bir yol izlemişti ki, kendine sorduğu sorulara verdiği küçük cevaplarla ilerlemiş ve en sonunda hep  kendi sorularına geri dönmüştü.

Yazar: Hamdi Güzeliş

Makine Mühendisi. Dağların, newage müziğin ve bilimkurgunun uzun yıllardır tutkunu. "Turk Seti Team" üyesi.

İlginizi Çekebilir

ludizm ve bilimkurgu

Bilimkurgu ve Ludizm

1811-1816 yılları arasında, kendilerine “Ludistler” adını veren gizli bir topluluk İngiltere’deki fabrikalarda tekstil makinelerini parçalamıştı. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin