Über: Superman Übermensch’e Karşı

Şimdi bu çizgi romanın üzerine konuşabilmemiz için öncelikle birkaç şeyin açıklanması gerekiyor. Serinin yayıncısı Avatar Press ile başlayalım. Bu şirket dipsiz bir kuyu olan Amerikan çizgi roman piyasasının en derin ve karanlık yeridir. Doksanlarda dönemin modasına uygun olarak daha bağımsız, karanlık ve sert hikayeler basmak için kurulmuş,  zaman geçtikçe şiddetin dozunu arttırmıştır. Şirket şu sıralar aşırı kanlı ve gore çizgi romanlarıyla tanınıyor. Aslında Avatar bundan ziyade piyasadaki en başarılı yazarların başka yayınevlerine kabul ettiremeyecekleri fikirleri yayınlattıkları, zihinlerinin en karanlık köşelerini ortaya döktükleri bir şirket. Bu yazarlar arasında kimler yok ki: Alan Moore (Watchmen, V for Vendetta), Neil Gaiman (Sandman, American Gods), Warren Ellis (Authority, Planetary), George R. R. Martin (Game of Thrones), Mark Millar (Kick-Ass, Kingsman), Garth Ennis (Preacher, The Boys), Jonathan Hickman (Avengers, East of West)

Avatar’ın sevilen serilerine birkaç örnek verelim. Absolution, adam öldürme takıntılı bir süper kahramanın hukuk mücadelesini anlatıyor. Crossed, insanları tecavüzcü zombilere çeviren bir virüsün getirdiği kıyamet hakkında. God is Dead, daha farklı bir kıyamet hikayesi. Yazımızın ana konusu olan Über gibi Nietzsche esintili olan bu seride Hristiyan tanrısının ölümünden sonra oluşan boşluğu doldurmak için mücadeleye giren mitolojik panteonları okuyoruz. Bunun dışında Alan Moore’un sürreal Lovecraft hikayelerini ve pek çok psikopat süper kahramanı unutamayız.

Çizgi romanın neden bu kadar vahşi olduğunu anladığımıza göre kökenlerine geçebiliriz. Elimizde Nietzsche‘nin fikirlerinden yola çıkan iki şey var: Süper kahraman çizgi romancılığı ve Nazi ideolojisi. Bu çizgi roman ikisini kararak ele alıyor. Hikaye kimi zaman korku filmi anları yaşatırken kimi zaman felsefeye dalıyor; bazen savaşın karanlık yüzünü, bazen de bürokrasinin absürtlüğünü gözler önüne seriyor. Serimizin yazarı Şeytani ve İlahi ile tanıdığımız Kieron Gillen. Kendisi popüler kültür unsurlarını farklı şekillerde birleştirerek denenmemişleri denemekten hoşlanan bir yazar. Bunu Şeytani ve İlahi’den de görebilirsiniz. Yeni serisi Die’ın önsözünde Warren Ellis klasiği Planetary okuyarak bu işe girdiğini anlatıyor. Ellis gibi hem tanıdık hem de yeni hikayeler yazmaya çalıştığını, eserlerinde klişelere yeni bakış açıları getirmek istediğini söylüyor. Über bu bakış açısına güzel bir örnek, çünkü seri aslında süper kahraman klişeleri üzerine kurulu. Bunu gösteren sadece süper asker araştırmaları gibi hikayesel unsurlar değil. Karakterlerin kapışmalarının çizimlerinde bile eski süper kahraman hikayelerinin etkisi hissediliyor.

Çizerimiz ise Caanan White. White’ın çizimleri gerçekten başarılı. Bu seri için ise mükemmel. Savaş ortamını ve hikayenin karanlığını harika yansıtırken Avatar çizgi romanlarına orijinallik katan o ucuz havayı kaybetmiyor. Über, çoğu okuyucunun görmediği tarzda farklı bir çizgi roman. Bu yüzden herkesin bir şans vermesini tavsiye ediyorum. Zaten atmosferi serinin en başarılı yanı. Çizgi roman sizi sava alanlarına çekiyor, o gün oradaymış gibi hissediyorsunuz. Ama bu sizi yanıltmasın, Über’in atmosferi tanıdık olduğu kadar kendine has bir atmosfer. Benzer zevk alabileceğiniz başka seriler arasanız da bulmanız çok zor.

Hikayemiz 1945 yılında Nazi Almanyası‘nda açılıyor. Savaş bitmek üzereyken bilimciler tarafından geliştirilen üstün insanlar, mihver devletlerinin üstünlüğü yeniden ele geçirmesine sebep oluyor. Yani bir alternatif tarih anlatısı okuyoruz. Bu da nelerin gerçekleşeceği konusunda hiçbir fikrimizin olmamasını sağlıyor. Hikaye Nazilerin Amerika’yı işgal girişimine kadar uzanacak. Müttefiklerin üstün insan formülünü çalması ve onları öldürmenin bir yolunu bulmasıyla İkinci Dünya Savaşı, o klasik tankların, uçakların ve gemilerin çarpışması olmaktan çıkıyor. Süper askerlerin savaşını izliyoruz. Yeni süper asker modellerinin geliştirilip bunların klasik savaş makinelerinin yerini alması tarih geeklerine fanservice etkisi yapacaktır.

Hikayenin en güçlü yanı, olayları iki tarafın da gözünden izlememiz. İyi ve kötü Amerikalıların yanında iyi ve kötü Almanlarla da tanışıyoruz. Deneyler sonucunda oluşan ucubeler, savaşta her iki taraftan da tahrip edilen askerler görüyor; bazı Nazilerle empati kuruyoruz. İkinci Dünya Savaşı, ABD halkının en hassas noktalarından biri olduğu için bazıları bunu kabul edilemez bulmuş. Kieron Gillen ise eleştirilerin önüne geçmek için aşırı karikatürize bir Hitler tasvir etmiş. Aslında bu hareketin edebi bir yönü de var. Karikatürize Hitler biraz da klasik çizgi roman kötülerine selam çakıyor. Çizgi romandan Hitler’in dışında pek çok tarihi karakterle karşılaşıyoruz. Bunların bazıları oldukça sürpriz isimler.

Seri şimdilik kırk beş sayıdan oluşuyor. İlk Über serisi yirmi yedinci sayısıyla final yaptı ve hikayenin ikinci bölümü Über: Invasion başladı. Bu seri de on yedinci sayısıyla araya girdi. Gillen’ın süper kahraman destanı çok heyecan verici bir yerde kaldı ve devamını merak ettiriyor. Seri bu yıl içinde dört sayılık final hikayesiyle dönecek. Japonya ve Rusya’nın saf dışı kaldığı savaşta Almanya ile Amerika arasındaki en büyük savaşı göreceğiz. Ayrıca serinin öncesini anlatan Über: Siegliende isminde tek sayılık bir hikaye de bulunuyor. Bunu herhangi bir sırada okuyabilirsiniz.

Kieron Gillen’ın seriyi bitirme sebebi muhtemelen hikayenin sonuna gelinmesinin yanında, kendisinin yeni projelere odaklanmak istemesi. Çünkü Şeytani ve İlahi’nin de bu yıl sonlanacağını biliyoruz. Ayrıca kendisi Star Wars çizgi romanlarının başyazarlığını da bırakıyor. Yazarın yeni serisi Die kısa süre önce başladı. Burada Zindanlar ve Ejderhalar’ın karanlık bir versiyonunu görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde de Boom Comics’ten yayımlanacak Once and Future serisini duyurdu. Bu seride Kral Arthur hikayesine farklı bir yönden bakacağız. Nazi bilimi belki Hitler yenildiğinden beri insanların ilgisini çeken bir bilimkurgu unsuru. Yakın zamanda vizyona giren Overlord bu türe güzel bir örnek. 40’ların savaş alanlarında geçen bir bilimkurgu ilginizi çekiyorsa ve süper kahramanları seviyorsanız bu çizgi roman tam size göre. Ayrıca Preacher tarzı şiddet ve kara mizah arıyorsanız da Über’e bir şans verebilirsiniz…

Yazar: Sadık Efe Sarıtunalı

Bilgisayarla fazla ilgilenir. Boş zamanlarında ise çizgi roman okur. Bir gram çizim yeteneği olmadığı için çuvalladığı çizgi romanlarından sonra en büyük hayali kendine bir çizer bulup çizgi roman yazarı olmak. En büyük tutkusu ise bilimkurgu.

İlginizi Çekebilir

devrim-kunter

Devrim Kunter ile Röportaj

Öncelikle bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. İlk olarak sizi okur yönünüzle …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et