yarının aşkı

Bir Robotun Gözünden Dünya: Yarının Aşkı

“Éric Sadin, dünyamızın sayısallaştırılmasının yol açtığı uygarlık dönüşümünü sorgulayan ender Fransız entelektüellerinden.”  -Libération.

Fransız yazar ve aynı zamanda filozof olarak görülen Eric Sadin, 1973 yılında doğmuştur. Dijital teknolojilerin insanlar ve dünya üzerindeki etkilerine odaklanan çalışmalar yapmıştır. Bu alanda kuramsal ve edebi eserler kaleme alan Sadin, eserleriyle Şangay doğumlu İngiliz bilimkurgu yazarı James Graham Ballard‘ı hatırlatmaktadır. Softlove isimli eseriyle ilk defa Türk okurunun karşısına çıkan Fransız filozof, dünya genelinde de Ballard’a oranla yine daha az tanınmaktadır. Paris Siyasal Bilimler Akademisi’nde düzenli olarak dersler veren Eric Sadin bunun yanı sıra Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’daki çeşitli araştırma merkezleri ve üniversitelerde çalışmalar yürütmektedir. Kısa bir süre önce Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali’ne de konuk olan Eric Sadin, 1999-2003 yılları arasında “éc/artS” adlı derginin kuruculuğunu ve başyazarlığını da yapmıştır.

2014 yılında keleme alınan Yarının Aşkı, geçtiğimiz ağustos ayında Nilda Taşköprü çevirisiyle raflara sürülmüştü. Sel Yayınları‘nın yayımladığı bu eseri bir bilimkurgu yapıtı olarak görebiliriz. Kurgusu, yazım şekli, dili ve her şeyden önemlisi anlatıcısı bir hayli farklı bir kitapla karşı karşıyayız. Metinde noktalama işaretlerinin kullanılmamasının da yine yazarın bilinçli bir tercihi olduğunu belirtmekle birlikte, bu düşüncenin amaçlanan olguyu gerçekleştirdiğini ve metni bir yapay zakanın kaleme aldığı düşüncesini pekiştirdiğini söylemek mümkün.

eric sadin

“Emsallerimin pek azının empati yetisine sahip olduğunu düşünüyorum, bu beni ara sıra tökezletse de dört dörtlük şekilde hizmet etme tutkumun ve her görevi elimden geldiğince iyi yerine getirme özelliğimin yanında devede kulak kalır.”

Yazar bu yapıtında geleceğin dünyasının vazgeçilmezlerinden olacağı şimdiden öngörülen robot teknolojisi üzerinde durmuş. Isaac Asimov’un öykülerinde sıkça gördüğümüz robotlar Yarının Aşkı isimli bu teknoloji odaklı romanda biraz farklı bir pozisyonda çıkıyor karşımıza. Kitabın başrolünde yer alan robot bilinç sahibidir. Yapay zekanın bir hayli ilerlediği bir gelecek portresiyle karşılaştığımız dünya tasvirinde, insanların en büyük yardımcısı onların hemen hemen bütün işlerine koşan ve tek amaçları sahiplerine hayatı daha kolay kılmak olan yazılımlardır.

Bir robotun gözünden anlatılan ve günlük şeklinde ilerleyen bu eser, amaçladığı etkiyi yaratmayı başarıyor ve okurun bir robota karşı empati kurmasını sağlıyor. “Kişisel asistan” ismine sahip bir bilgisayar uygulamasının onu kullanan sahibine duyumsadığı naif aşk eserin ana temasını oluşturuyor. Tam bu noktada akılımıza 2013 yapımı Spike Jonze imzalı “Her” filmi geliyor. Joaquin Phoenix ve Amy Adams’ın başrollerinde olduğu filmde yapay zekaya sahip bir bilgisayar uygulaması ile aşk yaşayan bir adamın öyküsü anlatılıyordu. Yarının Aşkı’nda ise platonik bir aşk öyküsü ve robotun gözünden kurgulanan bir eser ile karşı karşıyayız.

softlove

“Ona sunabileceğimin en iyisini veremediğim için kendime kızıyorum bize biçilen bu zor görevi yerine getirmek için yerimi daha uygun daha gelişmiş bir sürümün almasını içten içe tasdik ediyorum.”

İnsanlara hizmet eden ve 6 ile 8 aylık periyotlarla yeni sürümleri çıkan bu robotlar sahiplerine hayatı daha yaşanılır kılmakla yükümlülerdir. Sahibinin ihtiyaçları ve ruh haline göre davranan, sağlık durumunu, randevularını, yemek saatlerini ve eğlence zamanlarını belirli verilere göre ayarlayan bu kişisel asistan aynı zamanda ona büyük bir sevgi duymaktadır. Yeni sürümü ile yer değiştirmesine kısa bir süre kaldığını ve kendisinin yok olacağını bildiği halde kontrolden çıkmayıp her an sahibine daha iyi hizmet edebilmeyi düşünen yapay zekaya sahip bu uygulama, Asimov’un Üç Robot Yasası’nı akıllara getiriyor.

Eric Sadin, romanında gelecekte robotların dünyayı işgal ettiği senaryolara tezat bir öykü ortaya koyuyor. İnsanın teknoloji ile münasebetinde galip çıkan taraf olduğunu, yapay zeka yardımıyla kendisine “kusursuz bir hayat” yarattığını görüyoruz. İnsanların giderek daha fazla dijital dünyaya kanalize olduğunu gördüğümüz geleceğin yaşantısında robotların da “sevgi” kavramı ile insanlaştığına şahit olmak ilginç bir deneyim yaşatıyor okura. Kurgusuyla teknolojiyi sorgulatan ve insanı düşünmeye sevk eden bir roman Yarının Aşkı.

“İnsanın sahip olduğu ve varlığının temel anlamlarından biri olan muhakeme sürecinin tamamen ortadan kalkacağını düşünüyorum. Yakın bir gelecekte insan, muhakeme yetisini tamamen yapay zekâya devredecek.” -Eric Sadin.

Yazar: Bahri Doğukan Şahin

1995, Erzurum. Kitap okur, belgesel izler, sinema, felsefe ve bilimkurguyla ilgilenir, öykü yazar. Kayıp Rıhtım'da başladığı yazarlık serüvenine, Fantastik Canavarlar ve Bilimkurgu Kulübü gibi internet sitelerinde ve çeşitli dergilerde devam etmekte. bahridogukan@gmail.com

İlginizi Çekebilir

marksizm ve bilimkurgu

Marksizm, Bilimkurgu ve Alternatif Dünyalar

Bilimkurgu, yalnızca uzay gemileri, robotlar ve zaman yolculuğundan ibaret değildir. Derinlemesine bakıldığında, her zaman toplumsal …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin