a-trip-to-the-moon-le-voyage-dans-la-lune-

Bir Jules Verne Klasiği: Ay’a Yolculuk

Ülkemizde genelde “Ay’a Yolculuk” veya “Ay’a Seyahat” isimleriyle bilinen kitap aslında beş yıl arayla çıkmış iki kitabın birleşimidir. İlki, Dünya’dan Ay‘a (Fr. De la terre à la lune) 1865 yılında; ikincisi, Ay’ın Çevresinde Seyahat (Fr. Autour de la Lune ) ise 1870 yılında yayımlanmıştır. Jules Verne‘in en çok bilinen kitaplarından biri olan bu iki kitaplık seri, İthaki’nin Jules Verne Kitaplığı’nda da tam metniyle yer almıştır.

Roman Amerikan İç Savaşı’nı anlatarak başlar. Kuzey ve Güney arasındaki savaş en çok silah yapımcılarının işine yaramıştır. Bilim meraklısı ve ülkesine sadık birçok mühendis toplar, gülleler, zırhlar yapmakla uğraşıyor, bu silahları denerken kollarını bacaklarını kaybediyordur. Derken bir gün savaş biter ve bu çılgın mühendislere yapacak bir iş kalmaz. Artık daha fazla silah yapamayacaklardır, çünkü önceden savaş bu silahları ve getirdiği katliamı meşru kılıyordur, artık bu etken ortadan kalktığına göre silah yapmaya devam etmek mantıksız olacaktır.

aya yolculuk3

Gun-Club (Top Kulübü) adındaki topluluğun, Baltimore’dan ve etraftaki bir sürü eyaletlerden binlerce üyesi bulunmaktadır. Savaşın bitimiyle boşluğa düşen bu mühendis topluluğunun enerjilerini yönlendirmeleri gereken bir alana ihtiyaçları vardır. Bu sırada Gun-Club’ın başkanı Impey Barbicane imdatlarına yetişir. Hemen hemen tüm Gun-Club üyelerini toplayan Başkan Barbicane o meşhur açıklamasını yapar: Ay’a bir gülle yollanacaktır! Yeni hedef budur! İlk kitabın çoğunluğu bu merminin hazırlanmasıyla geçer. Kitabın sonlarına doğru Başkan Barbicane ilginç bir telgraf alır. Michel Ardan isminde bir Fransız merminin içinde Ay‘a gideceğini söylüyordur! Bu olay tabii ki bomba etkisi yaratır, bütün dünya bunun heyecanıyla çalkalanır. Michel Ardan nevi şahsına münhasır bir adamdır, kitaba ilginç bir tat katar. Başkan Barbicane’le iyi anlaşırlar.

Daha sonra bu ikiliye, Barbicane’in savaş zamanlarındaki hasmı Yüzbaşı Nicholl de katılır. Kitabın sonlarına doğru birtakım sebeplerden Ay’a bir değil üç kişinin (Michel Ardan, Başkan Barbicane ve Yüzbaşı Nicholl) gitmesine karar verilir. İlk kitap bu merminin ateşlenmesiyle sona erer, ikinci kitap ise bu üç çılgın maceracının Ay’a olan yolculuklarını anlatır. Jules Verne’in geniş hayal gücü, çeşitli alanlarda adeta kahinlik yapması, kitaplarının bilimsel doğruluğu, özellikle bu iki kitaptaki öngörü ve mizah gücü şimdiye kadar defalarca kez yazıldı. Bu yazı yazarın ve Ay’a Yolculuk serisinin birkaç farklı yönüne odaklanmayı hedefliyor.

aya yolculuk4

Jules Verne romanlarına bakıldığında, hemen hepsinde Nietzsche‘nin üstüninsan’ı misali güçlü, otoriter ve yönlendirici bir karakter bulunduğu görülür. Esrarlı Ada‘da bu karakter Cyrus Smith‘tir, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ta Kaptan Nemo, Ay’a Yolculuk serisinde ise Başkan Barbicane. Bu karakterler daima soğukkanlıdır, çok çeşitli alanlarda uzmanlıkları vardır. İyi matematik, fizik, coğrafya, kimya vs. bilirler. Genelde, ortaya çıkan problemlerin çözümü onlar tarafından bulunur. Bu güçlü karakter ana karakterdir, kalanlar hep onun eline bakarlar. Esrarlı Ada’da bu olay çok daha belirgindir. Ay’a Yolculuk serisinde ise Yüzbaşı Nicholl ve kısmen Michel Ardan ile biraz bölünmüş ama yine de fark ediliyor.

Bu karakterlerin Jules Verne’in kafasındaki “ideal insan”ın çeşitli yansımaları olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hatta biraz zorlanırsa Verne’in dünya görüşü de çıkarılabilir. Jules Verne bilime olan güvenin had safhada olduğu bir dönemde yaşıyordu, bu yüzden kayırdığı ve öne çıkardığı karakterlerin bilim yönü kuvvetli insanlar olması çok şaşırtıcı değil.

aya yolculuk3

Dikkat edilmesi gereken nokta, burada güçlü bir kadın karakterin eksikliğinden bahsedilmediğidir. Jules Verne’in romanlarında kadın neredeyse hiç yoktur. Celal Şengör bu konuda “Onun döneminde bu tarz kadınlar yoktu.” gibi bir açıklama yapıyor ama bu açıklama son derece yetersiz; zira aynı yıllarda, 1868’de Dostoyevski ünlü romanı Budala’yı yazar. Bu roman edebiyat tarihinin en güçlü kadın karakterlerinden bazılarını barındırır. Yani “döneminde öyle değildi” geçerli bir sebep değil.

Öte yandan, Jules Verne’in kitaplarına “edebiyat” denebilir mi, o da tartışmalı. Evet, çok renkli bir hayal gücünün ve sağlam bir zekanın ürünü, ancak kurgu kısmı son derece zayıf. Bu özellik aşağıda daha ayrıntılı incelenecek ama şunu söyleyebiliriz ki, Jules Verne’in kitapları tek yönlüdür. Romanlar bilim adamlarıyla, mühendislerle, teknisyenlerle doludur ve biz bu adamların sadece mesleki yönlerini görürüz. Aşk hayatları incelenmez, günlük hayatta yaptıkları bilinmez. Bilimsel bilgilerini çıkardığınız zaman karakterlerin bir birey bile olmadığını görürsünüz. Kadın karakter eksikliği buna bağlanabilir işte.

jules verne

Bu aslında Ay’a Yolculuk serisine özel bir eksiklik değil, Jules Verne’in diğer romanları da, özellikle üslup konusunda pek parlak değildir. Ancak bu iki kitabı, hatta daraltalım, ikinci kitap olan Ay’ın Çevresinde Seyahat’i farklı kılan bir şey var; o da bol miktarda sayısal veri ve akademik bilgi verilmesi. Hele “Biraz Da Cebir” diye bir bölüm var ki, evlerden ırak. Jules Verne zaman zaman kendini kaptırıp ayrıntılı bilgi verir evet, ama bu kitapta bu olay tavan yapmış. Sayfalarca ayın bazı dağlarının yüksekliğinden bahsediyor örneğin. O kısımda sıkılmayan okur yoktur. Kitabı 19. yüzyılda okuyan bir insan bile sıkılmıştır. Ancak yazarın bilimsel bilgi aktarımında başarılı olduğu yerler de yok değil. Dürbün ve teleskobun farkını anlattığı bir bölüm var mesela ilk kitapta. Konu hakkında hiç bilgisi olmayan birinin bile kolayca anlayıp takip edebileceği bir şekilde anlatılmış.

Sonuç olarak, nesnel bir gözle incelendiğinde, Dünya’dan Ay’a ve Ay’ın Çevresinde Seyahat, arada bir kitap. Bilimsel alanda yenilikçi ve çok özgün fikirleri de var, belirgin hataları da. Edebi olarak zaten zayıf. Buna rağmen ilham verme gücü çok yüksek. Hele ki nostalji etkenini eklersek, bu kitap hayatınızda okuduğunuz en etkileyici kitaplardan biri olabilir.

Hazırlayan: Ufuk Cem Çakır

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Atatürk’ün En Sevdiği İki Bilimkurgu Yazarı: Jules Verne ve H.G. Wells

Bugün 10 Kasım… Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin