Hem fantastik kurgudan hem de bilim kurgudan ögeler alarak oluşturulan alt tür Bilimsel Fantezi‘nin de alt türleri olduğunu biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız bunun sebebi aslında böyle bir alt türün olmayışı olabilir. Hatırlayacak olursanız Bilimkurgu ve Fantastik Arası Bir Tür: Bilimsel Fantezi başlıklı yazımızda bilimsel fanteziyi iki alt türe ayırmıştık: Kılıç Fantezisi/Bilim Kurgusu ve Yok Olan Dünya Fantezisi. Bu yazının konusu ise benim icat ettiğim bir alt tür. Evet, boş zamanlarımda yeni alt türler icat etmek gibi bir uğraşım var.
Bu alt türün İngilizce adı Wordpunk. İngilizce adını başta verdim çünkü sonunda -punk eki bulunan bilim kurgu türlerini hepimiz tanıyoruz. Cyberpunk, Clockpunk, Steampunk. Bunların Türkçeleri ise Siber Çılgınlığı, Saat Çılgınlığı ve Buhar Çılgınlığı olarak alınıyor ama bu kullanımların aslını ne kadar karşıladığı tartışılır. Gene de bu yazıda Wordpunk yerine “Sözcük Çılgınlığı” terimini kullanmayı tercih edeceğim. Adına bakarak bu alt tür hakkında fikir sahibi olmak mümkün. İçinde çılgınlık barındıran edebi türler kendi içlerinde uzak ya da yakın, gelecek ya da geçmiş zamanda, sadece adı geçen maddeyle yapılan ve bu madde dışında da hiçbir maddenin hammadde olarak kullanılmadığı kurgulardır. Örneğin Clockpunk’ta her türlü teknoloji saat çarklarıyla çalışır. Steampunk’ta her şey buharlıdır. Cyberpunk’ta ise her şey ileri teknolojide ve siberdir. Hatta bazen insanlar bile teknolojiktir. Sözcük Çılgınlığı dediğimiz türde de her şeyin ama her şeyin ana maddesi sözcüklerdir.
Yukarıda adı geçen türlere Sadık Efe Sarıtunalı’nın Retro-Fütürizm: Gelecek Geçmişte başlıklı yazısında adı geçen Dieselpunk, Atompunk ve Silkpunk ve Devrim Kunter’in Seyfettin Efendi‘sini örnek gösterdiği Ottomanpunk da eklenebilir. Frpnet’ten Kayra Keri Küpçü’nün Bilimkurgunun Alt Türleri başlıklı yazısında da bu türler dışında Biopunk adı verilen bir türden bahsetmektedir. Bu isimler, hangi tarz kurguları içerdiklerini genellikle ele verir niteliktedir. Bunun istisnası olarak sadece Silkpunk‘ı gene Sarıtunalı’dan alıntılamak gerekebilir:
“…Teknolojinin ipek temelli geliştiği silkpunk (bu, yakın bir zamanda Çinli bir yazarın yarattığı bir türdür)…”
Burada Çinli bir yazar diye anılan kişi Ken Liu’dur. Türün öncüsü ise Kralların Merhameti adlı seridir.
Sözcükleri kullanarak teknolojik aletler üretip bunları işletmek bilimkurguya uymuyor gibi görünebilir, gibisi fazla da olabilir, ama bu uygunsuzluk bu alt türün neden bilimsel fantezi içinde yer aldığının da yanıtıdır. İnsanların sözcükleri söyleyerek ve sonra da onları çıplak elleriyle eğip bükerek aletler yaptıklarını düşünelim. Sözcükleri söylediğimiz bölüm bu alt türün fantastik kurgu tarafıdır, çünkü bu haliyle sözcükler bilimsel açıklaması olmayan bir şekilde insanların ağzından çıktıktan sonra somut bir hale gelirler. Eğer siz bunu bilimin geliştirdiği bir alet yoluyla yaparsanız, o zaman katıksız bir bilim kurgu olarak değerlendirilebilir. Sözcükleri söylendikten sonra ise tamamen bilimkurguya geçersiniz.
Bunun iki nedeni var; bunlardan ilki, sözcükleri söyleyenlerin insan olması, yani kurgunun bizimle alakalı olması. Bilindiği üzere, bilimkurgunun temel özelliği zamandan bağımsız olarak insana dair olmasıdır. İnsan dışı geleceği ya da geçmişi anlatmak fantastik kurgu sınırlarına yaklaşır. İkinci neden ise, sözcüklerin somutlaşınca üretilebilir aletlere dönüşmesi ve bu aletlerin gerçekten işe yaraması. Bahsi geçen aletler çekiç gibi bir basit düzenekten uzay gemileri ya da zaman makineleri gibi karmaşık cihazlara kadar çeşitlilik gösterir. Bu iki sebebe bağlı koşullar oluştuğunda geriye sadece sözcüklerden oluşan aletlerin nasıl işlediği sorunu kalır. Fantastik kurgunun bilimsel olmayan güvenli kanatları altına sığınabileceğimiz yer de tam olarak burasıdır. Sözcüklerin kendilerine has ve insanların asla anlayamayacağı bir güce sahip oluşu okura burada verilebilir. Bir alt türün alt türü olarak Sözcük Çılgınlığı, kendine bilim kurguda yer edinebilmek için daha fazla ürün bekliyor.
Hazırlayan: Emrecan Doğan