bilimkurguda-cinsellik

Bilimkurguda Cinsellik ve Erotizm #1

Bilindiği üzere bilimkurgu tutucu ve daha çok erkeklere hitap eden bir tür. Cinsellik ve erotizm ise, 1960’lara kadar verilen eserlerde pek söz edilmemesine karşın tüm popüler edebi türlerde de olduğu gibi günümüzde hiç sakınılmadan sıklıkla masaya yatırılan konulardan biri. Olaya bu noktadan bakıldığında bilimkurgu, popüler önyargıların ve cinselliğe dair duyguların yıllardır gerçek bir aynasıdır. Bunu özellikle fantezi ve tabuların komplike eserlere kıyasla daha açık bir şekilde ele alındığı pulp dergilerdeki hikayelerde görmek mümkündür.

Cinselliğin hayvani yönünü ele alıp işleyen pek çok eser mevcut. İlk bilimkurgu eserlerinden biri olan Gülliver’in Gezileri serisinin 4. cildinde, cinsellik yoluyla ulaştıkları bedensel hazlar için yaşayan Yahoo’lar ile zeka için yaşayan at benzeri Houyhnhnm’lar  karşılaştırılır. Güliver’in Gezileri’ndeki cinselliğe dair bu derece açıksözlülük, iki yüzyıl boyunca tekrar görülmeyecektir.

bilimkurguda-cinsellik-2

19. yüzyılda cinsellik, üstü kapalı olarak konu edilmeyi sürdürmüştür. Cinsel korkuların ve fantezilerin neredeyse vazgeçilmez olduğu Gothic bilimkurguda, cinsellik güçlü ve olağanüstü güçler olarak tasvir edilmeye başlanmış ve bu akımın önüne uzun bir süre geçilememiştir. Marry Shelley, Frankenstein veya Modern Prometheus adlı eserinde “yapay insanın hayvani dürtüleri korkunç şeylere gebe olabilir mi?” diye sorarak konuyu daha açık bir şekilde ele almıştır. Hikayenin bu yönü, canavarın aşk ve cinsellik dürtüsünün tahmin edildiği kadar ürkütücü olabildiği parodi yapım Young Frankenstein (1974) başta olmak üzere birçok Frankenstein uyarlamasında mevcuttur.

Frankenstein pulp bilimkurguda da kendini sık sık tekrar eden bir konu olmuştur. Uzaylılara duyulan korku, tıpkı beyaz erkeklerin siyahlarla cinsellik konusunda yarışmaya çekinmesi gibi, aslında uzaylıların cinsel performans açısından bizden daha iyi olması korkusunun dışavurumudur. Uzaylı tehdidi, bilimkurgu illüstrasyonlarında sıklıkla cinsellik vurgusu yapan sözcük ve ifadelerde görülür. İlginçtir ki 1930 ve 40’ların dergileri, illüstre edilen kıytırık hikayelerden daha güçlü cinsellik içeriyordu.

bilimkurguda-cinsellik-3

Hikayelerdeki cinsellik imaları geçmiş 100 yıl boyunca çok az değişikliğe uğramıştır ve temaların çoğu 19. yüzyılın popüler edebiyatında iyi işlenmiştir. Robert Louis Stevenson’ın Dr. Jekyll ve Mr. Hyde (1886) eseri, insan zihni mental bir sensörün yönettiği eğlenceli hayvani bileşenler içerir fikrini ortaya atmıştır. Henüz bilimsel bir yönü olmayan ve metafizikten öteye geçemeyen bu fikri ortaya atmasının ardından psikoloji ve nöroloji alanındaki gelişmeler Stevensan’ın haksız olmadığını ortaya koydu.

Bilimkurguyu çoğunlukla erkekler yazar ve spesifik olarak erkeklerin cinsiyet önyargılarını açığa vurmaya meyillidir. Cinsiyet modelinin ilk ilginç örneklerinden biri H. G. Wells’in Zaman Makinesi (1895) eserinde bulunmaktadır. Zaman gezgini gelecekte iki ırk ile karşılaşır. Bunlar kıllı Morlock’lar ve Eloi’lerdir. Eloi’ler, efemine, güzel ve sorumsuzdur. Söz konusu iki ırk, aslında 19. yüzyılın cinsel farklılıklarına göndermeler taşır. Yetişkin erkeklerin gözünde kadınlar sanki bir uzaylı ırkı gibidir ve birçok popüler eserde tehditkar bir yabancılık korkusunu yansıtırlar.

alien-and-woman

1960’larda Yeni Dalga’nın ortaya çıkışıyla bilimkurgu çok başka bir boyut kazandı. Brian W. Aldiss, J.G. Ballard, Samuel R. Delany, Norman Spinrad sayesinde bilimkurguda cinsellik aniden sıradan bir şey haline geldi. Harlan Ellison’ın Tabu-kırıcı antolojisi Dangerous Visions (1967)’da da bu tarz öykülerden bazıları yer aldı.

Isaac Asimov ve Robert A. Heinlein gibi önceki nesil yazarlar 1960’ların tabularını yıkarak cinsel özgürlüğe katkı sağladılar. Aynı zamanda da 1960 ve 70’lerde pornografik bilimkurgu zirve noktasına ulaştı. Heinlein daha sonraki eserlerinde cinsel özgürlüğü sıkı sıkı savunmuş ve kapalı kapılar ardında yaşanan şehveti dile getirmeye çalışmıştır. Bu durumu özellikle Stranger in a Strange Land (1961), I will Fear No Evil (1970), Time Enough For Love (1973) ve Friday (1982) eserlerinde görmek mümkündür.

crash-ballard

Daha çok pornografik bilimkurgu eserlere yönelik bir yayınevi olan Essex House, Philip José Farmer’ın Image of Beast (1968) ve A Feast Unknown (1969) kitaplarının yanı sıra, Jean Marie Stine, David Meltzer’in çalışmalarına da yer verdi. Diğer yayınevleri de sonradan pornografik eserler basmaya başladılar. Çoğu roman yarı ciddi ve erotizmin ötesinde mide kaldırmayacak cinstendir. Nispeten daha az saygın yayınevlerinde basılan kitaplara bakıldığında 1976 tarihli Anal Planet gibi tuhaf isimli, mahlas kullanılarak yazılan ve kolay yoldan para kazanma amacı güden eserler karşımıza çıkmaktadır.

Bazı kritiklere göre pornografik bilimkurgu türünde en yadırgatıcı eser Ballard’ın Crash (1973) romanıdır. Romanda genel olarak teknoloji ve seks imgelerinin iç içe geçirilmiş, böylece teknolojik toplumun doğaya yabancılaşmasına dair muğlak ve tasvip edilmeyen bir değerlendirme yapılmıştır. Kitabın ana konusu araba kazasının tetiklediği orgazmdır. Hatta yayınevi ön okumadan sonra “Bu yazar ruh hastası! Yayınlamayın bunu!” demiştir. Roman aynı isimle David Cronenberg tarafından 1996 yılında beyaz perdeye de aktarılmıştır.

Hazırlayan: Emre İnanır

Sonraki

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Erken Dönem Bilimkurgudan 16 Unutulmaz Eser

Bilimkurgu, 19. yüzyılda Mary Shelley, Jules Verne ve H. G. Wells gibi yazarların hünerli kalemleriyle …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et