500’den fazla eseriyle Isaac Asimov, kuşkusuz bilimkurgunun babası. Sık sık bilgisayarlardan korkmadığını söyleyen usta yazar, aslında bilgisayarların yokluğundan korkuyordu. Onun hayal dünyası, gelecek hakkında isabetli tahminlerle doluydu. Bir söyleşisinde Asimov, “Bilimsel çalışmalarda beni en çok heyecanlandıran şey, ‘buldum,’ cümlesi değil, ‘burada çok tuhaf bir şey görüyorum’ cümlesidir,” der.
Diğer yandan, dünya çapında üstün zekâlıları desteklemek için faaliyet gösteren MENSA Topluluğu’nun başkan yardımcılığını da yapmıştır. Asimov, topluluktaki arkadaşlarından “zekâ fışkıran kişiler” olarak söz eder ve sürekli onların zekâlarını överdi. Dâhilerin dâhisi olan Asimov’un eserleri, çağdaşları Arthur C. Clark ve Robert Heinlein‘ın yanında hâlâ dimdik ayakta duruyor. Bu yazıda sizlere, bu büyük yazarın mutlaka okumanız gerektiğini düşündüğümüz kitaplarından bir seçki hazırladık. Keyifli okumalar.
The End of Eternity (Sonsuzluğun Sonu)
Sonsuzluğun Sonu, zamanda yolculuğu konu ediniyor. Kendilerine “Sonsuzlar” diyen ayrıcalıklı bir grup insanın görevi, önemli olaylarda küçük ve minimal değişiklikler yaparak zaman yoluyla insanlık gerçekliğini değiştirmektir. İlk kez 1955 yılında yayımlandığında, New York Times eleştirmeni Villiers Gerson roman hakkında, “her sayfasında merakta bırakıyor ve her bölümde şaşırtıyor” ifadelerini kullanmıştır.
Ayrıca Yazar Charless Stross, 2009’da yayımladığı kısa hikâyesi Palimpsest’in aslında Sonsuzluğun Sonu’nun bir yeniden yazımı olduğunu belirtmiştir.
I, Robot (Ben, Robot)
Eser, robopsikolog Dr. Susan Calvin röportajıyla 21. yüzyıl öngörülerini içerir ve dokuz kısa hikâyeden oluşur. Bu derleme hikâyelere sonradan 4 roman daha eklenerek Robot Serisi oluşturulmuştur.
2004 yılında eserin özgün bir sinema uyarlaması da çekildi. Filmde Will Smith, Alan Tudyk, James Cromwell, Shia LaBeouf başrol oynarken, Dr. Susan Calvin’i de Bridget Moynihan canlandırdı. Film her ne kadar bekleneni verememiş olsa da, kitap serisi oldukça başarılıdır.
The Caves of Steel (Çelik Mağaralar / Ölü Gezegen)
Bilimkurgu ve polisiye alt türlerinin iç içe geçtiği son derece kaliteli bir eser okumak ister misiniz? Cevabınız evetse, o zaman Çelik Mağaralar sizin için biçilmiş kaftan. Kitapta adına “Uzaycılar” denen bir grup, Dünya benzeri yaşanabilir 50 gezegende çeşitli koloniler kurmuştur. Düşük nüfus yoğunluğu ve zor işlerin çoğunun üstesinden gelen robotlar sayesinde bu dünyalar oldukça gelişmiştir.
Diğer yandan Dünya ise yok olmaya yüz tutmuş ve aşırı nüfustan muzdarip hâldedir. Kitabın ismi olan Çelik Mağaralar, Dünya’daki yer altı kentlerinde yaşam mücadelesi veren insanlığa bir atıf niteliğindedir. Hâl böyleyken Dünya’da Uzaycı bir bilim insanı öldürülür. Katili bulma görevi ise Elijah Baley ve R. Daneel Olivaw’a verilir.
The Naked Sun (Çıplak Güneş / Güneşin Tanrıları)
Aynı zamanda Robot Serisi’nin ikinci romanı olan Çıplak Güneş, tıpkı Çelik Mağaralar’da olduğu gibi bilimkurgu ve polisiye karması bir eser.
Dünya’daki görevlerini başarıyla yerine getiren Elijah Baley ve R. Daneel Olivaw, bu sefer de Solaria gezegenindeki bir cinayeti aydınlatmak üzere yola çıkarlar. Ancak gezegenin farklı sosyal yapısı nedeniyle, başlarına ummadık aksilikler gelecektir.
The Robots of Dawn (Şafağın Robotları)
Şafağın Robotları, Asimov’un bilimkurgu dünyasında dâhi olarak benimsendiği ustalık döneminin bir eseri. Roman, Aurora gezegenindeki bir “robot ölümü” etrafında cereyan ediyor. Robot serisinin ilk iki kitabında olduğu gibi, bu üçüncü kitabında da Elijah Baley ve ortağı R. Daneel Olivaw var.
Kitap hakkındaki ilginç bir gerçeği de sizlerle paylaşalım: Asimov bu kitabını, robotiğe büyük katkılarda bulunan Marvin Lee Minsky ve Joseph Frederick Engelberger’e ithaf etmiştir.
Robots and Empire (Robotlar ve İmparatorluk / Kurtarıcı)
Robot Serisi’nin son romanı olan Robotlar ve İmparatorluk, ilk üç kitaptan farklı olarak içinde Elijah Baley’i barındırmaz. Onun yerine kendisinin uzak torunlarından biri olan Daneel Giskard Baley (kısaca DG Baley) adlı bir tüccarla karşılaşırız.
Zira Elijah Baley’in ölümünün üzerinden 160 yılı aşkın bir zaman geçmiştir. Robot Serisi’ni, İmparatorluk Serisi’ne bağlayan bir eserdir. Özellikle Sıfırıncı Yasa’nın ortaya çıkışını ve ilk kez kullanılışını anlatması bakımından önemlidir.
The Complete Robot
Diğer eserlere kıyasla The Complete Robot, robotlar hakkındaki şimdiye kadar yapılmış en eksiksiz antolojidir ve toplam 31 hikâyeden oluşmaktadır.
Eğer bu alanda kapsamlı bir eser arıyorsanız, The Complete Robot tam size göre. Ayrıca Robot Serisi’nin bir parçası sayıldığını da belirtelim.
Pebble in the Sky (Gökteki Çakıl Taşı / Uğursuz Gezegen Galactica / Zamandan Kaçış)
Gökteki Çakıl Taşı, Asimov’un ilk romanı. Roman hakkındaki değerlendirmeler oldukça tutarsız, ancak hâlâ “bilimkurgu ustasının en gerçekci ve en etkili eserlerinden biri” olarak kabul edilmektedir.
Eser, 20. yüzyılın ortasında yaşarken, birden kendini yüzlerce yıl sonrasında bulan bir adamın hikâyesidir. Aynı zamanda Asimov için de bir kendini deneme romanıdır. İmparatorluk Serisi romanlarından olduğunu da anımsatmakta fayda var.
The Stars, Like Dust (Toz Gibi Yıldızlar / Asi Gezegen Tyrran / Sonsuzun Tohumları)
İmparatorluk serisinin bir parçası olan 1951 tarihli bu kitap, yurt odasına gizlice yerleştirilmiş nükleer bombayı fark eden Biron Farrell ismindeki üniversite öğrencisini konu alır. Bu olayın sonucunda kahramanımız, hayatını sonsuza dek değiştirecek bir dizi olayın tam ortasında kalır.
Binlerce ışık yılı uzaklıktaki babasının öldürülmesiyle birlikte, ailesini kimin ya da kimlerin hedef aldığını bulmaya çalışan Farrell, kendini bir anda başkaldırı, siyasi çıkar ve casuslukla mücadele ederken bulur. Asimov daha sonra İmparatorluk üçlemesini Vakıf serisine dâhil ederek yarattığı evreni daha da genişletmiştir.
The Currents of Space (Uzay Akımları / Kainat Fatihi / Tanrılar ve İmparatorlar)
Roman, Florina‘da yetiştirilen Kirt (Kyrt) adlı bir bitkinin üretimini ele geçirmeye çalışan beş büyük ailenin iktidar hırsını anlatır. Bu bitki türünün, sanayinin her alanında kullanılabiliyor oluşu, sermaye kesiminin verdiği ölümüne mücadeleyi anlaşılır kılmaktadır.
Isaac Asimov’un oligarşi, kapitalizm, eşitlik, özgürlük, elitizm, sömürgecilik ve bürokrasi kavramlarının altını doldurmadaki hüneri, romanın değerini ve önemini artıran en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Yine yazarın çeşitli karakterler üzerinden verdiği politik ve sosyolojik mesajların derinliği de göze çarpan bir başka unsur.
Foundation / Vakıf
Vakıf, 1942 – 1992 yılları arasında Asimov’un yazdığı 7 kitaptan oluşan dünyaca ünlü bir edebiyat dizisi. Serinin ilk üç kitabı, 1966 yılında Hugo Komitesi’nce bir kereye mahsus olarak verilen “Gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu/fantezi üçlemesi” ödülünü, “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesini geride bırakarak kazanmıştı. Seri, psikotarih biliminin de mucidi olan Hari Seldon adında bir matematikçinin binlerce yıla yayılmış dâhiyane planı etrafında gelişen olayları anlatır.
Serinin pek çok kez filme uyarlanması gündeme gelmiş, ama bu girişimler sonuç vermemiştir.
The Gods Themselves (İşte Tanrılar)
Eserin ana konusu, evrenler arası enerji değiş tokuşu ve bunun yarattığı sorunlardır. Paralel evrendeki uzaylılar, yok olmaya yüz tutmuş evrenlerine enerji sağlayabilmek için bizim evrenimizi kullanmaya karar verirler. Böylelikle yaşamlarına devam edebileceklerdir. Fakat bu durum aynı zamanda bizim evrenimiz için ciddi bir tehlike oluşturur.
Asimov’un 1982’de yazdığı bir mektuba göre, İşte Tanrılar onun gözde eseridir.
Nemesis (İntikam Tanrıçası Nemesis)
Nemesis, uzay yolculuğunun yakın dönemde başlayıp hızlıca geliştiği bir zaman diliminde geçiyor. Rotor isimli uzay kolonisi, diğerlerinden bağımsızlaşabilmek için kısa süre önce keşfedilen Nemesis güneş sistemine doğru yola çıkar. Nemesis, Alfa Centauri‘nin yarı mesafesinde olan bir kırmızı cücedir ve keşfi diğer kolonilerden gizlenmiştir.
Öte yandan Nemesis sisteminde yer alan Erythro gezegeninde ise, keşfedilmeyi bekleyen eşsiz şeyler gizlidir. Bazı okuyucular Vakıf evrenine ait bir eser olduğunu düşünseler de, Nemesis herhangi bir seriye ait olmayan sayılı Asimov kitaplarından biridir.
Fantastic Voyage (Kan Damarlarında Yolculuk)
1966 yılında yayımlanan Kan Damarlarında Yolculuk, beyindeki kan pıhtısını yok etmek için mikroskobik boyuta küçülerek hastanın şah damarına giren bir grup bilim insanını konu alır. Sadece bir süreliğine mikroskobik boyutta kalabilecekleri için, zaman takımın aleyhine işlemektedir.
Bilim insanları, vücuda zarar verme ihtimaline karşı davetsiz misafirlere saldıran beyaz kan hücreleri ve antikorlarla karşı karşıya gelirler. Üstelik bu, karşılaşacakları tehlikelerden sadece biridir. Aynı isimli filmin senaryosu baz alınarak romanlaştırılan bu eser, hâlâ yaratıcı konusuyla ilgi çekmeye devam ediyor.
Nightfall
1941’de Asimov’un bir kısa öykü olarak yazdığı Nightfall (bu hâliyle Altın Kitaplar tarafından basılan Galaksi Şeytanları kitabında “Karanlık Bir Dünya” adıyla yer almaktadır), 1990 yılında Asimov ve Robert Silverberg’in ortaklaşa kaleme aldığı bir romana dönüşmüştür. 6 güneşli bir gezegen hayal edin. Burada yaşayan canlılar gecenin ne olduğunu bilmedikleri gibi, hayatları boyunca yıldızlı bir gökyüzü de görmemişlerdir.
Ancak 2049 yılda bir gerçekleşen tutulma kapıdadır… Gezegene karanlık çökmeye başladıkça panik de gitgide şiddetlenir! 2000 yılında roman aynı isimle bir filme de uyarlanmıştır. Ayrıca Pitch Black filmi de buna benzer bir temayı konu alır. Öte yandan eser, 1964 yılında Amerikalı bilimkurgu yazarlarının oylamasıyla tüm zamanların en iyi bilimkurgu kısa öyküsü seçilmiştir.
The Tyrannosaurus Prescription and 100 Other Essays
The Tyrannosaurus Prescription and 100 Other Essays, okuru uzay maceralarına çıkaran bir kısa öykü seçkisi. Kitabın “Bilim” bölümü, dinozor ve atom çekirdeğinin yanı sıra gezegenler konulu 13 kısa hikâyeden oluşur.
Yazarların en iyi yazılarından 20’sini ön plana çıkaran “SciQuest bölümü”, Faraday, Rutherford ve diğer birçok bilim insanının çabalarını konu alır. Kitap ayrıca, Asimov’un eşi Janet ile birlikte yazdığı, kişiliğinin ve hayatının içyüzünü anlatan iki otobiyografik kısa yazı da içeriyor.
Nine Tomorrows
Asimov’un kısa hikâye koleksiyonunu bilen okur sayısı fazla değildir. Nine Tomorrows, Asimov’un üretkenliğinin zirveye ulaştığı 50’li yıllarda yaratılan yakın geleceğin dokuz eşsiz tasvirinden oluşuyor.
Son Soru ve Dünyanın Tüm Sorunları gibi hikâyeler, günümüz okuyucusunun da ilgisini çekecek tarihi ve felsefi unsurlarla bezeli. Bu tarz hikâyelerde Asimov, zaman zaman mizahi motifler de kullanır. Kitap, Asimov severler için bulunmaz bir nimet.
Asimov’s Mysteries
Asimov’un Sırları, tarz olarak Çelik Mağaralar’a benzeyen 50’li ve 60’lı yılların nefis bir hikâye koleksiyonu.
Eser; bilim, gizem ve polisiyeyi bir araya getiriyor ve içinde Wendell Urth’un ön plana çıkartıldığı birbirinden ilginç öyküler barındırıyor.
I, Asimov (Ben, Asimov)
Yazar hakkında bir şeyler öğrenmenin en iyi yolu, onun otobiyografisini okumaktır. “Ben, Asimov“, son derece dürüst ve samimi bir dille yazılmış. Okuyucular, Asimov hakkında geniş kapsamlı bilgiler edinebiliyor. Asimov bu biyografisinde, dinden politikaya, aşklarından, boşanmalarına, dostluktan, Hollywood’a ve hatta şöhret ve ölüme kadar her konudaki geniş kapsamlı düşüncelerini biz okurlarıyla paylaşmış.
Bunun yanı sıra kitapta, bilimkurguya büyük emek veren John W. Campbell, Harlan Ellison, Robert A. Heinlein, Arthur C. Clarke, Lester del Rey, Robert Silverberg ve diğer birçok isim hakkında kişisel değerlendirmelerini de bulabiliyorsunuz.
Hazırlayan: Emre İnanır