Reign of Fire, (Ateş Krallığı), Rob Bowman tarafından yönetilen ve 2002 yılında gösterime giren, türler arasında (fantastik, gerilim, aksiyon) dolaşan ancak bilimkurgu vurgusu baskın olan bir film. Filmin başrollerinde Christian Bale, Matthew McConaughey, Gerard Butler ve Izabella Scorupco gibi isimler yer alıyor. Bu post-apokaliptik film, dünyayı istila eden öfkeli ejderhaların hüküm sürdüğü bir gelecekte geçiyor. Hikaye, 2020’li yıllarda başlıyor. Bir …
Devamını gör »Uzaylılarla Üçüncü Türden Yakınlaşmalar
Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of The Third Kind), ünlü yönetmen Steven Spielberg tarafından 1977 yılında çekildi. Film, insanların dünya dışı varlıklarla karşılaşmalarını ve iletişim kurmalarını ya da kurma çabalarını konu alıyordu. Spielberg bu filmi çektiğinde henüz 31 yaşındaydı ve iki yıl önce çektiği Jaws’ın yarattığı etkiden hayli memnundu. Spielberg, o zamanlar dönüşüm geçirmekte olan Hollywood için önemli bir yönetmendi. …
Devamını gör »Avatar: Suyun Yolu’nda Kahraman Olmanın Bedeli
2022’nin bitimine çok az bir zaman kala vizyona giren Avatar: Suyun Yolu ile James Cameron 13 yıllık sessizliğini bozdu. 2009 yılında vizyona giren Avatar’ın devam filmi olan eser, izleyiciyi aksiyon dolu bir seyre davet ediyor. Blockbuster olarak ifade edilen ve neredeyse yarım milyar dolara ulaşan bütçesiyle yapım, Hollywood’daki en büyük bütçeli filmler arasında. Gişe gelirinin yaklaşık 1.5 milyar dolara ulaştığı …
Devamını gör »Kasvetli Bir Dünyada Umut Işığı: Vesper
Kristina Buožytė ve Bruno Samper’in yönetmenliğini yaptığı Vesper (2022), bir başka post-apokaliptik bilimkurgu olarak karşımıza çıkıyor. Litvanya, Belçika ve Fransa ortak yapımı olan eser, “kıyamet” fikrini ve onun getirdiği sonluluk hissiyatını oldukça güncel ve duyarlılık içinde ele almaya çalışan bir film. Türsel külliyatın ABD ağırlıklı oluşu dikkate alındığında, Avrupalı yönetmenlerin çabası çok değerli ve açıkçası kıyamet sonrası dünyayı oldukça gerçekçi …
Devamını gör »Hakikate Dair Rüyalar: Vanilla Sky
Cameron Crowe’un yönetmenliğini yaptığı Vanilla Sky, yakın gelecekte gerçekleşmesi muhtemel bir konu etrafında bilimkurguyu psikoloji ve gerilim ile harmanlayan bir film. Eser aslında bir yeniden çevrim. İspanyol yönetmen Alejandro Amenábar‘ın 1997’de yazıp yönettiği Abre los ojos adlı film, 2002 yılında Hollywood’da yeniden ele alındı. Amenábar, Hollywood uyarlamasının senarist ekibinde de bulundu. Bir medya patronunun oğlu olan David Aames (Tom Cruise), …
Devamını gör »Stanislaw Lem’den Bir Bilimkurgu Klasiği: Solaris
“Kozmosa çıkıyoruz, her şeye hazırız: Yalnızlığa, zorluğa, tükenişe, ölüme… Alçak gönüllülükten söylemeye dilimiz varmıyor ama, kendimize hayran hayran baktığımız oluyor. Ama çok, çok yazık! Birazcık yakından baktığımızda bütün o şevkin aslında düzmece olduğunu görüyoruz. Aslında kozmosu ele geçirmek değil istediğimiz, yalnızca Yer’in sınırlarını kozmosun sınırlarına dek genişletmek” (86). Bilimkurgunun “atılım” çağının aydınlanma, modernleşme ve kapitalizmin yükselişine denk gelmesi tesadüf değildir. …
Devamını gör »Varoluş Krizleri ve Göçmenlik: Everything Everywhere All at Once
Bilimkurguda son dönemin öne çıkan temalarından biri de paralel evrenler. Bilimin gelişmesi gözetildiğinde, dünya merkezli bir evren anlayışından çoklu evrenler fikrine geçiş, yaşamımızı sorgulatacak kadar sarsıcı bir düşünce. Dünya merkezli evren görüşünü terk etmek insanlığın biricikliğini sarstığı gibi, evrenin merkezinde yer almadığı gerçeğini de yüzüne vurdu. Bunu yeni yeni hazmetmeye başlamışken, karşımıza bir de yepyeni olasılıklara kapı aralayan çoklu evrenler …
Devamını gör »Zamanın Sonsuz Travmaları: The Adam Project
Zaman yolculuğu son dönemde bilimkurgu sinemasının en fazla ilgi duyduğu tematik başlık diyebiliriz. Bu bir yanıyla normal çünkü zor anladığımız bir fenomendir zaman. Zamanı gündelik yaşamda mekân ve mekândaki nesnelerin değişimiyle kavrıyor, hissediyoruz, ancak zaman bunlardan çok daha fazlası. Bunun yanı sıra içinde bulunduğumuz şu günler, çok çeşitli ekonomik, siyasal, pandemik sorunların daha da belirginleştiği, sık sık umutsuzluğa düştüğümüz bir …
Devamını gör »Gümüş Küre’nin “Acısı”
Gümüş Küre (Na srebrnym globie, 1988) bilimkurgu sinemasının en nadide örneklerinden biri. Bunun en büyük nedeni de yönetmen Andrzej Zulawski’nin klasik yönetmenlerden farklı olması. Zulawski, Polonya sinemasının “üçüncü kuşak” yönetmenleri arasında sayılır. Yani 2. Dünya Savaşı sonrası Polonya sinemasının önemli figürleri arasındadır. Zulawski, Ukrayna’nın Lviv kentinde 1940’ta doğar. Sinema kariyerine Andrzej Wajda’nın asistanı olarak atılır. Çektiği ikinci film olan Diabeł …
Devamını gör »Bilimkurguda Müdahalesizlik Olarak “Birinci Emir”
Her ne kadar uzaylı türlerle (bizim bildiğimiz kamusal) bir ilk temas gerçeklemişse de, bilimkurgunun sorunsallaştırdığı konulardan biri de farklı türde gelişmişlik seviyelerine sahip uygarlıklar arasındaki ilişkinin nasıl olacağı ya da nasıl olması gerektiğidir. Evren çok büyük. Yaşam her yerde aynı anda başlamıyor. Biz dünyalılar heyecanla ve umutla uzaylı ziyaretlerini gözleyip rutinleşmiş yaşamımıza bir hareket getirmelerini bekliyoruz. Bununla birlikte, ziyaret edilmesek …
Devamını gör »