İşkencecinin Gölgesi, Gene Wolfe tarafından yazılan Yeni Güneş serisinin ilk kitabıdır. Bilimsel fantezi dalında kendine güçlü bir yer edinmiş kallavi bir eser. Hem World Fantasy Award hem de British Science Fiction Association Award ödüllerini kazandı. Üstelik türdeşi sayılabilecek eserlere kıyasla pek de öyle geniş hacimli ya da boğucu değil. Okuyucunun aklında beliren ilk bilimkurgu imgesine kıyasla, “retrofütüristik” diyebileceğimiz orta çağvari …
Devamını gör »Öte Dünyaların Dillerini Tasarlamak
Fantastik veya bilimkurgu edebiyatıyla ilgilenen herkes yeni bir dil yaratmayı düşünmüştür veya bu işin nasıl yapıldığını merak etmiştir. Bir dilci gözüyle size baştan aşağı yepyeni bir dilin nasıl tasarlanabileceğini anlatacağım. Bunu yaparken de roman türünde dil tasarlamanın işlevini hikâye katmanından karakter inşasına kadar geniş bir yelpazede tartışacağım. Bu analizin öncesinde yapay diller hakkında biraz bilgi edinelim. Yapay Diller Dilbilim alanı …
Devamını gör »Yeni Dünya | Burak Vargeloğlu (Kısa Öykü)
Uluslararası Uzay Ajansı Başkanı Michio Hiromi yapacağı konuşma için epey heyecanlıydı. Bu heyecan herkesin gözünün kulağının onda olacağından değil uzun zamandır beklediği ana çok yaklaşmış olmasındandı. Ekip olarak katlanılan onca zahmetten sonra projenin dünya ayağı bugün sona erecekti. Düşünceler zihninde dönerken adının anons edildiğini duymadı fakat kopan alkış tufanından anladığı kadarıyla onun sırasıydı. Konuşmayı yapacağı kürsüye ulaşıp dosyaları önüne koydu. …
Devamını gör »Körler Sağırlar Birbirini Ağırlar: See
Sene 2020. Geleneksel medya güç kaybetmeye devam ediyor. Geçen yüzyıl boyunca televizyon “aptal kutusu” olarak damgalandı. Oysa bu cihazın kendince bir güzelliği vardı. Artık o güzellik 2020’li yıllarda yerini interaktif yayıncılığa terk edecek. Bu kötü bir şey mi, bilemiyoruz? İyi bir şey mi? Emin olamıyoruz. Tek bildiğimiz artık oldukça kârlı ve de rekabete açık bir endüstriye dönüştüğü. Netflix, Amazon Prime, …
Devamını gör »Post-Apokaliptiğin Edebi Zirvesi: Leibowitz İçin Bir İlahi
Dünyada iki süper güç vardı bir zamanlar ve bu ikisi birbirini bitirmeye kafayı takmış durumdaydı. Ötekini korkutmak ve gerekirse hızla yeryüzünden silmek için durmadan yeni silahlar çıkarıyorlardı. Nagazaki ve Hiroşima’da patlayan atom bombaları bu yeni silahlara kıyasla çata pat düzeyinde kalıyordu. İnsanlar bir gün bu nükleer bombalardan birinin her şeyi sona erdireceğini düşünüyor ve korkuyordu. Bu korku bilimkurguya epey yansıdı. …
Devamını gör »Su Teknolojisine Bir Bakış
Suyun toplanması, arıtılması, bertarafı, geri kazanımı veya yeniden kullanımı bireysel evlerin, sitelerin, sitelerden ve evlerden oluşan toplu sistemlerin, endüstrilerin, toplu tesislerin sorumluluğunda olsaydı su yönetimi çok daha iyi bir durumda olabilirdi. Çünkü böyle bir oluşumun varlığında her bir birey, tükettiği su miktarının ve kullanılmış su ile neler yapılabileceğinin bilincinde olurdu. Şimdi bu tüketilen su, “atık su” diye anılıyor. Atık su …
Devamını gör »İçimde Büyüyen | Gamze Güller (Kısa Öykü)
Ellerini ve alnını soğuk cama dayayıp içeri baktı Mavi. Karşısında yan yana onlarca şeffaf yaşam hücresi vardı. Odadan ritmik bip sesleri duyuluyordu yalnızca. Hastanenin bu kanadında bundan başka ses yok gibiydi. Hangisi onunkiydi? Odasının kapısındaki dokuz haneli numarayı tekrar etti içinden. Aradığını orta sıranın sonlarına doğru buldu. Oradaydı işte! İçi sıcacık oldu. Elini hastane önlüğünün üstünden yavaşça karnında gezdirdi. Dikiş …
Devamını gör »Dune’u Neden Okumalısınız?
İnsanlığın geleceğinin, bilimkurgu yapıtlarından beklediğimiz şekilde yüksek teknolojik aygıtlar ile bezenmiş halde değil de, çok miktarda din, birazcık dövüş sanatı ve genel halkın pek lafının geçmediği feodal politika ile şekillendiğini düşünün. Telaffuzu zor olan “Bene Gesserit“, “Kwisatz Haderach” ve “Muad’Dib” gibi kelimelerin yanında, dev solucanların dolaştığı bir çöl gezegenini hayal edin. Yazımından 55 sene sonra bile Dune oldukça ilginç bir …
Devamını gör »Galileo Gerçekleri Görünce
16. yüzyılda yaşamış herkes misali Galileo da Dünya gezegenini evrenin merkezinde sanırdı. Zaten bundan başka bir inanç da kutsal kitaba ters düşeceğinden zamanın kilisesi farklı bir bakış açısından hoşlanmayacaktı. Ancak Galileo teleskopunu alıp da Ay üzerinde çalışmaya başlayınca zamanın kabul görmüş inançlarına ve görüşlerine ters düşen bir şeyler olduğunu fark etti. Mesele inançlara ters düşmesinden öte, tıpkı Dünya gezegeninde olduğu …
Devamını gör »Pozitivist Perspektiften İnsanın Makineleşmesi Üzerine Bir Savunma
Sıkça sorabileceğiniz sorular en sonda olacaktır, direkt oraya inmeniz de mümkündür. Öncelikle savunmama başlamadan önce birkaç kilit bilgiyi sekiz maddede listelemek istiyorum ki yazımda kullandığım üslup ve gittiğim yol iyi anlaşılsın. 1) Herkesin malum olduğu üzere insanlardan önce dinozorlar vardı, yüz milyonlarca yıl hüküm sürdüler. Onlardan önce de böceklerin ve kabukluların hükümranlığını gördü Dünya’mız. Eğer daha da geriye bakacak olsaydık …
Devamını gör »