Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
“Çok yaşa ve başarılı ol.”
6 Ocak 2230 yılında Vulcan gezegeninin ShiKahr şehrinde doğan Spock, Vulcanlı bir baba ve Dünyalı bir annenin 2 erkek çocuğundan küçük olanıdır. Bir bilim adamı ve diplomat olan babasının adı Sarek, bir öğretmen olan annesinin adı ise Amanda Grayson’dır. Spock’ın erkek kardeşi Sybok, Amanda Grayson’dan değil Sarek’in önceki karısından doğmuş üvey kardeşidir. Kardeşi Sybok, Vulcan mantık ilkelerini reddettiği için sürgün edilmiş ve Spock yalnız başına büyümüştür.
Annesinin insan oluşu, Spock’ın insan ile vulcan kimliği arasında bocalamasına yol açtı. Sürekli çelişkiler yaşayan Spock, her zaman bir vulcan olduğunu iddia etti ve elinden geldiği kadar insani duygulardan uzak kalmaya özen gösterdi. Yarı insan yarı vulcan kimliğinden ötürü, diğer vulcanlı çocuklar tarafından çoğu kez dışlandı ve bu durum da Spock’ın yalnız bir çocukluk geçirmesine neden oldu. Spock’ın tam ismi “S’chn T’gai Spock Xtmprsqzntwlfb“dır. İnsanlar tarafından doğru şekilde telaffuz edilemediği için kendisine kısaca “Spock” diye seslenilmiştir. Spock, vulcan dilinde “birleştirici” anlamına gelir.
Spock büyürken iki seçenek arasında kararsız kaldı. Birincisi Vulcan gezegeninde kalıp Vulcan akademisine gitmek, diğeri ise Yıldız Filosu akademisine başvurmaktı. Babasının isteklerine kulak tıkayıp Yıldız Filosu’nu seçti, ancak onun bu seçimi babasıyla arasında uzun süreli bir soğukluk ve kırgınlık ortamı yarattı. Yıldız Filosu’na girme isteğinin en büyük nedenlerinden biri de bilime karşı duyduğu öğrenme isteğiydi. S179-276 SP sicil numarası ile 2250 yılında Yıldız Filosu subayı rütbesini aldı. 2254 yılında Enterprise isimli gemiye atandı. Bu sırada geminin kaptanı Kirk değil, Christopher Pike’dı. Captan Pike’ın, Filo Kaptanı rütbesine terfi etmesiyle, 2265 yılında James T. Kirk Enterprise’ın kaptanlığına getirildi. Spock ise onun birinci subayı olarak göreve başladı ve böylece Enterprise’ın 5 yıllık efsanevi macerası da başlamış oldu.
Enterprise ile çeşitli görevlere yelken açan Spock, birçok başarıya imza attı. Defalarca Federasyon’un en yüksek madalyalarını kazanarak Vulcan gezegeninde ünlendi. 2268 yılında bir görev sırasında beyni yabancı bir ırk tarafından çalınan Spock, ölümle yüz yüze geldi. Neyse ki Doktor McCoy tarafından beyni geri yerleştirildi ve tekrar eski sağlına kavuştu. Bir başka görevde ise, Romulan’ların yeni görünmezlik cihazını çalmaya çalışırken, Romulan gemisinin kadın komutanıyla sahte bir romantizm yaşadı. Görev başarı ile tamamlandığında, Spock bunu sadece Federasyon için yaptığını belirtti.
Enterprise’ın 5 yıllık görevini tamamlaması üzerine Spock, evi Vulcan’a döndü. Enterprise’da yaşadığı duygu dolu anlar nedeniyle, döner dönmez Kolinahr isimli bir Vulcan ritüeli sayesinde kendini duygularından temizlemeye başladı. Ritüele başladıktan sonra büyük bir bilincin yaklaştığını hissetti. Ancak hem kişisel nedenlerden hem de Tuğamiral Kirk’e V’ger krizinde yardım etmek amacıyla eğitimini yarıda kesip tekrar Yıldız Filosu’na döndü. V’ger krizinin atlatılmasından kısa bir süre sonra kaptanlık rütbesine terfi etti ve Yıldız Filosu akademisine atandı. 2285 yılında, Genesis Cihazı‘nı Khan’dan almak için kaptanlık koltuğunu bir süreliğine Amiral Kirk’e teslim etti. Khan’ı yendikten sonra, Enterprise’ın Plazma kanalını tamir etmek amacıyla mühendisliğe indi. Mürettebatı ve gemiyi kurtardı, fakat kendi yaşamını feda etmek zorunda kaldı.
Cenaze töreninin ardından, Spock’ın bedeni boş bir torpidonun içine konularak uzaya fırlatıldı. Torpido, Genesis isimli gezegene düştü ve gezegenden yayılan radyasyon Spock’ın yeniden canlanmasına neden oldu. Mitolojiye göre Vulcanlılar, Katra yoluyla ruhları başka insanlara aktarabilir. Çoğu Vulcanlı bunun sadece bir efsane olduğu kanısındadır. Fakat Syrrannite adında Vulcanlılardan oluşan bir grup bu efsanenin gerçek olduğuna inanmaktadır. Spock ölmeden önce kendi Katra’sını Dr. McCoy’un zihnine transfer etmiştir. Bunun farkında olmayan doktor garip davranışlar sergilemeye başlayınca, Amiral Kirk ve ekip arkadaşları Spock’ın cesedini bulmak için Enterprise’ı çalıp Genesis gezegenine giderler. Klingon’lar ile yaşanan bir dizi olay sonucunda Spock’ın bedeni alınır ve Vulcan’a götürülür. Vulcan’da Spock’ın bedeni ve Katrası birleştirilir. Küçük davranış farkları dışında, Spock tekrar hayata döner.
Karakter açısından ele alırsak, İnsan-Vulcan melezi olmasına karşın tamamen bir vulcanlı ile karşılaşıyoruz. Fakat Spock, melez olması nedeniyle bazen insani davranışlar da sergileyebilmektedir. Vulcan’lılar gibi duygularını bastıran karakterimiz, bir kaç kez de olsa duygularını dışa vurmuştur. Star Trek: The Original Series dizisinin The Side of Paraside isimli 1.Sezon 25. bölümünde, gittiği gezegendeki bir bitki yüzünden duygularını bastıramamış ve bir kadına aşık olmuştur. Kaptan Kirk ile çok yakın bir arkadaşlık ilişkisi bulunur. İnsanlara soğuk davranması nedeniyle biraz yalnız kalır. Fakat neredeyse herkes tarafından sevilir ve saygı duyulur.
Çoğu insana soğuk ve merhametsiz gelse de, o sadece Vulcan’lı olmanın gerekliliklerini yerine getirir. Babasıyla akademiye katılma kararı sonrası yaptığı kavgadan sonra arası düzelmemiş ve birbirlerini pek sık görmemişlerdir. Çok iyi bir diplomat olan Spock, Federasyon ile Klingon İmparatorluğu arasında yapılan Khitomer Konferansı‘nın gerçekleşmesinde büyük katkılar sağlamıştır. Bunun dışında Romulan’lar ile Vulcan’ları tekrar birleştirmek için Romulus’a gitmiş ve gizlice birleşme isteyen kişilerle görüşmüştür.
Karakter, Star Trek’in yeni serisinde Zachary John Quinto tarafından canlandırılır. Aynı zamanda filmin hikayesi gereği Leonard Nimoy da Spock karakteri olarak gösterilmiş ve iki Spock karşılaşmıştır. Romulus gezegenini Süpernova olmaktan kurtaramayan Spock, Nero ile birlikte geçmişe döner ve burada geçmişteki kendisi ile yüzleşir. Gerçek evrende tüm hayatı boyunca Leonard Nimoy tarafından canlandırılmıştır.
Son dönem Star Trek dizileri olan Discovery ve Strange New Words‘e ise karakterimize Ethan Peck tarafından hayat verilmiştir.
Leonard Nimoy, 26 Mart 1931 yılında Amerika’nın Massachusetts eyaletinin Boston şehrinde doğmuş, 27 Şubat 2015 yılında 83 yaşındayken Amerika’nın Los Angeles şehrinde ölmüştür. Hayatı boyunca oyunculuk dışında yönetmenlik, seslendirme sanatçılığı, müzisyenlik ve fotoğrafçılık yapmıştır. 2 tane çocuğu vardır. Çok sigara içmeye bağlı solunum yetmezliği nedeniyle ölmüştür. İnsanlığa birçok eser bırakan sanatçının, Ben Spock Değilim ve Ben Spock’ım isimli iki kitabı da vardır.
Hazırlayan: Halil Furkan Türkmen
