altered carbon

Edebiyattan Televizyona: Altered Carbon

Altered Carbon, insan bilincinin uzun yıllar hayatta kalabildiği bir gelecekte geçiyor. Bu geleceğin en zengin adamlarından biri olan Laurens Bancroft (James Purefoy), kendi ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak için 250 yıl önce bedeni ölmüş olmasına rağmen bilinci saklanan eski asker ve isyancı (Elçi) Takeshi Kovacs‘ı görevlendiriliyor. Dizide “kılıf” olarak adlandırılan bedenlere insan bilinçleri nakledilebiliyor. Dizinin ana karakteri Takeshi Kovacs’a, İsveçli aktör Joel Kinnaman tarafından canlandırılan bir kılıf veriliyor. Bu kılıf ile birlikte kendisini, Meth adlı zenginlerin sonsuza dek yaşayabildiği, şiddetin kol gezdiği, yozlaşmış bir dünyanın içinde buluyor. Altered Carbon dünyasında teknoloji sadece ölümsüzlük ve bilinç nakli için kullanılmamış durumda. Gelişmiş yapay zekalar bu dünyanın sıradan bir parçası ve Takeshi Kovacs, Laurens Bancroft tarafından işe alındıktan sonra Raven isminde bir yapay zeka otelinde kalıyor. Otelin müdürü ve sorumlusu olarak hareket eden Edgar A. Poe isimli yapay zekâ da Chris Conner tarafından canlandırılıyor.

Richard K. Morgan’ın 2002 yılında yazdığı “Değiştirilmiş Karbon” kitabına dayanan dizi, bir taraftan bilimkurgunun klasikleşmiş yönlerini içinde barındırırken diğer taraftan ölüm, sonsuz yaşam gibi şeyleri de sorguluyor. Dizi, uçan arabaları, insanı parçalara ayıran silahları, yüksek binaları ve neon ışıkları ile tarza ait tüm elementleri kullanıyor. Kitap uyarlaması olan filmler ve diziler, sadık okuyucular tarafından her zaman eleştirilir. Bir kitap filme veya diziye aktarılırken karakterler değişir, olmayan karakterler eklenir, olaylar üzerinde oynanır. Bu da okuyucuları ikiye böler: Kitabı daha çok sevenler, uyarlamayı daha çok sevenler…

Yazının buradan sonrası hem kitaptan hem de diziden spoiler içermektedir.

Kitap ile dizi arasındaki en büyük farklardan bir tanesi Takeshi Kovacs’ın kaldığı yapay zeka otelinin adı. Kitapta otel Hendrix olarak geçiyor ve müdür olarak karşımıza çıkan hologram için farklı bir isim kullanılmıyor. Ancak dizide otel Raven, hologram müdür ise Edgar A. Poe olmuş. Kitapta Hendrix belli noktalarda Kovacs ile iletişim kurarken, dizide gerçek bir yardımcı gibi davranıyor. Bu açıdan dizinin senaristleri ve yapımcıları kitaptaki bir fikri alıp daha yüksek bir noktaya taşımayı başarmışlar.

Karakter değişiklikleri her kitap uyarlamasında olabilir. Bu noktada Altered Carbon dizisinin yapımcı ve senaristleri iyi bir iş çıkartarak kitapta Reileen Kawahara olan karakteri Reileen Kovacs olarak değiştirmişler. Romanı okuduğumuzda Reileen Kawahara, Takeshi’nin kirli işler yaptığı dönemde birlikte çalıştığı kişilerden biri. Bancroft cinayetini araştırırken Kawahara bir Meth olarak tekrar karşısına çıkıyor. Dizi bu karakteri sürpriz bir şekilde Kovacs’ın kız kardeşi haline getiriyor ve bölümler ilerledikçe izleyiciye güzel bir “twist” yapıyor.

Bir diğer farklı nokta, Kovacs’ı Elçiler grubunda eğiten kişi olarak kitapta Virginia Vidaura’yı görürken, bağlı oldukları politik görüşün yaratıcısı ve öncüsü Quellcrist Falconer’dır. Kendilerini Quellist olarak adlandıran kişiler, Virginia Vidaura da dahil, Falconer’ın düşüncelerini takip ediyor. Takeshi Kovacs, kitap boyunca Vidaura’nın eğitimlerini ve öğrettiklerini hatırlıyor. O da Falconer’dan alıntılar yapıyor. Dizinin yapımcı ve senaristleri ise bu iki karakteri birleştirmeyi daha uygun görmüşler ve hem Kovacs’ı eğiten kişiyi, hem de aktivist fikirlerin öncüsünü Quell adı altında toplamışlar. Ayrıca kitapta okuduğumuz Kovacs’ın sevgilisi Sara’yı da tamamen ortadan kaldırıp dizinin sevgili kontenjanı da Quell’e bırakılmış. Dizinin yapımcılarından Laeta Kalogridis’in  Quellcrsit Falconer karakterine olan sevgisi bu değişikliğin başlıca sebebi.

Aktrist Martha Higareda tarafından canlandırılan Kristin Ortega, kitapta zaman zaman Takeshi Kovacs’a eşlik etse de dizide görüldüğü kadar detaylandırılmış değil. Kitap ailesi ile ilgili çok kısıtlı bilgi verirken, dizi de Ortega’nın annesi sıkça ekranda görülebiliyor. Dizinin olay örgüsü içerisinde Ortega’nın ailesi önemli bir paya sahipken, kitapta bu olayların hiç birini okumuyoruz. Yine senarist ve yapımcıların iyi yönde dokunuşları ile Kristin Ortega biyonik bir kola sahip oluyor. Önemli karakterler dışında kitap ile dizi arasında yan karakterlerde de farklılıklar var. Dizi de Reileen’in yardımcısı ve kiralık katili olarak görülen “hayalet adam”, kitap içerisinde hiç yer almıyor. Onun yerine Trepp adında sentetik bir vücuda sahip bir fedai okuyanlara eşlik ediyor. Avukat Prescott dizi de fazlasıyla gözükürken, kitapta standart bir avukat olarak yer alıyor. Aynı şekilde Bancroft ailesinin çocuklarından kitap boyunca sadece birkaç yerde bahsedilirken, dizide daha fazla yer alıyorlar.

Diziyi en çok etkileyen karakterlerden bir tanesi de Lizzie Elliot. Kitapta sadece birkaç defa bahsedilen bu karakter, özellikle dizinin son bölümlerinde önemli bir rol oynuyor. Kitap içerisinde, Meth’lerin kurbanı olan birçok kadın karakter olması ve okuyucuların bunları neredeyse hiç tanıma fırsatı bulamaması, çok fazla karakterin diziyi olumsuz etkileyebileceği düşüncesiyle alınmış bir karar gibi duruyor. Sonuç olarak dizinin eline hikayesi ve geçmişi olan bir kurbanı anlatma fırsatı geçiyor ve onu da sonuna kadar kullanmayı başarıyor. Kovacs’a yapılan sanal işkence bölümleri kitapta olduğu gibi dizide de kendisine geniş yer buluyor. İşkence bölümlerini okurken Kovacs’ın zihni defalarca kadın kılıfına yüklenip o şekilde işkenceye maruz bırakılırken, dizi bunu Kovacs’ın kullandığı kılıf üzerinden anlatıyor. Dizi burada risk almıyor ve mümkün olduğu kadar temkinli şekilde işkence sahnelerini izleyiciye yansıtıyor.

Bütün büyük değişikliklerin yanında dizinin yapımcıları küçük dokunuşlarla da izleyicinin gönlünü almayı başarıyor. Özellikle herkesin dikkatini çeken Kovacs’ın pembe sırt çantası, Ortega’nın biyonik kolu ve dövüş sahneleri, Poe karakterinin kısa ama etkileyici performansı kitaptan uyarlanan bir diziye pozitif etkisi olan dokunuşlar. Sonuç olarak “Altered Carbon” dizisi siberpunk türünü sevenlere güzel bir dünya sunarken, kitabı okumuş olanları da çok fazla üzmüyor. Eşine ender rastlanan bir durum ile dizide yapılan değişiklikler ekrana olumlu yansıyor ve kitabın yazıldığı dönemdeki eksiklerini kapatmayı başarıyor. Hikayenin geçtiği ortam ve atmosferin başarısı, diziye ayrılan bütçenin hakkının verildiğini gösteriyor.

Richard K. Morgan’ın Takeshi Kovacs serisi üç kitaptan oluşuyor ve eğer dizi Netflix tarafından iptal edilmezse en az iki sezon daha bilimkurgu, özellikle siberpunk sevenleri mutlu etmeye devam edecek gibi gözüküyor.

Yazar: Cem Can

Üniversite tezini robotlar üzerine vermiş bir bilgisayar mühendisi. Kılıcın yolunda ilerleyen, an itibariyle 2. Dan bir kendocu. Müzik tutkunu ve bilim kurgu hayranı. Kurduğu hayalleri yazıya dökmeye çalışan bir hayalperest."Ben bu dünyayı değiştiremeyeceğimi biliyordum; o yüzden başka dünyalara gittim." - PKD

İlginizi Çekebilir

Güldür Güldür’den 10 Bilimkurgusal Skeç

2013 yılında ilk olarak Fox’ta yayımlanan Güldür Güldür, 10. yılını geride bıraktı. Sunuculuğunu Kemal Sunal’ın …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et