Argento Soma

Argento Soma, 2000-2001 arasında 25+1 bölüm olarak yayınlanmış bir bilimkurgu Anime’sidir. Mobile Suit Gundam ve benzeri popüler bilimkurgularla bilinen köklü Sunrise stüdyosunun hazırladığı, öte yandan edebiyat tarihinde izleri bulunan ve insanlık tarihi boyunca tekrarlanan türden kişisel trajedilere adanmış, psikolojik derinlikli ve insan odaklı bir seridir.

Alternatif geçmişte insanlık dış uzaydan gelen tanımlanamayan yaşam formlarının saldırısı altında kalır. Saldırganlara karşı nükleer silahlar kullanarak anca sonuç alınabilmesi yeryüzünün önemli bir ksımını harabeye çevirmiştir. Öte yandan bu yaratıklar nedense sadece yeryüzündeki spesifik bir noktayı hedef almıştır. Yıllar boyunca yapılan sert direniş ile bu bölgeye daha önce hiç bir yaratık ulaşamamıştır. Tahliye edilen ve görünüşte olağandışı hiçbir belirtiye sahip olmayan bu bölgenin yaratıklar için neden bu kadar önemli olduğu bilinmemektedir.

İnsanlık bu olayla tüm uzay projelerini durdurmak ve savunmaya geçmek zorunda kalır. Artık kullanılan yegane savunma metodu ilk temas olarak Mig 25 türevi silahların üst atmosferden yapacağı nükleer saldırılarla, ardından deneysel lazer silahlarına sahip modifiye edilmiş uçaklarla ve son olarak sıfır noktasının etrafına döşenmiş kilometrelerce uzunlukta Railgun silahıyla yapılmaktaktadır. Fakat velev ki bir şekilde üst atmosferden yapılan nükleer saldırılardan sağ çıkabilen yaratıkları sıfır noktasına varmadan onlarla düşük irtifada savaşıp durdurabilmek için yeni bir silah daha gerekmektedir. Bu ise, nükleer silahlarla öldürülen ama metalimsi kas ve kemik yapıları hala canlı ele geçirilen cesetlerin bir tür sinir sistemi yerine geçecek kokpitler ve uzaylı yapısına yapılan geri mühendislikle uçak teknolojisinin entegre edilmesiyle ortaya çıkan hibridler olan SARG‘lardır. SARG’lar ise B.M. altında Funeral adı verilen çok uluslu bir birlik tarafından kontrol edilmektedir.

Takuto Kaneshiro, sevgilisi Maki ile ayrılmasından hemen sonra onun, B.M.’in finanse ettiği MORGUE kod adlı geri mühendislik programının başındaki Dr. Noguchi‘nin projesine katıldığını öğrenir. Aralarında olanlardan pişman olan ve Maki’ye kendisini yeniden affettirebileceğine inanan Takuto, projenin yürütüldüğü tesise gider ve projeye katılır. Ama projenin içeriğini öğrendiğinde dehşete düşer. Bu, daha önce dünyaya çakılan hiçbir yaratık cesedine benzememektedir. Hilkat garibesinden farksız görünüşünden ötürü bu dev yaratığa EX-1 ve (Frankenstein’den hareketle) Frank ismi verilmiştir. Noguchi ve Maki ise bu yaratığı yeniden canlandıracak deneye hazırlanmaktadır.

Deney bir facia ile sonuçlanır ve Takuto bir hastane odasında uyanır. Yanı başındaki esrarengiz adam, sadece onun gerçekleştirmek isteyebileceği bir şeyi tamamlamamasına ihtiyaç duyduğu için onu seçtiğini söyler. Ertesi gün ismi artık Ryu Soma‘dır ve esrarengiz adamın Funeral’e sızarsa bu şekilde EX-1 ile savaşıp onu mağlup edebileceğini söyleyince intikam ateşiyle yaşamaya başlar. Esrarengiz adamın şaşırtıcı bağlantıları onun Funeral’e bir SARG pilotu olarak sızmasını sağlar. Ama onun da kendi amaçları vardır.

Bu olaylar olurken EX-1 yeniden hayata dönmüştür ve sıfır noktasına ulaşmaya çalışmaktadır. Onu durdurmak için bölgeye giden ekip onun diğer yaratıklarla savaştığını görür. Ardından onu zorlu bir dövüşle etkisiz hale getirerek Funeral üssüne taşımayı başarırlar. Bu temas sırasında EX-1 bölgede yaşayan Harriet isimli bir kızla telepatik bir kontakt kurduğu ortaya çıkar. Harriet EX-1’in sinirsel dalgalanmalarını anlamlandırabilmektedir ama küçük yaşından ötürü bu belirtiler tam olarak net değildir ve Harriet’in kendi hayal gücünün ürünleri bile bu cümlelerden ayırt edilemez haldedir.

EX-1’in bir Funeral silahı haline gelmesinden sonra Takuto defalarca EX-1’i öldürüp öldürmemek arasında gidip gelir. Aralarında saf bir nefret vardır ama ilginç şekilde Harriet’in onla kurduğu kontağın giderek güçlenmesi onu öldürmesine de engel olmaya başlar. Bu olaylar olurken Funeral’in varlığının aslında pek de hoş karşılanmadığı ortaya çıkar. Sıfır noktasına ulaşmak isterken son anda durdurulmuş, bir yaratıktan kat ve kat güçlü ama bilinç sahibi bir yaratığın varlığına izin vermeleri Funeral’in varlığın tümüyle sorgulanmaya başlamasına sebep olacaktır.

Sıfır noktasında aslında neyin yattığını araştıran Funeral ekibi aynı zamanda yaratıkların her temas ile giderek güçlendiklerini farkeder. Öte yandan savaşmaları gereken tek düşman yaratıklar olmayacaktır. Bir rol karmaşasına sürüklenen Takuto da yaratık istilasının ardında yatan şok edici gerçeğe hazır değildir. Kendi trajedisi aslında sadece bir çemberin tamamlanmasıdır.

Argento Soma en başından yazılıp bitirilmişe benzeyen incelikli bir senaryoya sahiptir. Hikayede tamamen fonksiyonsuz olan hiçbir olay, karakter ya da bölüm yoktur. Yönetmen Kazuyoshi Katayama‘nın usta işi rejisi ile tüm olaylar finale doğru hikayeyi incelikle yürütmekte ve izleyiciyi şaşırtmaktadır. Bunu yaparken de Shakespeare başta olmak üzere klasik edebiyatın önemli örneklerinin serideki Takuto’nun trajedisi ile izdüşüm yapacak göndermelerine sıkça yer verilmesi hikayenin entelektüel bir derinlik sahibi de olduğunu göstermektedir. Katsuhisa Hattori’nin birçok farklı müzik türünün ustaca harmanlayan ama en çok da klasik müziğe bir saygı duruşu anlamındaki besteleri serinin akıldaki yerini kolaylaştırmıştır.

Argento Soma’nın popüler Anime’lere boğulmuş izleyici kitlesine neden önemli bir yapım olduğunu anlatmak kolay olmamakla birlikte, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, değeri eskimeyecek bir yapım hüviyetini korumaktadır. Bu durum, hikayenin her şeyden önce stereotipik bir bilimkurgudan çok ötede bir yerde, insani bir trajedi üzerine kurgulanmış, pişmanlık, öfke, empati ve tüm bunlar üzerinden yürütülen ahlaki mesajlı bir hikaye olmasına dayanmaktadır.

Hazırlayan: Hamit Gökalp