Etiket Arşivleri: War of the Worlds

Gerçek Bir Hikâye Anlatıcısı: Steven Spielberg

STEVEN SPIELBERG

The Big Friendly Giant (2016) filmiyle Steven Spielberg, Roald Dahl’ın fantastik hikâyesini beyazperdeye uyarladı. İyi yürekli bir devin yetimhanedeki Sophie (Ruby Barnhill) isimli kızla olan arkadaşlığını anlatan fantastik yapımda Spielberg, dokunaklı bir masal sundu. İyi kalpli devi, gene bir Spielberg yapımı olan Bridge Of Spies (2015) ile en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünün sahibi Mark Rylance canlandırdı. Müzikler, her zaman olduğu gibi …

Devamını gör »

Uzaydaki Büyük Düşmanımız: Toz

micro_universe_cestica

H.G. Wells’in War of the Worlds romanında, Dünya’ya saldıran Marslıları durduran şey insanlığın silahları veya direnişi değil, mikroskobik canlılardır. O kadar ileri bir teknolojiye erişmiş Marslıların Dünya’nın mikroplarına bir önlem almamasını garipsemeyin; zira 2017 tarihli Alien Covenant filminde bile başka bir gezegene inen insanlar mikroskobik tehlikeleri düşünmeden, koruyucu giysileri olmadan çıkmadı mı gemiden? İnsanlığın uzayda yayılmasının önündeki en büyük tehlike …

Devamını gör »

Aslını Aratmayan 7 Yeniden Çevrim

Geçen haftaki yazımızda yeniden çevrimlerin genellikle ilk filmlerin yerini tutamadığından bahsetmiş ve başarısız yeniden çevrimleri sıralamıştık. Elbette istisnaların da olduğundan söz etmeyi unutmamıştık. İşte bu yazımızda o istisnaları, yani en az ilk film kadar iyi olan, hatta ilk filmi gölgede bırakan filmleri listeleyeceğiz.  1. Nineteen Eighty-Four (Bin Dokuz Yüz Seksen Dört / 1984) İngiliz yazar George Orwell‘ın 1949 tarihli distopik …

Devamını gör »

Tom Cruise ve Bilimkurgu

Üç kez Altın Küre kazanıp, üç kez de Oscar‘a aday gösterilen Tom Cruise,  sinema kariyerine Endless Love (Affedilmeyenler / 1981) ile başladı. Cruise bu romantik filmde Billy karakterine can verdi. Ünlü oyuncu özellikle 80’li yıllarda yer aldığı filmler ve yakışıklılığı ile gençlerin sevgilisi haline geldi. Posterleri genç kızların odalarını ve hayallerini süsledi. Top Gun (1986), Rain Man (Yağmur Adam / 1988) ve Born on the …

Devamını gör »

Radyonun Gücü: Orson Welles’in Sunumuyla Marslıların İstilası

Gelişen teknolojiyle birlikte, dünyada radyonun yaygınlaşması 1930’lu yıllara rastlar. Bu dönemde radyo ile yapılan yayınlar geniş kitlelere ulaşmaya başlamış, milyonlarca radyo cihazı satılmış ve bu sayede radyonun kitleler üzerindeki etkisi de artmıştır. Radyonun o zamanki gücü, bugünkü internetin gücüyle kıyaslanabilir. Ulaşım ve haberleşme imkânlarının sınırlı olduğu 30’lu yıllarda radyolar, gazetelerle birlikte, haber almanın ender kaynaklarındandı. Yine bu yıllarda başlayan canlı …

Devamını gör »

Voltaire’den Vonnegut’a Bilimkurgu

Voltaire'den Vonnegut'a Bilimkurgu

“Bu deli zırvalarını gerçekten okuyor musun?” Çok değil, 15-20 yıl önce elinde bilimkurgu kitabıyla yakalanan birine ilk sorulan bu olurdu. Ya da kaşlar kalkar, hafif alaycı bir sesle “ilginç!” denilirdi ve saygınlığınızın o anda dibe vurduğunu hissederdiniz. Çoğu kimse için bilimkurgu, entellektüel bir ayıptı. Kimileri için hala öyle. Tıpkı aynı insanlar için, erotizmin ahlakî bir ayıp olması gibi. Bu bir rastlantı mı? Bence …

Devamını gör »

Uzaylılar İçin Saldırı Taktikleri

1950’lerden beri Hollywood, bizi kendi tarzında dünya dışı canlı istilalarına çok güzel alıştırdı. Unutmaya çalıştığımız Skyline ve zihinlerimize kazınan Alien gibi birçok yapıtla hepimiz iyi ya da kötü etkilendik. Şimdi kendimize şu soruyu sorma vaktimiz geldi: ”Nasıl oluyor da milyonlarca ışık yılı öteden gelip, son teknoloji silahlarıyla saldırdıktan sonra bir avuç genç primat türüne yeniliyorlar?” Gezegenimiz ve kaynaklarımız için gelen …

Devamını gör »

Tripodların Bilimsel Analizi

Marslılar olarak da bilinirler. H.G. Wells‘in romanından tasarlanan Tripodlar, insan türünü kökten kazımak ve Dünya’ya astronomik derecede zarar vermek için programlanmış, tüyleri ürperten siren sesleri ile yaklaşık 30 metre yüksekliğinde devasa dünya dışı biyomekanik savaş makineleridir. Bu savaş makineleri, beyazperdede ilk kez 1935 yılında belirmiştir. İlk filmde “Marslılar” olarak adlandırılmalarının nedeniyse, eskiden kızıl gezegende aktif çok hücreli yaşam olduğunun düşünülmesidir. …

Devamını gör »