The Matrix Reloaded

Wachowski Kardeşler, önlerindeki yüksek çıtanın gölgesinde bir film çekmek istemiyorlardı, bu yüzden planlarını buna göre tasarlayıp, hikayeler arası kopukluğa izin vermemek için üçlemenin son iki bölümünü aynı yıl çektiler ve vizyona soktular. Bu 3 filmin her birinde gördüğümüz anime esintilerinin en yoğun olduğu film olarak tanımlayabileceğimiz The Matrix: Reloaded, çıktığı yıl çoğu kişi için hüsran kapısı, çoğu kişi için de mevcut çıtanın darmaduman edilip hiç kırılamayacak şekilde yükseklere konmasıydı. Reloaded, Matrix dünyasını ve felsefesini fazlasıyla idrak edebileceğimiz, kapanıştaki enfes resitale hazırlıklı girmemiz için önümüze altın tepside sunulmuş bir nimet niteliğinde.

Reloaded’ın konusu, üzerine seçilmiş kişi yükünü alan Neo’nun bu arayışa bir anlam vermesinin gelişim evrelerini anlatıyor. Seçilmiş olduğunu her gün daha fazla anlamakla beraber, bu yükümlülüğün armağanlarını teker teker alırken, Kahin’in en eşsiz özelliklerinden olan geleceği görme yetisine de sahip oluyor. Bir yandan Zion’u kurtarma planları düzenleniyor, bir yandan da Matrix ayağında, Neo gerçek dünyayı kurtarabilmek için önüne gelen tüm riskleri alıyor. Kahin ile görüşme sekansının ardından Ajan Smith (ler) ile karşılaşan Neo’nun düşmanlarına, makinelerden kurtulup özgür kalan Smith de ekleniyor. Neo’nun Matrix’in kaynağına ulaşmasından, Zion’un saldırıya uğramasına kadar ilerleyen Reloaded, serinin aksiyon seviyesini fazlasıyla yukarılara çekiyor, büyük bir ziyafet sunuyor.

Diğer seçilmiş 5 kişi gibi kaynağa, Matrix’in yaratıcısına ulaşan Neo, ne yaparsa yapsın yeni kurulacak bir Matrix’in önünü kesemeyeceği için, biraz da aşkın getirdiği gözü kör hislerin de yardımıyla rotasını Zion’un kurtuluşu yerine sürekli kabuslarında gördüğü Trinity’nin kurtuluşuna doğru yönlendiriyor. 3. filmin fazlasıyla zorlu ve derin yapısında kaybolup giden seyirciler için hazmı daha kolay olan Reloaded’ın eleştirildiği noktalardan birisi de Trinity’nin Neo’nun sevgilisi konumuna atılıyor olması. Filmin senaryosunu bile baştan yazmak isteyen ruh hastası eleştirmen toplulukları için iki buçuk saatlik bir çile olan film, başından beri bu savaşın Neo’nun savaşı olduğunu söylemekte ısrar ediyordu ve artık bu bölümde bunun altını çizmeye başlıyor.

Reloaded’ın Matrix’in gölgesinde “bırakılmasının” en önemli nedenlerinden birisi de izleyenlerin filmde mantık hatası arama gibi bir delalete kapılıyor olması.” Bir an için bilimkurgu izlediğini unutanlara hatırlatma: İzlediğiniz bir bilimkurgu filmi,” yazısını film boyunca bir köşede tutması gerekiyordu Warner Bros’un kurgudan sonra, üşenmişler! Reloaded ile gelen ve artık fazlasıyla profesyonelleşen (kimine göre abartılaşan) dövüş koreografileri, özellikle çekimi imkansız sahnelerde görsel efekt destekli aksiyon sahneleri çekimi, ilk filmde aktif olan karakterlerin ikinci filmde Neo’nun gölgesinde kalması gibi hunharca eleştirecekler için velinimet olan bu öğeler mantık hatası arayan kitlenin gözüne çarpıveriyor. Filmin gişede beklenenin çok altında bir rakamda kalmasının en önemli nedeni, Matrix’i karalama furyasının o yıllarda şanının fazlasıyla revaçta olduğundan dolayı olabilir.

Bu kadar gereksiz iğnelemeyi ve detaycılığı bir kenara bırakırsak, ikinci film ile gelen muhteşem setler ve ilk filme nazaran gözüken bariz görsel efekt yükselişi göze çarpan sevindirici detaylar. Tabii Wachowskilerin kendini kat kat katlamasına bir şey diyemiyoruz, bu yüzden ne muhteşem senaryoya, ne de muhteşem kurguya dokundurabileceğimiz en ufak sözümüz yok. Öte yandan devam filmi ile oyuncu kalitesinin bariz biçimde artışa uğraması, zaman zaman her koşulda sakin ve sinir bozucu oyunlarına tahammül etmekte zorluk çektiğimiz Keanu ReevesCarrie Ann Moss ikilisini unutturmayı başarıyor. Hugo Weaving’in bu üçleme ile kazandığı kredileri V For Vendetta’da zirvelere taşıması da bir ayrı sevindirici olay. Tabii bu filmde Wachowski ikilisinin bariz hegamonyası varken kim takar oyuncuları demek geliyor içimizden, orası ayrı.

Temelinde iyi bir film, temelinin de ötesinde çok ama çok iyi bir film olan Matrix: Reloaded, çıktığı yıl Kralın Dönüşü gibi bir kapanış efsanesinin altında (vizyon tarihleri aynı olmasa da) ezilmiş, daha doğrusu eleştirmen ve hayran bazından aldığı deli gibi olumsuz oylardan dolayı sürü psikolojisini perçinlemiş muhteşem bir devam eseri. Anlaşılmazlığı ve mükemmelliği bir derece daha üste çıkaran bu biraderler için de keskin bir dönüş noktası. Geneline baktığımızda zaten sinemasever kitlesini ikiye bölmekte cambazlar, bu yüzden hakkında yazılıp çizilen sayısız makaleye ve eleştiriye haksızlık etmek istemeyiz. Hakkında isteyen istediği yorumu yapabilir, ama Reloaded efsanesi üçlemenin bütününde gördüğümüz başarılı bir filmdir ve yerin dibine haksızca sokulmuştur.

Yazan: Erşah Odabaşıoğlu

Önceki Sonraki

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

The Matrix Resurrections

Matrix Sistemi Yeni Filmde Neden Daha Güçlü?

Daha güçlü, daha güvenli bir Matrix fikri, Neo ve arkadaşlarının önceki Matrix filmlerindeki eylemlerinin doğrudan …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et