40’lı Yıllardan 10 Bilimkurgu Filmi

Çılgın bilim insanları (Man-Made Monster/1941, The Mad Monster/1942, Mysterious Doctor Satan/1940), ters giden deneyler (Before I Hang/1940, Dr. Jekyll and Mr. Hyde/1941), esas kızın peşine düşen korkunç yaratıklar (The Monster and the Girl/1941, The Lady and the Monster/1944) ve de görünmez insanlar (The Invisible Man Returns/1940, The Invisible Man’s Revenge/1944) 40’ların bilimkurgu sinemasında sıklıkla işlenen konular olarak çıkıyor karşımıza. Sizler için bu korku/komedi soslu filmlerden 10 tanesini, aradaki istisnaları da dikkate alarak listeledik.

1. Dr. Cyclops (1940)

Yaşayan en büyük bilim insanlarından biri olan Dr. Thorkel yürüttüğü çalışmaların sonucunda canlıları küçültmenin bir yolunu keşfeder. Ancak bazı meslektaşları, onun bu çalışmalarını tehlikeli bulur. Deneylerini sürdürmek uğruna cinayet işlemekten bile çekinmeyen Dr. Thorkel, elbette bu kişileri yolundan çekmek isteyecektir. Bunun en kolay yolu ise onları artık tehdit oluşturamayacakları kadar küçültmektir.

Bir “çılgın bilim adamı” filmi olan Dr. Cyclops Amerikalı korku, fantezi ve bilimkurgu yazarı Henry Kuttner‘ın Thrilling Wonder Stories‘in Haziran 1940 tarihli sayısında yayımlanan aynı adlı öyküsünden beyaz perdeye aktarılmıştır. Film ayrıca 13. Akemedi Ödülleri’nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar’a aday gösterilmiştir.

2. The Invisible Woman (1940)

40’lı yılların ilk yarısı, Görünmez Adam filmleriyle dolu desek abartmış olmayız. The Invisible Man Returns (1940), Invisible Agent (1942), The Invisible Man’s Revenge (1944)… The Invisible Woman‘ı diğerlerinden ayıransa, adından da anlaşıldığı üzere bu kez görünmez olanın bir kadın olması.

Professor Gibbs insanları görünmez yapan bir makine icat eder. Elbette bu makineyi test etmek için bir gönüllüye ihtiyacı vardır. Bu kişi oldukça çekici ve gözü kara bir kadın olan Kitty Carroll‘dan başkası değildir. H.G. Wells‘in The Invisible Man (1897) adlı meşhur romanından esinlenen The Invisible Woman, komedi soslu bir bilimkurgu filmi olarak çıkıyor karşımıza.

3. Dr. Jekyll and Mr. Hyde (1941)

Robert Louis Stevenson‘ın 1886 senesinde yayımlanan The Strange Case of Dr. Jekyll and Mr. Hyde isimli romanından beyaz perdeye uyarlanan film, sinema tarihinin unutulmaz filmleri arasında yer almaktadır.

İnsan doğası üzerine araştırmalar yaparken, tek bedende gece ile gündüz kadar farklı iki karaktere bölünen saygın bir bilim insanının öyküsünü konu edinen Dr. Jekyll and Mr. Hyde, yalnız bilimkurgu hayranlarının değil, tüm sinemaseverlerin izlemesi gereken bir klasik diye düşünüyoruz.

4. Black Friday (1940)

Prof. George Kingsley bir araba kazası sonucu ağır yaralanır. Kurtuluş umudu yok gibidir.  Doktorlar saatleri, hatta dakikaları kaldığını söyler. Ancak arkadaşı Dr. Ernest Sovac onu kurtarmanın bir yolunu biliyordur. Bu yol hayvanlar üzerinde başarıyla uygulanan beyin transferidir. Ancak bu hem tehlikeli hem de yasal olmayan bir operasyondur.

Korkuyla harmanlanmış Black Friday gerek konusu, gerekse bir dönem sinemaya damgasını vurmuş iki büyük ustayı, Bela Lugosi ve Boris Karloff‘u bir araya getirmesi bakımından sinema tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.

5. Flash Gordon Conquers the Universe (1940)

Flash Gordon ilk kez 1937’de New York World gazetesinin sayfalarında boy gösteren bir bilimkurgu çizgi romanıdır. Uzay operası türündeki serüvenlerin kahramanı olan Flash Gordon büyük ilgi görmüş, ete kemiğe bürünüp defalarca kez televizyonda ve sinemada izleyici ile buluşmuştur.

Bir Universal Pictures yapımı olan Flash Gordon Conquers the Universe Flash Gordon’un 12 bölümlük maceralarından oluşur. Mor ölüm yeryüzünde can almayı sürdürmektedir. Flash Gordon, Dale Arden ve Dr. Zarkov, salgına çare bulmak için Mongo gezegenin yolunu tutarlar. Elbette Zalim İmparator Ming’in de planları yok değildir.

6. The Invisible Man Returns (1940)

Geoffrey Radcliffe idamı edilmeyi beklerken, arkadaşı Dr. Frank Griffin’in ziyaretinin ardından adeta ortadan kaybolup, polisi şaşkına çeviriyor. Ancak Polis Müfettişi Sampson sonunda Griffin’in görünmez adamın kardeşi olduğunu anlayınca bu inanılmaz kaçışın üzerindeki sır perdesi de aralanmış oluyor.

1933 tarihli The Invisible Man‘in devamı niteliğinde olan The Invisible Man Returns‘de, korku sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş Vincent Price, kardeşini öldürmekle suçlanan Geoffrey Radcliffe rolüyle çıkıyor karşımıza.

7. Bud Abbott Lou Costello Meet Frankenstein (1948)

Bir kargo şirketinde çalışan Chick ve Wilbur, McDougal Korku Evi’ne iki sandık teslim etmek için yola koyulurlar. Bu onlar için sıradan bir iş gibi görünse de aslında hayatlarının en tehlikeli teslimatını yaptıklarının farkında değillerdir. Bu iki sandık iki korkunç yük taşımaktadır. Bunlar Frankenstein’ın talihsiz ve isimsiz canavarı ile kanla beslenen bir gece yaratığı olan Dracula’dır. Bu ikiliye bir de kurtadam katılınca macera dozu ikiye katlanır.

Bud Abbott Lou Costello Meet Frankenstein daha çok korku sinemasına ait olsa da Frankenstein’ın canavarı hatırına listemize dahil etmek istedik. Korku, komedi ve bir tutam da bilimkurgu karşımı olan bu film, size eğlence dolu bir buçuk saat vaat ediyor.

8.  The Mysterious Island (1941)

Amerikan İç Savaşı’nın sonlarına doğru beş kişi, esir tutuldukları kamptan bir balonla kaçmayı başarır. Dev dalgaların birbiriyle yarıştığı okyanusun üzerinde süzüldükten sonra gizemli bir adaya ulaşırlar. Bu adada türlü macera onları beklemektedir. Korsanlarla karşı karşıya gelmek de bunlardan biridir.

Fransız yazar Jules Verne‘in 1874’te yayımlanan romanı The Mysterious Island, bu kez 1941 tarihli Sovyet yapımı bir film olarak çıkıyor karşımıza. Romanın pek çok kez sinemaya uyarlandığını ve Esrarlı Ada, Esrarengiz Ada gibi farklı isimlerle birçok kez dilimize kazandırıldığını da belirtelim.

9. Invisible Agent (1942)

H.G. Wells’in romanından esinlenen ve Universal’ın dördüncü görünmez adam filmi olan Invisible Agent, 2. Dünya Savaşı sırasında moralleri yüksek tutmak için çekilen bir propaganda filmi olarak sinema tarihinde önemli bir yere sahip.

Görünmez Adam olan Dr. Jack Griffin‘in torunu ABD’ye göç etmiştir ve Frank Raymond adını kullanarak bir matbaa işletmektedir. Ancak onun gerçekte kim olduğunu bilen gizemli kişiler tarafından ziyaret edildiğinde sakin bir hayat yaşayamayacağını anlar. Alman casusu olan bu adamlar, dedesinin bulduğu görünmezlik formülünün peşindedir. Frank bir şekilde ellerinden kurtulmayı başarır ve dedesinin formülünü kullanıp Amerika adına görünmez ajan olarak görev yapmaya başlar.

10. The Man with Nine Lives (1940)

Modern bilimin mucizelerine bir yenisi eklenmiştir: İnsan dondurma. Bu yöntemle insan hayatı askıya alınmakta, bu süre de günlerle ölçülmektedir. Böylelikle hasta olan kişilerin sağlıklı hücrelerine zarar vermeden kanser gelişiminin durdurulması amaçlanmaktadır. Dr. Tim Mason keşiflerini basınla paylaşır. Ancak henüz hedeflediği aşamanın çok gerisinde olduğunu ve tedavi anlamında bir gelişme sağlayamadığını ekler. Bu açıklamalar yine de hastane yönetiminin hoşuna gitmez ve Dr. Mason bu araştırmadan uzaklaştırılır. Bu durumu bir fırsata çevirmek isteyen Dr. Mason, insan dondurma konusunda, en azından kağıt üzerinde ondan çok ileride görünen ama on sene önce ortadan kaybolan gizemli bir bilim insanının peşine düşer.

1940 tarihli The Man with Nine Lives adlı bu yapımda, sinema tarihine Frankenstein’ın canavarı olarak kazınan Boris Karloff, gizemli bilim insanı Dr. Leon Kravaal olarak çıkıyor karşımıza.

Önceki Sonraki

Yazar: Kadri Kerem Karanfil

Bu hesap, artık hayatta olmayan bir yazara aittir. (1980-2021)Bilimkurgu Kulübü emektarı. Yalnız bilimkurguyla değil, korku ve çocuk edebiyatıyla da ilgili. Stephen King'in sadık okuyucusu. Ray Bradbury'nin büyük hayranı. 80'lere ait korku filmlerinin tutkunu.

İlginizi Çekebilir

bilimkurgu gelecek tahmin

İsabetli Öngörüleriyle Dikkat Çeken Bilimkurgu Romanları

Bilimkurgu yazarları, otomobilden organ nakillerine kadar pek çok icadı önceden tahmin etmeyi başardı. Onlarca yıl …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et