Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
“Sayın Hâkim, kocam beni bir robotla aldatıyor. Ondan ayrılmak istiyorum.”
Bu cümlenin bir boşanma davasında kurulacağı günler çok uzak değil. Daha şimdiden, henüz bilimkurgu filmlerinden alışık olduğumuz gelişmişlikte birer android olmasalar da robotlarıyla duygusal ve cinsel beraberlik yaşayan insanların haberlerini okumaya başladık.
Örneğin Fransa’da, 3 boyutlu yazıcıdan kalıplarını çıkararak ürettiği “InMoovator” adlı robotuyla bir yıldan beri aşk yaşadığını ve onunla evlenmek istediğini söyleyen Lilly, kendini bir roboseksüel olarak tanımlıyor. (1) İngiliz TV kanalı Channel 4’te 30 Kasım’da gösterilen “The Sex Robots Are Coming!” (Seks Robotları Geliyor) adlı belgeselde de, 58 yaşındaki ABD’li bir mühendis, April adını verdiği ve kendi ürettiği sarışın robotuyla haftada 4 kez birlikte olduğunu, 36 yaşındaki eşinin bundan hiç rahatsızlık duymadığını, onu başka bir kadınla aldatmadığı için memnun olduğunu ve hatta “robot kuması” April’in bakımıyla bizzat ilgilendiğini anlatmıştı. (2)
Peki, rastladığımız –şimdilik- bu tekil örnekler birer istisna mı, yoksa sosyologların dikkate alması gereken bir toplumsal (d)evrimin şafağında mıyız? Kanada’da yayımlanan “Cinsellik ve İlişki Terapisi” dergisindeki bir makaleye göre uzmanlar, yakın gelecekte “dijiseksüellik” adı verilen yeni bir cinsel yönelimin ortaya çıkacağını tahmin ediyor. (3) Bu cinsel yönelime sahip insanlar, cinsel ihtiyaçlarını yalnızca robotlarla ve sanal gerçeklik ortamlarında giderecekler.
Akademi dünyası da son zamanlarda bu yeni yönelimin üzerinde araştırmalar yapmaya başladı. Manitoba Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden Dr. Neil McArthur, cinselliğin geleceği ve getireceği etik açmazlar üzerine çalışmalar yürüten bir akademisyen. Konuyla ilgili meşhur “Robotlarla Seksin Etik ve Hukuksal Yansımaları” adlı makalesinde (4), kişilerin kendi arzuları temel alınarak onlara özel sipariş üretilecek olan “seksbot” adlı robot partnerleriyle yakın ilişkiler geliştireceklerini öngörüyor. Bu seksbotlar, normalde insan partnerlerin yapmak istemeyecekleri fantezileri gerçekleştirmeye uygun şekilde programlanacakları için, insanlar onlarla beraber olmayı tercih edecekler.
Bu alandaki talep potansiyelini görerek, sadece kendileri için değil piyasaya yönelik seks robotları üreten girişimciler de mevcut. İspanyol nanoteknoloji mühendisi Sergi Santos, Samantha adını verdiği robotuyla evliliğine renk kattığını, 2015’te kurduğu şirketinin internet sitesi üzerinden 3750 Euro’ya sattığı yapay zekâ sahibi Samantha benzeri robotlarla dileyen herkesin de bu mutluluğu yaşayabileceğini iddia ediyor. (5) Santos, Samantha’nın özelliklerini sıralarken, onun G noktasına ve vücuduna dokunulmasını seven, farklı seksi ruh hallerine sahip, öpüşebilen romantik bir seks robotu olduğunu söylüyor. Yakın gelecekte erkek seks robotu da yapmayı planladığını açıklayan Santos, seks robotlarının toplumsal faydaları olduğuna da inanıyor. Santos’a göre seks robotları, içine kapanık ve çekingen kişiler ile bastırılmış lezbiyen, gay ve biseksüel isteklere sahip bireyler için oldukça ideal ürünler.
Santos, seks robotlarının toplumsal faydaları noktasında haklı olabilir. Eğer cinselliği yaşamak temel bir insan hakkı ise, yapay zekâ sahibi robotların, baskı ve politik ayrımcılıklar yüzünden bu hakka erişimde sorun yaşayan toplumsal gruplara mensup bireylere mastürbasyonla kıyaslandığında çok daha zevk verici bir deneyim sağlayacağı kesin. Ayrıca yaşlı ve bedensel engelli kişiler de robotları kullanarak cinsel isteklerini daha rahat tatmin edebilme imkânına kavuşabileceklerdir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar noktasında da, robotların sağlık açısından daha güvenli bir alternatif oldukları açık.
Fakat meselenin endişe uyandırıcı bazı noktaları yok değil. Hiç trip yapmayan, her arzu ve isteğinizi dilediğiniz modu ayarlayarak karşılatabildiğiniz bir sevgilinin varlığı kulağa hoş gelse de, insanların birbirine dokunmayı bıraktığı, kendi kurdukları sanal ve robotik haremlerde kaybolduğu bir gelecek sizde de ürperti uyandırmıyor mu? Üstelik yapay zekâ ileri derecede geliştiğinde seks robotlarının hisleri de ayrıca ele alınması gereken bir etik mesele olacaktır. Bu noktada, belki de Asimov’un 3 robot yasasını cinselliği de içerecek şekilde daha geniş yorumlamamız gerekebilir.
Peki, seks robotlarının faydaları, zararları ve gelecekte yaygınlaşıp yaygınlaşmayacakları hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Belki yanıtlamadan önce Abyss Creations firmasının geliştirdiği ve henüz prototip aşamadaki bir seks robotu olan Harmony’nin neler yapabildiğini izlemek isteyebilirsiniz. Dikkat! Video 16 yaşından küçükler için uygun olmayabilir…
Kaynakça:
