Mantarlı Pizza | Murat Yıldırım (Kısa Öykü)

Bilim, Teknoloji ve Savaş Bakanlığı’ndaki BuG025698001 isimli Başuzman personelin jurnalinin yer aldığı, Güvenlik ve Huzur Bakanlığı’nca hazırlanan rapor (No: SD 006 120 338 112) dan alıntı:

“… Sicil amirim A. hanım ve onun amiri D. beyi, halk arasında “Sonova Savaşı” olarak bilinen bölgemizin en verimli arazileri ve son temiz su kaynakları için halkımız adına verilen onurlu savaş hakkında konuşurken duydum. Savaşın çok uzadığını, barış vaktinin geldiğini ima eden yorumlar yaparak, kutlu liderimizin komutanlık ve diplomasi becerilerinin yetersiz olduğunu da ima eden eleştirilere yeltendiler. Ayrıca son zamanda tayın olarak verilen mantarların tadının farklı olduğunu söyleyerek…”

Değerlendirme: BuG025698001 kodlu muhbire ait jurnaller, genelde doğru olmakla beraber; jurnal sahibinin amirleri hakkında olup, yoruma açık bulunmaktadır.

Sonuç: BuG025698001`in kişisel çıkar sağlama ihtimali olmakla beraber jurnale konu olan A. ve D.`nin rutin izleme sınıfından çıkarılarak potansiyel tehlikeli grubuna alınması ve sürekli gözlem altında tutulması uygun görülmüştür.

S. A.
Huzur Sağlama Şef Yardımcısı
Güvenlik ve Huzur Bakanlığı

Not: İsimler güvenlik protokolleri gereği tüm raporda gizlenmiştir. Eğer yetkiniz varsa sayfa altındaki linki tıklayarak tam isimleri görebilirsiniz.”

Pizza hamurunun üzerine hafif nemli bir bez örterek hamuru dinlenmeye bıraktı. Şimdi hamurun biraz dinlenip, kabarması gerekiyordu. Kulaklığındaki hafif caz müziği eşliğinde bahçeye inip, pizza için domates ve yeşil biber toplamalıydı. Suyundan birkaç yudum içti ve kapıya yöneldi.

Kutlu Devrim öncesi ../../…. tarihinde yayımlanmış Teknoloji ve Bilim Dergisi`nde yer alan bir haberden alıntı:

Mantarlar Açlığa Çözüm Olacak

Küresel ısınma sonucu bölgemizde sulu tarım yapılacak araziler ve tarım için kullanılabilecek su giderek azalıyor. I.K. Üniversitesi`ndeki İtalyan asıllı araştırmacı ve gıda mühendisi Alberto Zaccihini, ülkemizin kuzey bölgelerinde yetişen yabani dağ mantarlarını kültür mantarlarıyla hibritledikleri çalışmalarda birkaç türün toplu üretime çok uygun bulunduğunu, yapılacak yatırımla tüm ülkenin sağlıklı beslenmesine katkı verecek miktarda mantar üretilmesinin mümkün olduğunu söyledi. Bu mantarların üretimi için gerekli alan ve su, geleneksel tarıma göre çok daha az olacak. Mantar üretimi kapalı ve karanlık ortamlarda yapıldığı için atıl birçok bina kullanılabilecek. Daha da önemlisi kullanılan su ve organik malzemeler geri dönüştürülebilir olduğu için defalarca kullanılarak ürün alınabilecek.

Domatesleri birkaç dakikalığına sıcak suya attı. Sıcak sudan çıkardığı domateslerin kabukları kolayca soyuluverdi. İki tane domatesi ortadan bölüp, üç diş sarımsakla beraber mutfak robotunun içine boca etti. Kekik, kırmızı biber, karabiber ve tuzun ardından, sosunun sırrı olan ince kıyılmış taze fesleğen ve halis sızma zeytin yağını da ekledi. Motorun sesi yükselirken çalan piyano konçertosunun sesi duyulmaz oldu. Yaşlı adam uzanıp maden suyundan bir yudum daha içti.

Bilim, Teknoloji ve Savaş Bakanlığı MUE (Mantar Üretim Enstitüsü) üretim tesislerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan “Çok Gizli” damgalı rapordan (No: SD 005 114 886 547) alıntılanmıştır:

“… Enstitü’ye ait üretim tesislerinde yapılan incelemede su geri dönüşümü için gerekli arıtım tesisinin bakımının yapılmadığı tespit edildi. Enstitü`nün Genel Müdürü Sayın Alberto Zaccihini`yle yapılan görüşmede, Ord. Prof. Zacchini tüm üretim tesislerinin yıl boyunca tam kapasite olarak üretim yapmaya zorlandığını, bunun şu an sürdürülmesinin imkansız olduğunu belirtti. Arıtma tesislerinde yeterli bakım yapılabilmesi için tesislerde üretimin zaman zaman durdurulması gerektiğini ekledi. Ayrıca mantarların halkın günlük diyetine sadece ek protein olarak tasarlandığını, diyetin temel ögelerinden biri haline gelmesinin yapılan öncü çalışmalarda dikkate alınmadığını; bu konu üzerinde yeni ve sürekli araştırmalar yapılması gerektiğini açıkladı. Mantarlarda bulunan ve vücutta yarılanma ömrü çok kısa olan birtakım maddelerin halüsünatif ve/veya anti-depresif etkilere sahip olabileceğini, bu yüzden mantarların baştaki planlamada olduğu gibi her gün değil, gün aşırı veya yan yiyecek olarak tüketilmesi gerektiğini heyetimize bildirdi.

Üretim tesislerinin tek girdisi olan organik malzemelerde ağır bir koku olduğunu belirten Ord. Prof. Zacchini, bize tesisin ilgili kısımlarını gezdirdi. Son bir kaç yıldır organik malzemelerde bulunduğu söylenen bu kokuyu cephe deneyimlerinin etkisiyle olsa gerek ben çürümüş ceset kokusuna benzettim. Her durumda bu kokunun kaynağının araştırılması ve halk sağlığı için…”

Değerlendirme: Rapor hazırlayan heyetin başkanı Gazi ve Emekli Miralay D.O. Alberto Zacchini`nin yıllardır belirttiği endişeleri tekrarlamaktan başka bir şey yapmamış.

Sonuç: Mantar üretimindeki en ufak kesinti, ülke çapında açlık tehlikesi ortaya çıkarabileceği için, şu an yapılabilecek bir şey bulunmamaktadır. İki yıl içinde yapılması planlanan tesislerin devreye girmesiyle uygun arıtma imkanı doğabilir.

Yüksek Yetkiyle Giriş: Bu ve benzeri tüm raporların derecesinin çok gizliye çıkarılmasına ve bu raporları hazırlayan heyetlerin ve uzmanların imhasına karar verildi. Güvenlik ve Huzur Bakanlığı`ndan ilgili özel birimler, gerekli önlemleri almak üzere haberdar edildi.

Başkanlık Hususi Danışmanı H.Y.

Arka planda hafifçe çalan kemanlar kulağının pasını siliyordu. Limonlu gazozundan bir yudum daha alıp hafifçe kabarmış hamuru merdaneyle açmaya başladı. Hamur yeterince incelince, eline aldı. Hamuru bir elinden diğerine geçiriyor, arada bir havaya atıp çeviriyordu. Çocuklar hamuru böyle açmasına bayılırdı. Hele o gülüşü kıkır kıkır olan çocuk. Hani kristal bir bardağa dökülen su gibi kahkahası olan kız çocuğu… Sahi neredeydi o?

Bilim, Teknoloji ve Savaş Bakanlığı tarafından açık kaynaklar kullanılarak hazırlanan “Rutin ” damgalı rapordan (No: AK 004 115 385 226) alıntılanmıştır:

Kutlu devletimizin aleyhtarı olan dış güçler tarafından desteklenen haber kaynaklarınca yayılan söylentilerden biri:

“… Devletin yıllardır süren savaşta kayıpları azalmıyor, tam aksine artıyor. Fakat savaşın ilk yıllarında Devlet Şahadet Töreniyle ailesine teslim edilen asker sayısı, bugünlerde yapılan törenlerde teslim edilen asker sayısının neredeyse on katıydı. Teslim edilen cenazelerin hemen hepsinin patlama, yangın ve benzeri sebeplerle büyük oranda deforme olması hepinizin duyduğu söylentilerin aslında gerçek olduğunun bir kanıtıdır. Devletimiz sadece evlatlarımızın canını heba etmekle kalmıyor, şehitlerimizin organlarını yurt içinde ve yurt dışında kanunsuz yollardan pazarlıyor. Cenazelerden geri kalanlar ise mantar çiftliklerine yollanıyor. Vatan için ölmeyi kutsayan devlet ölülerimizden bile…”

Sadece tellerden oluşan pizza tepsisine hamuru serdi. Hızlı hareketlerle pizza hamurunun kenarlarını çekiştirmeye başladı. Bir yandan arka planda çalan gitara eşlik ediyor, diğer yandan tepsiyi usta hareketlerle tezgahın üzerinde çeviriyordu. Hamurun tepsinin üzerine iyice gerildiğini ve mükemmel bir daire şeklini aldığına emin olana kadar devam etti. Hamuru delmeye yarayan çivili silindiri, hamur üzerinde gezdirmeye başladı. Pizzanın bir bölümünün kabarıp şişmesini kimse istemez. İlk önce hamurun kenarına fırça yardımıyla zeytinyağı ve tereyağı karışımından sürdü. Sonra, hazırladığı sosun bir kısmını hamurun üzerine boca etti. Kepçenin altını kullanarak sosu yavaş dairesel hareketlerle yaymaya başladı. Yayılan sosun üzerine usta hareketlerle ilk önce az önce rendelediği peyniri serpti. Daha sonra pizzanın üzerine biber, soğan ve domatesleri yerleştirdi. Pizza, fırına verilmeye hazırdı.

Bilim, Teknoloji ve Savaş Bakanlığı Mantar Üretim Enstitüsü`nde yaşanan olayla ilgili görgü tanığı, fırın görevlisi Uzman Yardımcısı R. D. nin ifadesidir.

“Gün normal başlamıştı. Rutin kontrollerden sonra Zeki hoca odasına geçti. Zeki hoca… Biz Prof. Zacchini`ye yıllardır böyle seslenirdik, o da bunu çok severdi. Kendisini buraya ait hissettirdiğini söylerdi. Bu aralar morali çok bozuktu. Gerekli yatırımlar ve tamirler yapılmadığı için üretim kapasitemiz ve verimimiz sürekli düşüyordu. Bi’ de şey var… Yeni gelen gübreden nefret ediyordu. Çok ağır kokuyordu. Çürümüş et gibi…. Özür dilerim konuya dönüyorum tabii ki. Fakat olayın olduğu gün morali çok daha bozuktu. Enstitü’de bir söylenti vardı. Zeki hocanın kızının ve torunun ülkeden kaçmaya çalışırken öldüğü hakkında, evet. Cesetleri bulunmuş. Adalara geçmeye çalıştıkları bot devrilmiş. Neyse, doğrusunu bilmiyorum; sadece dedikoduydu herhalde. Zeki hoca uzaklara dalıp gidiyordu. Sabah benim yanımdan geçerken de çok dalgındı. Ofisine götürdüğüm kurutma fırını ile ilgili dosyaya bile doğru dürüst bakmadı. Duvara doğru bakıyordu. Derinlere dalmıştı. Ben de dosyayı yanına bırakıp çıktım. Sonra bana doğru koştuğunu görünce kızdı sandım. Ama yanımda durmadan, doğrudan fırına atlayıverdi. Apışıp kaldım. Hiçbir şey yapamadım. İlginç bir şey mi? Şey, sadece şey duydum. Hoca, “Pizzaya mantarı kim koydu?” diye bağırıyordu.

Pizza nefis görünüyordu. Pizzanın kenarı çok güzel kızarmıştı. Eriyen peynirin kokusu burnuna doldu. Domates, biber, soğan ve mantarlar harika pişmişti. Mantar mı? Mantar mı? Pizzaya mantar koymamıştı ki… Hayatını adadığı mantardan nefret ediyordu, artık. “Pizzama mantarı kim koydu?” diye bağırmaya başladı. Farkında olmadan Enstitü’nün koridorlarında koşmaya başlamıştı bile…

Devletin yarı resmi yayın organı olarak bilinen “Kutlu Müjde” gazetesinde yayımlanan kısa bir haber…

Ülkemizdeki Mantar Üretim Enstitüsü ve Mantar Üretim Tesislerinin kurucusu ünlü Ord. Prof. Alberto Zaccihini, geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Arabada profesörün kızı ve torunu da vardı. Ne yazık ki arabaya erişildiğinde üçünün de yanarak feci şekilde hayatını kaybettiği görüldü. Ölenlerin toprağının bol olmasını dileriz. Yakınlarının ve sevenlerinin de başı sağ olsun.

Yazar: Murat Yıldırım

Bilim veTeknik dergisinde popüler bilim yazarlığı ve editörlük yapmışlığım var. Bilimkurgu Kulübü websitesinde yazı yazmaya ve çeviri yapmaya devam ediyorum. Amatör olarak yazdığım hikayelerim yine Bilimkurgu Kulübü websitesinde, Yerli Bilim Kurgu Yükseliyor e-dergiside, Kayıp Rıhtım aylık öykü seçkisi ve Lagari Fanzin'de yayımlandı. Elime geçen, hoşuma giden herşeyi okurum ama özellikle bilimkurgu, fantazi ve korku edebiyatına bayılırım. Eğitim hayatımda yolum Istanbul Atatürk Fen Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi, University of Iowa ve University of Ottawa'dan geçti. Şu anda hayatımı ultrahızlı lazer laboratuvarlarında THz bandında foton toplayarak kazanıyorum.

İlginizi Çekebilir

gezegen astronot uzay

İmkânsıza Yakın | Sa Bahattin (Kısa Öykü)

O gün, gezegene inişimizin on dördüncü günüydü. Son birkaç gündür yaptığımız gibi örnek toplamaya çıkmıştık. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et